Deniz Çağlar Fırat yazdı...
Eskişehir Konseyi’nin 3. toplantısı geride kaldı. Toplantı sonrasında kamuoyunda en çok tartışılan konu “temsiliyet” oldu. Ben konseyin ilk toplantısı sonrasında “Ortak Akıl mı, Eksik akıl mı?” diye sorarak tartışmaya dâhil olsam da Cihan Yıldırım ile birlikte İki Fikir programımızda bu konuyu uzun uzun değerlendirdik.
Şimdilik temsiliyet tartışmalarını bir kenara bırakırsak, bu toplantının asıl dikkat çekici gündemi “serbest bölge” konusuydu.
Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi Başkanlığı’nın paylaştığı bilgi notunda “toplantıda Eskişehir’de kurulması planlanan serbest bölge konusu ele alındı” deniliyordu. Toplantı basına kapalı olduğu için masada neler konuşulduğunu tam olarak bilemiyoruz ama şu kesin: serbest bölge meselesi, Eskişehir’in ekonomik geleceği açısından stratejik önemde bir başlık.
Serbest bölgeler, bir şehrin üretim, ihracat ve yatırım kapasitesini bir anda yukarı taşıyabilen özel alanlardır. Bu bölgelerde:
- Yatırımcıya vergi avantajı, gümrük kolaylığı ve bürokratik sadeleşme sunulur.
- Üretim yapan firmalar, özellikle ihracat odaklı üretimlerini artırma imkânı bulur.
- Yabancı sermaye için cazip bir yatırım ortamı oluşur.
- Teknoloji ve Ar-Ge yatırımları için teşvik ortamı doğar.
- Bölge, şehir ekonomisine istihdam ve döviz girdisi sağlar.
Bir başka ifadeyle serbest bölge, yalnızca bir sanayi alanı değil; aynı zamanda bir “büyüme ivmesi”dir. Türkiye’nin sanayi haritasına baktığımızda serbest bölgesi olan şehirlerin bir adım önde olduklarını görürüz. Bu nedenle Eskişehir için bu konunun gündeme gelmesi bile başlı başına umut vericidir.
GELİŞMİŞLİKTE 7. SIRADAYIZ AMA...
Yakın zamanda eskişehir.net olarak kamuoyuna duyurduğumuz SEGE 2025 verilerine göre Eskişehir, Türkiye’nin en gelişmiş 7. ili olarak açıklandı. Bu, kentin üretim, eğitim, sağlık, kültür ve yaşam kalitesi açısından ulaştığı düzeyin göstergesi. Üstelik Eskişehir, birinci gelişmişlik kademesinde yer alan 8 şehirden biri.
Bu şehirleri sıralayalım:
İstanbul, Ankara, İzmir, Kocaeli, Bursa, Antalya, Eskişehir ve Muğla.
Bu 7 ilin tamamında bir ortak özellik var: Havaalanı ve limanları mevcut.
Ve yine dikkat çekici biçimde, Çoğunda serbest bölge bulunuyor.
Sadece Eskişehir bu zincirin dışında. Havaalanı var ama ticaret açısından aktif değil, limanı yok, serbest bölgesi yok. Buna rağmen 7. sıradayız. Bir de serbest bölgeyi kazandığımızı düşünün… Eskişehir’in ekonomik profilinde nasıl bir sıçrama yaşanacağını tahmin etmek zor değil.
GÜRHAN ALBAYRAK TARİHE GEÇER
Bu noktada top, siyasetin ve iş dünyasının ortak sorumluluğunda. Ancak özellikle AKP İl Başkanı Gürhan Albayrak’a önemli bir görev düşüyor. Eskişehir konseyine yönelik eleştirilerin merkezinde olan Albayrak hem iktidarın temsilcisi hem de sanayici kimliğiyle bu konunun doğal muhatabı. Yani, konu konseyi kurmak değil, konseyde konuşulan gündemleri de hayata geçirmek... Eğer Eskişehir, onun döneminde serbest bölgeye kavuşursa bu, sadece bir yatırım başarısı değil; aynı zamanda şehrin sanayi tarihine geçecek bir dönüm noktası olur.
Eskişehir bugün üretimi, teknolojisi, insan kaynağı ve yaşam kalitesiyle Türkiye’nin en güçlü kentlerinden biri. Eksik olan, sadece lojistik ve ticaret ayağını güçlendirecek stratejik bir hamle. Serbest bölge işte tam da bu boşluğu dolduracak hamledir.
Belki o zaman Eskişehir, artık “karasal bir sanayi kenti” değil, “küresel bir üretim merkezi” olarak anılmaya başlar.