Deniz Çağlar Fırat yazdı...

Eskişehir’de uzun zamandır dikkatimi çeken bir durum var: Bu şehir, Türkiye ortalamasının çok üzerinde bir insan kaynağına, yüksek eğitim düzeyine ve güçlü bir sivil toplum kültürüne sahip olmasına rağmen, siyasette aynı niteliksel karşılığı her zaman bulamıyoruz.

Parti içi dengeler, kapalı devre örgüt yapıları ve yıllardır değişmeyen alışkanlıklar nedeniyle, gerçekten potansiyeli olan pek çok isim hak ettiği görünürlüğe ulaşamıyor. Bundan böyle “Eskişehir’de Umut Vaat Eden Siyasetçiler” başlığı altında, şehrin bu kıymetli ama çoğu zaman fark edilmeyen siyasetçilerini, emek veren ama arka planda kalan isimlerini kaleme alacağım.

Amacım kimseyi bir yere taşımak değil; Eskişehir’in sahip olduğu nitelikli kadroları görünür kılmak ve bu kentin siyasal kalitesine katkı sağlamak. Şehrin hak ettiği siyaset seviyesine ulaşması için, önce bu potansiyeli görmemiz gerekiyor.

Bu yazıyı kaleme almak için özellikle CHP kurultayının tamamlanmasını bekledim. Çünkü siyaset ikliminde, zamanlamanın çoğu zaman içeriğin önüne geçtiği anlar yaşanıyor. Kurultay öncesi yazılacak böyle bir değerlendirme, hemen “birilerini bir yerlere taşımak” şeklinde okunacak, yazı içinde adı geçen isimlere de gereksiz yükler bindirecekti. Oysa niyetim son derece açık: Eskişehir’in sahip olduğu eğitimli, donanımlı ve gerçek anlamda sorumluluk hissi taşıyan insan potansiyelini görünür kılmak.

Bu kapsamda ilk isim, Tepebaşı Belediyesi Meclis Üyesi Güler Ezgi Doğan Turan.

GENÇ, EĞİTİMLİ, DONANIMLI BİR PROFİL

Doğan Turan, siyasette sıkça duyduğumuz “gençleşme”, “kadın temsili”, “nitelikli kadro” gibi kavramların somut bir karşılığı gibi görünüyor. 1990’da Eskişehir’de doğdu; ilk ve orta öğrenimini Kütahya’da tamamladı. 2007’de Koç Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümüne girerek Türkiye’nin akademik olarak en iddialı okullarından birinde eğitim aldı. Aynı üniversitede yüksek lisansını da 1,5 yıl gibi oldukça kısa bir sürede tamamladı bu da akademik disiplininin ve çalışma kapasitesinin bir yansıması olarak karşımıza çıktı.

SİVİL TOPUMLA İÇ İÇE BİR SİYASET ANLAYIŞI

Doğan Turan’ın en dikkat çeken tarafı, siyaseti yalnızca bir makam ya da unvan ekseninde değil; sivil toplum ve iş dünyasıyla temas içinde, çok yönlü bir sorumluluk alanı olarak görmesi. Bunun kimse farkında değil ama kendisi;

  • Eskişehir Lider Kadınlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi
  • Kütahya Genç İş İnsanları Derneği Başkan Yardımcısı
  • TOBB Eskişehir Kadın Girişimciler Kurulu Üyesi
  • Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası 9. Komite Üyesi

Aynı zamanda 20’den fazla şubesi bulunan Doğan Eğitim Kurumları’nın Yönetim Kurulu Başkanı. Çok ileri seviyede İngilizce biliyor; uluslararası perspektifi, tam da gücünün merkezine yerleştirmiş durumda.

Tüm bunları neden yazdım.

Açayım:

Kendisinin siyasal geçmişine bakıldığında da yalnızca “listede yer almakla” sınırlı bir isim olmadığı görülüyor. 2019 – 2023 yılları arasında CHP Kütahya Belediyesi Meclis Üyeliği yaptı; imar, estetik, kadın-erkek fırsat eşitliği gibi kritik komisyonlarda görev aldı. Sağlıklı Kentler Birliği’nde CHP Kütahya temsilcisi oldu. 2023 genel seçimlerinde milletvekili adayıydı.

Bu tablo, “siyasetle ilgileniyor” diyenlerin ötesinde, gerçekten sahada, komisyonlarda, örgütlerde, STK’larda, iş dünyasında karşılığı olan bir profil ortaya koyuyor.

SİYASETTE ASIL AYRIM: PARA MI, ZEKÂ MI?

Siyasette iki temel gerçek vardır:
Siyaseti ya paranızla yaparsınız ya da zekânız, emeğiniz ve iletişim gücünüzle…

Paraysa, paranız kadar varsınızdır.
Ama zekâ ve iletişimse, sivil toplumla iç içe olmak, insanların sorunlarına dokunmak, sahayı tereddütsüz takip etmek zorundasınızdır.

Güler Ezgi Doğan Turan’ın farkı tam da burada belirginleşiyor.

Siyaseti “görünmek için” değil; temas ettiği sorunlara çözüm üretmek için yapan, toplumun ihtiyaçlarını ciddiyetle takip eden bir çizgiye sahip. Bu yönü, onu Eskişehir’de umut vadeden genç siyasetçiler arasında öne çıkarıyor.

PEKİ, CHP POTANSİYELİN FARKINDA MI?

Burada açık ve kaçınılmaz bir soruyla yüzleşmek gerekiyor:
CHP, genç ve nitelikli isimleri gerçekten değerlendirebilen bir yapı mı? Partinin son yıllardaki krizlerinden biri, tam da burada ortaya çıkıyor.
Türkiye’nin onlarca ilinde, onlarca genç kadın siyasetçi var; eğitimli, uluslararası görgüsü olan, sivil toplumla bağı güçlü, iletişim kabiliyeti yüksek… Ama partinin kurumsal refleksleri, hâlâ ağırlıklı olarak “geleneksel örgütçülük”, “kısır iç çekişmeler” ve “yerel güç odaklarının gölgesi” altında şekilleniyor.

Bu durum Eskişehir özelinde de farklı değil.

Güler Ezgi Doğan Turan örneği, aslında CHP’nin uzun süredir karşı karşıya kaldığı bir soruna işaret ediyor: Parti, potansiyeli olanı mı ödüllendiriyor, yoksa yıllardır aynı koltuk etrafında dönen kadroları mı?

Eskişehir’in siyaset üretme kapasitesi yüksek…
Türkiye ortalamasının çok üstünde eğitimli, çok üstünde sivil toplum deneyimi olan bir kentten söz ediyoruz. Bu şehirde, siyasetin doğal olarak “yüksek profilli” insanları öne çıkarması beklenir.

Fakat CHP’nin yerel yapılanması hâlâ eski bir alışkanlıktan vazgeçmiş değil:
Yılların tanıdığı ama artık topluma yeni bir şey söylemeyen aynı isimlere, aynı pozisyonlara tutunmak…

Bu yüzden, Doğan Turan gibi profiller çoğu zaman partinin radarına hak ettiği düzeyde girmiyor. Ya da girse bile “ileride bakarız” denilerek potansiyeli erteleniyor.

Oysa CHP’nin bugün ihtiyacı olan tam da böyle profillerdir.

· Eğitimli

· Genç

· Kadın

· Uluslararası perspektifi olan

· Sivil toplumla temas eden

· Siyaseti “mekanizma içinde görünmek” için değil, “değer üretmek” için yapan

CHP’nin değişim tartışmaları içinde sürekli tekrarlanan bir iddia var:
Parti gençleşecek, kadınlar güçlenecek, nitelikli kadrolar öne çıkacak…
Peki, bu söylemin Eskişehir’deki karşılığı nerede?

Eğer böyle bir isim bile “fark edilemeyenler” kategorisindeyse, CHP’nin kendisini yenileme iddiası ne kadar sahici kalır?

ESKİŞEHİR’İN GERÇEK SORUNU: POTANSİYELİ GÖREMEYEN SİYASET

Eskişehir’in tarihsel bir avantajı var: Bu şehirde siyaset yapmaya aday olan kişiler, Türkiye ortalamasına göre çok daha nitelikli.

Sorun, bu nitelikli isimlerin doğru yerde konumlandırılmaması.

Siyasetin kulisleri bir yana, Eskişehir’in ihtiyacı olan şey çok net:
Çalışkan, zeki, üreten, sahaya dokunan, topluma nefes olan bir siyasetçi kuşağıdır…

Bu kuşağın en somut örneklerinden biri olan Güler Ezgi Doğan Turan’ın önümüzdeki süreçte nerede konumlanacağı, yalnızca kendi geleceğini değil; Eskişehir’de siyaset yapma kültürünün geleceğini de gösterecek.

Eğer Eskişehir CHP örgütü bu profilleri ıskalar, görmezden gelir ya da klasik “daha erken, daha sırası değil” refleksine sarılırsa, bu artık kişisel değil; yapısal bir sorunun işareti olur.