Hüseyin Akçar yazdı...
Zor günlerden geçiyoruz.
Haksız tutuklamalar, ölüm haberleri, CHP’ne yönelik trollerin yaptığı saldırılar ve tabii savaş..
Böylesine zor günlerden geçerken, dayanışma ve birlik beraberliğe daha fazla ihtiyacımız olduğu şu günlerde, Şirintepe Mahallesi’nde oturan mahalleliler bir araya gelmek istemiş ve bir piknik organize etmişler. Birden fazla kişiyi – partiliyi de davet etmişler. Sivil bir inisiyatif olarak belki de ilçe başkanlıklarının yapması gereken bir durumu - yani birlik beraberlik olgusunu - aşılamak istemişler. İmece usulüyle yapılan bu organizasyonda CHP’liler bir araya gelmiş, yemek yiyip biraz moral bulmak istemişler. Nitekim bulmuşlar da. Hatta CHP’nin üst kademesinde birden fazla yönetici - milletvekili de söz konusu pikniğe katılım sağlamış.
Buraya kadar herhangi bir sıkıntı yok.
Asıl sıkıntı bundan sonra başlıyor.
CHP Tepebaşı İlçe Başkanlığı, söz konusu piknik haberini alır almaz Şirintepe Mahallesindekilere ayrı bir mesaj gönderme gafletinde bulunuyor. Hadi mesajı attın, bir de içerik de yazılanlar ise ayrıca dikkat edilmesi gereken ayrı bir durum oluşturuyor. Piknikle, Tepebaşı İlçe Başkanlığının herhangi bir ilgisinin olmadığını, böylesine zor günlerde piknik yapmak da neymiş, etraftan yanlış anlaşılırmış tarzında bir mesaj sadece Şirintepelilere gönderiliyor.
Mesaj da dikkat çeken en önemli şey ; BİR KISIM PARTİLİ!!
CHP Tepebaşı İlçe Başkanlığı, Şirintepe Mahallesi’nde gerçekleştirilen piknik organizasyonuna ilişkin yaptığı açıklamada “bir kısım partili” ifadesini kullanarak kendi üyelerini adeta dışlamış, üstelik partinin içinden bir dayanışma ve birlik mesajı vermesi gereken bir dönemde ayrıştırıcı ve şaşırtıcı bir üslup tercih etmiştir.
Söz konusu açıklamada, Manisa Büyükşehir Belediye Başkanımızın vefatı ve genel siyasi baskılar gerekçe gösterilerek, piknik gibi bir etkinliğin “tepki çekebileceği” savunulmuştur. Ne var ki, aynı hassasiyetin İlçe Başkanlığı’nın katıldığı mahalle şenliklerinde, ödül törenlerinde veya teşkilat içi etkinliklerde görülmemesi, bu açıklamanın samimiyetini sorgulatmaktadır.
Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu günlerde, partililerini “bir kısım” diye ayıran, onları dışlayan, onları kamuoyuna hedef gibi sunan bu yaklaşım; ne sosyal demokrat ilkelerle bağdaşır, ne de parti ahlakı ile.
CHP Tepebaşı İlçe Başkanlığı unutmamalıdır ki; bir ilçe örgütünün asli görevi, üyeleri arasında ayrım yapmak değil, aksine onları bir arada tutmak, yaşanan hukuksuzluklara karşı omuz omuza mücadele etmektir.
Bu açıklama ne sorumluluk sahibidir ne de vicdani bir tavırdır.
Kendi içinde dayanışma kuramayan bir teşkilat, topluma nasıl umut olabilir?
