Deniz Çağlar Fırat yazdı...
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Eskişehir Şubesi, önümüzdeki günlerde önemli bir kongre sürecine giriyor. Aslında bu kongre, yalnızca bir başkanlık seçimi değil; aynı zamanda Oda’nın kent içindeki konumunun, etkisinin ve kurumsal hafızasının yeniden tartılacağı bir dönüm noktası niteliği taşıyor.
Mevcut başkan Orkun Kılıç, 6 yıldır sürdürdüğü görevi boyunca İMO Eskişehir’i şehrin en görünür ve en etkin meslek örgütlerinden biri haline getirmeyi başardı. Kılıç, görev süresi boyunca yaptığı açıklamalar ve faaliyetler ile dikkat çekti.
Eskişehir’de plansız yapılaşma, deprem riski ve kat yoğunluğu tartışmaları tırmanırken Kılıç, teknik bir dil ile kamuoyunu bilgilendiren, belediyelere ve ilgili kurumlara yönelik uyarıcı açıklamalar yapan, “kent güvenliği” vurgusunu sürekli diri tutan bir profil çizdi.
Yeşiltepe imar planı, kentsel dönüşüm alanları ya da zemin etütleri gibi teknik ancak kritik konularda yalnızca meslektaşlarına değil, halka yönelik sadeleştirilmiş açıklamalar yaparak Oda’nın görünürlüğünü artırdı.
Genç mühendislerin istihdamı, ücret politikaları ve mesleki gelişim süreçlerinde aktif eğitimler, bilgilendirme toplantıları ve dayanışma mekanizmaları geliştirilerek Oda içi bağ güçlendirildi.
Ama Orkun Kılıç, 3 dönem kuralı nedeniyle aday değil. Bu nedenle de mevcut yönetimden bayrak değişimi arzulanarak Oytun Gökten meslektaşlarına ve Oda içine adaylığını açıklamış durumda. Gökten’in adaylığı; sürekliliği ve istikrarı temsil etmesi bakımından önemli.
OYTUN GÖKTEN İLE GÜVEN TAZELEME ARAYIŞI
Yönetim içinden gelen, kurumsal hafızayı taşıyan, Kılıç döneminin birçok projesinde aktif rol alan bir isim olarak doğal bir devamlılık çizgisi sunuyor. Bu adaylığın temel vaadinin “güven tazeleme” ve Oda’nın yıllardır sürdürdüğü kent odaklı duruşu daha da güçlendirme olacağı anlaşılıyor.
Ancak burada kritik bir soru gündemde:
İMO’da ikinci bir liste çıkacak mı, çıkarsa dengeler nasıl değişir?
İMO’NUN GÜCÜ BİRLİĞİNDEN GELİYOR
Eskişehir kamuoyu, bugüne kadar İMO’yu çoğunlukla iki özelliğiyle tanıdı: Kent sorunlarına duyarlılık ve tek ses hâlinde güçlü teknik duruş.
Bu nedenle ikinci listenin çıkması, demokratik bir seçenek gibi görünse de Oda’nın kurumsal duruşu açısından dezavantaj yaratma potansiyeli oldukça yüksek. Elbette seçim sürecinde her meslektaşının adaylık hakkı vardır; ancak şu da bir gerçek: İMO’nun kente karşı sorumluluğu, iç rekabetten daha büyüktür.
Bu nedenle önümüzdeki kongre, bir yönetim değişiminden ziyade, Oda’nın birlik kültürünü koruyarak geleceğe nasıl daha güçlü taşınacağına dair kritik bir sınav olacak. Oytun Gökten’in adaylığı bu bağlamda anlamlı bir devamlılık sunarken; ikinci bir listenin ortaya çıkması, bu sürecin seyrini doğrudan etkileme potansiyeline sahip.
Eskişehir’in, kent güvenliği ve sağlıklı yapılaşma gibi hayati başlıklarda güçlü bir İMO’ya ihtiyacı olduğu düşünülürse, bu kongrede en değerli unsurun kişisel pozisyonlardan ziyade Oda’nın kurumsal bütünlüğünü korumak olduğunu düşünüyorum.