Cumhuriyet’in şehri Eskişehir, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bu yıl da büyük bir coşku ile kutladı. Kentin dört bir yanı Türk bayraklarıyla donatıldı, marşlar yankılandı, meydanlarda binlerce insan aynı duygu etrafında buluştu.
Eskişehir’de bu yılın kutlamalarını farklı kılan ise yalnızca şehrin kendi halkı değil, Türkiye’nin dört bir yanından gelen insanların da bu coşkuya ortak olmasıydı. İlk kez Eskişehir’de 30 Ağustos’u kutlayanlar, “Bambaşka bir atmosfer, muhteşem bir duygu” sözleriyle yaşadıklarını anlattılar. Kentin Cumhuriyetle özdeşleşen ruhu, onlara da bulaştı.
Çocuğundan yaşlısına herkesin aynı bayrak altında, aynı coşku içinde buluşması ise en etkileyici yanıydı. Kimi omzunda çocuğunu taşıdı, kimi yaşlı haliyle kalabalığa karıştı; ama herkesin gözünde aynı gurur, aynı sevinç vardı.
Kalabalığın büyüklüğü zaman zaman sıkıntı da yarattı. Özellikle Porsuk Çayı kenarı ve köprüler tıklım tıklım doldu. Birçok kişi gösterileri görememekten yakındı. Belki de Eskişehir için artık daha geniş alanlarda kutlamalar organize etmenin zamanı gelmiştir. Kentin enerjisi ve katılım isteği, meydanların çok ötesine taşacak kadar güçlü görünüyor.
Benim içinse bu kenti özel kılan tam da bu ruh. Cumhuriyet hissini, o coşkuyu Eskişehir’in kalbinde iliklerime kadar hissediyorum. İşte bu yüzden Eskişehir’i, Cumhuriyet’in şehri olmasını çok seviyorum.