“Her şeyden bahseder Osmanlı gazetesidir” şeklinde bir sloganla 1911-1912 yıllarında Eskişehir’de çıkan Hakikat-Anadolu Sesleri*, 1908 sonrasında II. Meşrutiyet’in hürriyet ortamında doğan sivil gazetelerden biridir. Eskişehir’de çıkmakla birlikte İzmit, Adapazarı, Bursa, Ankara, Konya, Uşak, Afyon, Kütahya başta olmak üzere çevre illere ait haberlere de yer vermesi onu bir bölge gazetesi yapmıştır. Nitekim gazetenin adındaki “Anadolu Sesleri” ibaresi de bunu göstermektedir.

Her şeyden bahseden gazetenin sütunlarına taşınan ilaç ilanları; dönemin farmakoloji çalışmaları ve yaygın sağlık sorunları hakkında bizlere önemli bilgiler sunmaktadır.  Fatih Fen Lisesinde bir öğrencimle birlikte fen eğitimine yerli ve millî referans kazandırmak amacıyla bu tarihî gazetenin ilaç ilanlarını farmakolojik açıdan inceledik. Eğitimle ilgili uluslararası bir kongreye başvurduk ve yapılan değerlendirme sonucu bildirimizin kabul edilmesi üzerine geçtiğimiz eğitim-öğretim yılında çalışmamızı sunduk.

Araştırmamızda en çarpıcı bulgu; ilaçların hepsinin yerli oluşu, yani ithal ilaç bulunmayışıdır. Üreticilerin isimlerine bakıldığında ise %50’sinin Türk, %50’sinin Ermeni asıllı olduğu düşünülmektedir; ama üreticilerin %100’ün Osmanlı vatandaşı olduğu kesindir. O dönemde fabrikada değil, bir doktorun özel formülü, icadı olarak üretilmekteymiş ilaçlar.

Araştırmamızda ilaçların %50’sini ağız ve diş sağlığına yönelik üretilenler oluşturuyor. Diş ilaçlarının içeriğinde dişi beyazlatmak ve ağız kokularını gidermek özelliğinin dile getirilmesi; onların kişisel bakım ürünü olarak da kullanıldığını, o dönemde ağız ve diş estetiğine önem verildiğini göstermektedir. Yalnız ilaçların fiyatları arasında büyük fark vardır. Salodol’un şişesi 1 kuruş iken Lokodon’un fiyatı bunun 5 mislidir. Demek ki herkese ve her keseye uygun seçenekler de sunulmuştur halk’a.

İlaçların tamamının özel bir adı vardır. Bu durum markalaşma olduğunun göstergesidir. Ancak “Salodol Emin, Lokodon, Amerita, Termojen” şeklindeki ilaç isimlerine bakıldığında Batı dillerinden isimlerin tercih edildiği görülmektedir. Sadece bir ilaçta, mucidi olan Türk doktor “Emin Bey”in adı da kullanılmıştır.

İlanlarda ilaçların resmî bir kurumdan ruhsatlı ya da izinli olmasının vurgulanması; ruhsatsız ya da izinsiz ilaçların olabileceğini akıllara getirmektedir. Araştırmamızda ilaçların%50’sinde ruhsat ve izinden söz edilmektedir. İncelediğimiz ilaçların tamamının üretim yerleri belirtilmiştir. Buna göre İstanbul, Eskişehir ve Afyon’da ilaç üretilmiştir.

İlaçlar ve özellikleri şu şekildedir:

Salodol Emin Diş Suyu

Afyonkarahisar’da Ferah Hastanesi’nin kurucusu Operatör Dr. Emin Bey’in tertip ettiği bu diş suyunun, piyasada yer alan diş sularının hepsinden üstün olduğu iddia edilmektedir ilanda. Bu iddianın gerçekliği yansıttığı konusunda ise tıp eğitimi vermek üzere Sultan II. Abdülhamit Han tarafından yaptırılan ve 1903’te açılan “Mekteb-i Tıbbiyye-i Şahane’nin Ruhsatı” referans gösterilmektedir. Diş ağrılarını kesmesi, ağız kokularını gidermesi ve bademcik “ufunetlerini” yani iltihaplarını iyi etmesinde etkili olduğu vurgulanan bu ilacın satıldığı adres ise “hamamın yanında Vahap Efendi Mağazası”dır.

Lokodon Diş İlacı

Dişlerin ağrısını giderir, çürümesini engeller, diş etlerini korur, dişleri “gâyetle” yani çokça beyazlatır ve ağızda bulunan “bilcümle” hastalıkları tedavi eder. Dönemin resmî sağlık kuruluşları olan “Meclis-i Tıbbiyye-i Mülkiye” ve “Sıhhiye-i Umûmiyye Nezâret-i Celile”den resmî izinle üretilmiştir.

Amerita

 “Yalnız Erkekler İçin” şeklindeki ilan başlığından ürünün hedef kitlesi açıkça belirtilmiştir. Her yaşta erkek kullanılabilir, denilmişse de özellikle orta yaşta, “kuvve-i bedeniyyesini kaybedenlere kuvvet kazandıracağı” vurgulanmıştır. İlanda kullanılan orta yaşlı erkek figürü ile aynı yargı pekiştirilmiştir.

Özellikle “âlât-ı tenâsüliye”nin, yani üreme organlarının tedavisine hizmet eden bir ilaçtır. Ürünün açıklanan vaatleri kısaca asabiye ve kudretsizliğe çözüm olmasıdır. Kudretsizliğin nedenleri arasında “müskirat” yani alkollü içecekler ve “tütün” kullanılmasının, kötü alışkanlıklar, düzensiz hayat, “fena tagaddi”, yani kötü beslenme alışkanlıkları gösterilmektedir. Bu ilacın icat sebebi gençlik hatalarının sonucunda düzenli bir hayata geçen ve bugün “sükûnette mustarip” olan, yani yaşadığı sorunlar nedeniyle susan ve bundan da ıstırap çeken erkeklerdir ve bu erkeklerin “kemâl-i şiddetle” arzu ettikleri meserreti, bu ilaç “serian” yani süratle bahşedecektir, bağışlayacaktır.

İlanda Amerita “tedavinin menbaı” olarak nitelendirilmektedir. “Mücedded” yani yenilendirilmiş, yepyeni bir hayat için üreme organlarına “kuvvet ve iktidar verir”. Zayıflanmış olan erkeği kuvvetli ve genç eder. İlanda ayrıca “gizlilik” vurgulanmıştır. Hatta bu gizlilik o kadar profesyonelce korunacaktır ki ilacın mucidi olan Doktor Goraşyo Karter, kendisine gönderilen mektupların sırrını koruyacağı gibi, ürünün numunesini postayla gönderirken sipariş edenin bu ürünü kullandığı belli edilmeyecek şekilde ürün bir paket içine konulacaktır. İlanın son cümlesinde Doktor Goraşyo Karter, hedef kitleye şöyle sesleniyor: “İşte Karter size diyor: (Artık mustarip olmayın, bana yazın, aradığınız çareyi bulacaksınız.)”

Doktor; adres olarak ise İstanbul Galata’da Mehmet Ali Paşa Hanı’nı göstermiştir.

Termojen

Metnin ilk cümlesinde belirli sağlık sorunları sıralanmıştır: romatizma ağrıları, şiddetli öksürük, bronşit, boğaz ve bel ağrıları, soğuktan ileri gelen bütün hastalıklar. Bütün bu hastalıklara karşı Termojen’in yalnızca “bir gecede” “deva” olması şeklinde çarpıcı bir ifade vardır ilanda. Son cümlede “Bütün eczanelerde arayınız.” denilerek ilacın her eczanede bulunduğuna işaret edilmiştir. İlanın altında ruhsat sahipleri, adresleriyle yer almaktadır: “İstanbul Atanyadis Hanı’nda Minasyan ve Papasoğlu”

Not: “Hakikat-Anadolu Sesleri” adlı tarihî gazetenin tıpkıbasımı ve çevrim yazısı Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı tarafından 2 (iki) büyük cilt hâlinde basılmıştır.