Deniz Çağlar Fırat yazdı...

Dün yayımlanan “Talat Yalaz Tarihi Fırsatı Kaçırdı” başlıklı yazım, CHP içinde beklediğimden çok daha geniş bir yankı uyandırdı. Parti örgütü içinden, kimi dostane, kimi sitemkâr pek çok geri dönüş aldım. Kimisi yazının ana fikrini doğru okudu; kimisi ise öznel bir çerçeveden, eleştiri olarak değerlendirdi. Hatta bazıları hâlâ şehir dışında yaşadığımı düşünerek, “O gün orada değildi, görmediği için böyle yazdı” bile dedi.

Oysa o yazının maksadı bir eleştiri değil, bir durum tespitiydi. Asıl vurgulamak istediğim; CHP Eskişehir örgütünün uzun yıllar sonra ilk kez bir isim üzerinde böylesine uzlaşma sağlamışken, bu birlikteliği bir fotoğraf karesiyle sembolleştirme fırsatını kaçırmasıydı. O fotoğraf, yalnızca bir anı değil; örgütsel güç, birlik ve güven mesajı olacaktı.

BİRLİK FOTOĞRAFI VE GERÇEK HİKÂYE

Yazı sonrası partinin etkin isimlerinden biriyle görüştüm. Bana, Talat Yalaz’ın aslında geçmiş dönem il başkanlarıyla doğrudan WhatsApp grubu üzerinden iletişim kurduğunu, ancak kongreye geçmiş dönem il başkanları düzeyinde katılımın düşük olduğunu anlattı. Yalaz’ın davetine rağmen, geçmiş dönem il başkanlarından yalnızca ikisinin kongrede bulunduğunu, onların da zaten il delegesi olduğunu, söyledi.

Yani benim yazıda işaret ettiğim fotoğrafın sembolik anlamı Yalaz’ın aklında da varmış, ancak koşullar el vermemişti.

Ayrıca, ilçe başkanlarının tamamının kürsüye davet edildiğini ve birlikte “el ele” poz verdiklerini, fakat bu anın basına yansımadığını da belirtti. Aslında demek ki “benim düşündüğümü Yalaz da düşünmüş”; yalnızca görünür hale gelmemişti.

GENÇ BİR LİDERİN YÜKÜ

Şunu teslim etmek gerekir: Genç yaşına rağmen Talat Yalaz, partili-partisiz geniş bir kesimin sempatisini kazanmış durumda. Sadece kongre sürecinde değil, uzun zamandır yürüttüğü kapsayıcı ve birleştirici siyaset diliyle bunu başardı. Ancak bu noktada Eskişehir gibi siyasetin nabzının yüksek attığı bir kentte, bu enerjinin sürdürülebilir bir örgütsel harekete dönüşmesi gerekiyor.

CHP Eskişehir İl Başkanlığı, onun siyasi kariyerinin zirvesi değil; aksine, hikâyesinin henüz başlangıcı. Ve bu başlangıcın güçlenmesi için, Yalaz’ın yalnızca örgüt içi birlikteliğe değil, toplumsal duyarlılıklara da aynı dinamizmle dokunması gerekiyor.

YENİ DÖNEM İÇİN ÜÇ ÖNERİ

  1. Ezilenlerin Sesi Olmak: Eskişehir’de işsiz gençlerin, emeklilerin, düşük ücretli çalışanların, tarımda emeği görünmeyen kadınların sesini meclis kürsüsünden değil, sokaktan ve meydandan yükseltebilecek bir halk siyaseti dili inşa etmek.
  2. Yeni Kuşakla Buluşmak: Gençler artık klasik siyaset söylemlerine değil, samimi bir “değişim umuduna” inanıyor. Yalaz’ın enerjisi, dijital mecralarda şeffaf ve doğrudan iletişimle genç seçmene ulaşabilir.
  3. Kapsayıcı Dayanışma Platformu Kurmak: Parti örgütünü yalnızca delegelerden değil, kentteki tüm sivil dinamiklerden besleyen bir platform haline getirmek; sendikaları, çevrecileri, sanatçıları, üreticileri aynı masa etrafında buluşturmak.

Sonuçta, “tarihi fırsat” belki bir fotoğrafla kaçtı ama siyasi hikâyeler bazen bir kareyle değil, bir duruşla başlar. Ve ben Talat Yalaz’ın o duruşu gösterecek enerjiyi ve cesareti taşıdığına inanıyorum.

Ve şu cümlemin altını çizin; CHP Eskişehir’de o fotoğraf o gün çekilemedi ama yeni bir hikâyenin ilk satırları yazılıyor.