Deniz Çağlar Fırat yazdı...
Cumhuriyet Halk Partisi Eskişehir İl Kongresi nihayet tamamlandı. Kongre öncesi başta Odunpazarı ve Tepebaşı ilçe kongreleri olmak üzere İl kongresi için de Yalaz’ın parti içi muhalefetin kurbanı olacağını, hatta kaybedeceğini öne süren herkes yanıldı. Yalaz’ın karşısına aday bile çıkmayacağını ve Yalaz’ın kongreden güçlenerek çıkacağını savunan benim gibi bir avuç kişi ise haklı çıktı.
Elbette ki kongre güllük gülistanlık da değildi. Doğal kabul edilmesi gereken eleştiriler oldu. Partinin ağır toplarından İbrahim Arslan, çarşaf liste yerine blok listeyle seçime gidilmesini eleştirdi, kamuoyu ise yeni yönetimdeki isimlerin tanınırlık düzeyinin düşüklüğünü eleştirdi.
Peşinen ifade edeyim ki Arslan, eleştirilerinde kesinlikle haklı. Ancak bu eleştirilerin ötesinde, Bence CHP Eskişehir’de ilk kez tek listeyle seçime gidilmesi, aslında bir “parti içi demokrasi eksikliği” değil, örgüt içinde oluşan güçlü güven duygusunun bir yansıması olarak okunmalı.
Talat Yalaz’ın görevi süresince ortaya koyduğu birleştirici, kapsayıcı ve yapıcı siyaset anlayışı, örgüt içinde karşısına alternatif bir aday çıkmasını gereksiz hale getirdi. Bu durum, bir rekabet eksikliğinden değil, “ortak akılda buluşmanın” sonucu olarak değerlendirilmeli.
Dolayısıyla blok listenin kabulü, bir merkezileşme değil, Yalaz’ın örgütte yarattığı güven ortamının tescili anlamına gelir.
ÖRGÜT LİDERLERİ İLE KAÇAN TARİHİ FIRSAT
Yalaz’ın kongre sonrası kürsüde milletvekilleri ve belediye başkanlarıyla birlikte verdiği birlik pozları, Eskişehir’de “CHP’nin seçimlere hazır olduğu” mesajını güçlü biçimde verdi.
Ama eksiklik olmadı mı, bence Yalaz, tarihi bir fırsatı kaçırdı. Belediye Başkanları ve milletvekilleri ile verilen birlik, beraberlik ve zafer pozunun aynısını kongreye katılmış tüm geçmiş dönem il başkanlarıyla birlikte verseydi üstünde ısrarla durduğu birleştirici, kapsayıcı ve yapıcı siyaset anlayışını perçinlemiş olur hem kamuoyu hem de partinin hafızasına ve emeğine gösterilen vefayı da sembolleştirirdi.
Bu tablo, partinin geçmişine sahip çıkma bilinci açısından bir ilk olarak tarihe geçerdi.
Yine aynı birlikteliğin ilçe başkanlarıyla da kürsüde tekrarlanması, mesajın hem parti içine hem de kamuoyuna çok daha güçlü ve bütüncül biçimde yansımasını sağlayabilirdi. Zira tabanın en dinamik gücü ilçe örgütleridir; onların dâhil olduğu bir birlik fotoğrafı, Eskişehir’de CHP’nin “sahaya tam kadro indiği” algısını pekiştirirdi.
YENİ DÖNEM İÇİN UYARILAR VE BEKLENTİLER
Talat Yalaz’ın yeni dönemde de en büyük gücü, sahada, halkın arasında olması olacaktır.
Yalaz, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gençlerle, emeklilerle, çiftçilerle, işçilerle, kadınlarla, kısacası toplumun tüm kesimleriyle yan yana olmaya devam etmelidir. CHP’nin halkçı kimliği, masa başı siyasetle değil, mağdurun elini tutarak, ezilenin sesine ses katarak güçlenir.
Önümüzdeki süreç, Eskişehir’de hem yerel yönetimlerin performansının hem de örgütlerin saha hâkimiyetinin test edileceği bir dönem olacak. Bu süreçte Yalaz’ın çözüm odaklı, katılımcı, dinleyen ve örgütü diri tutan liderlik tarzını sürdürmesi, hem parti içi dayanışmayı koruyacak hem de Eskişehir kamuoyunda güveni pekiştirecektir.
Ama tüm bunları yaparken de ilk döneminde olduğu gibi tek başına görünen değil örgüt olarak poz verilirse kamuoyu önünde tartışılan yönetim kurulu üyelerinin az tanınırlığı eleştirileri de zamanla ortadan kalkar.