28 Mayıs akabinde CHP’nin içinde değişim söylemleri birdenbire ve fütursuzca başladı. Fütursuzca diyorum çünkü bir şey istemenin de adabı olur. Yöntemi olur.

Eleştiriler mutlaka olacak, ancak bunların dozunun parti tüzüğüne aykırı olmaması bütün partililerden beklenen yegane davranış olacaktır. Aynı zamanda partiyi kamuoyu önünde “oyuncak” etmemek anlamında çaba sarf edilmesi  bütün üyelerden titizlikle beklenir. Biz beklemeyi bir yana bırakalım;  patır patır söylem geliştiren parti yöneticileri, belediye başkanları buldukları gazeteciye , buldukları haber sitesine demeç vermeyi kendilerine görev bilir hale geldiler. Hatta bununla da yetinmeyip yürüyüşe geçenler bile oldu. Kimlerden bahsettiğimizi tahmin ediyorsunuz. 

Bu kişilerin 28 Mayıs öncesindeki söylemlerine, sosyal medya paylaşımlarına, konuşmalarına baktığımızda ne denli ikircikli bir davranış içerisinde olduklarını da net olarak görmemiz mümkün. 

Partiyi çok iyi bilen, tüzüğüne hakim olan bu kişiler hakkında yakın zamanda bir karar verilecek mi? 
Her ne kadar tüzüğün değiştirilmesine yönelik hazırlıklar başlamış olmasına rağmen şu andaki parti tüzüğü yürürlükte ve uygulanacak maddeler mevcut tüzüğün maddeleri olacaktır .

Tüzüğün 68. Maddesi partiden kesin çıkarma kurallarını düzenliyor. Madde içinde yer alan bazı fıkralar gerçekten dikkat çekici. Şöyle ki;

……

b) Partide aldıkları görev ve sorumlulukla ve üyelikle bağdaşmayan tutum ve davranışlarda bulunmak,

d) Partinin temel ilkelerine aykırı siyasal çalışmalara ve eylemlere katkıda bulunmak,

e) Parti adaylarına karşı ya da başka parti adaylarından yana açık ya da gizli çalışmak,

……

Madde içeriğinde bunların dışında düzenlenen bir sürü davranış bulunuyor. Hatta bu eylemlerin basın yayın organları ve sosyal medya yoluyla işlenmesi halinde bir üst cezayı gerektiren hüküm de uygulanabilir deniyor. Gerçi kesin çıkarmanın da üstü ne olacak!

Söz  gelimi “DEĞİŞİM” söylemi içerisinde sarfedilen sözler, eylemler, çarpıcı açıklamalar 28 Mayıs öncesindeki davranışların samimiliğini de gözler önüne seriyor gibi. Dışarıdaki bütün vatandaşlar bunları da gördükçe bizim samimiyetimizi haliyle sorgular hale geliyor. 

Bu yüzden “DEĞİŞİM” söyleminin de bir adabı olur. Vur abalıya şeklinde söylenen sözler ve davranışlar, demeçler bu partide hiç bir şekilde cezasız kalmaz. 

Cumhuriyet Halk Partisi, halkın her zaman nabzını tutmuş ve kendi içerisinde gerçekleştirdiği kurultaylarda hesabını şeffaflıkla verebilen bir partidir. 

Yeter ki demokratik ortama nifak tohumu sokulmasın!