Eskişehir’in öne çıkan yönleri sayılırken elbette ve gönül rahatlığıyla ‘havacılık kenti’ denebilir. Yakın gelecekte bu havacılık sanayiinde daha da adımız duyulacak. Bu konuda ciddi bir birikim sahibiyiz. Yaklaşık 100 yılı bulan tecrübeden bahsediyoruz.
Hava İkmal’den THK İnönü’ye, TEI’den Alp Havacılık’a… Üniversitelerdeki ilgili bölümler… Ve bu alandaki ilkler… Hepsi Eskişehir’in ‘havacılık kenti’ olarak öne çıktığını gösteriyor.
İlk uçak seferinde bile imzamız var. İlk sefer 3 Şubat 1933'te İstanbul'dan Eskişehir aktarmalı Ankara uçuşu…
Hazır uçuş, sefer demişken asıl konuma geleyim.
Havacılık Kenti’nin tarifeli bir seferi yok. Evet, havaalanı var ama düzeli sefer yok. Var ama yurtiçine değil… ESTÜ Hasan Polatkan Havaalanı’ndan Belçika’ya düzenli sefer var. Bu havaalanı bir de hac ve umre uçuşları için kullanılıyor. Yılda yaklaşık 100 bin yolcusu var…
Onun dışında birkaç tane iş insanına ait özel uçaklara hizmet veriyor.
İstenen ne? Daha doğrusu son 20 yılda iki kere denenip başarılı olunmayan ne?
Eskişehir’den İstanbul’a tarifeli sefer isteniyor. Hem şimdi de değil yıllardır isteniyor. Az önce dediğim gibi bu istek yerine de getirildi. Ama olmadı, uçağı dolduramadık. THY’de zarar ettiği gerekçesiyle seferi kaldırdı.
Yanlış hatırlamıyorsam doluluk oranı yüzde 37’de kalmıştı… İki deneme yapıldı. İlki 2007’de Kemal Unakıtan zamanında… Büyük uçakla Atatürk’e inmişti uçak… Tutmadı, dolmadı…
Sonra Nabi Avcı döneminde denendi. Biraz küçük uçakla Sabiha Gökçen’e inildi. Tutmadı, dolmadı… Eskişehir iki bakanı döneminde İstanbul’a düzenli uçak seferi başlattı ama sonuç alamadık. O dönem saatlerin yanlış olduğu söylendi. Sonra saatler de değişti sanırım. Sabiha Gökçen yanlıştı dendi…
Zarar ettiği için seferlerin kaldırılmasına Afyon, Kütahya ve Uşak arasına yapılan Zafer Havaalanı ‘örnek’ gösterildi!
En son 2011 yılında denendi. Aradan geçen 14 yılda zaman zaman sesler yükseldi ama seferler başlamadı. Bunlardan yıllar önce de denendi. Tarih 1997… Anavatan Partisi iktidarı… THY’nin 100’ncü hattı İstanbul-Eskişehir’di…
Yani çeşitli tarihlerde üç kere denedik.
Yaz aylarında Antalya, Bodrum seferleri isteği de vardı ama bu hiç başlamadı.
Seferlerin tutmamasının bazı nedenleri var. Şüphesiz ilki İstanbul’a giden yolların güvenli ve konforlu hale gelmesi. Öte yandan İstanbul çok uzak değil. Yani araçla 10 saat olsa uçak seferi mantıklı olabilir. Ama üç saate giden arkadaşlarım var.
Yine hızlı tren seferleri uçağı olumsuz etkiledi. Tren daha pratik geliyor ve tercih ediliyor.
Uçağın işlemi ve bekleme süresi de fazla… Uçakla giden biri havaalanından çıkana kadar biz buradan Bozüyük’e varıyoruz. Elbette bir de alışkanlıklar var… Kimilerine üstüne para versen uçmaz! İstanbul’a giderken Tuna Tan’da durup çorba içmek isteyenler de var…
Şaka bir yana bu ve benzeri nedenlerle bizim uçak seferi işi olmadı.
Şimdi yeniden isteniyor. İş dünyası ‘seferler başlasın’ diyor. Benim hala şüphelerim var. Tercih edileceğini pek sanmıyorum. Denebilir mi, elbette neden olmasın. Sonuçta altyapı hazır. Ama bu sefer ‘bakanımız’ yok! Dördüncü havayolu seferini başlatabilir miyiz?