Deniz Çağlar Fırat yazdı...

CHP Eskişehir örgütü, Kasım ayında yapılacak kurultay öncesi oldukça hareketli günler geçireceğe benziyor. Çünkü Eskişehir, sadece yerel ölçekte değil, ulusal ölçekte de CHP’nin yüz akı konumunda. Uzun yıllardır yerel siyasette birinci parti olması, Eskişehir nüfusunun %97’sinin CHP’li belediyeler tarafından yönetilmesi ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde dahi kendi adayının birinci çıkması tesadüf değil; örgütlü, istikrarlı ve inançlı bir mücadelenin sonucudur.

“TÜM TÜRKİYE ESKİŞEHİR OLSUN” SÖYLEMİ BOŞUNA DEĞİL

Bugün artık “Tüm Türkiye Eskişehir olsun” ifadesi, sadece bir temenni değil, bir yönetim modeli önerisidir. Eskişehir’e gelen herkesin diline dolanan bu cümle, aslında sosyal demokrat belediyeciliğin kentte nasıl somut karşılık bulduğunu anlatıyor. CHP Genel Başkanları da kente ziyarete gelen CHP Genel Başkan Yardımcıları da her fırsatta bu başarıyı örnek gösteriyor.

Ne var ki, bu örnek modeli CHP Genel Merkezi düzeyinde anlatacak, temsil edecek bir isim uzun süredir bulunmuyor. En son Gaye Usluer’in PM üyeliği dışında, genel merkez yönetiminde ne bir Genel Başkan Yardımcısı, ne Parti Meclisi üyesi, ne de danışman düzeyinde bir Eskişehirli yer aldı.

Yani Eskişehir’in başarısı Ankara koridorlarında hak ettiği temsiliyeti bulamadı.

KURULTAY ÖNCESİ UZLAŞI ŞART

Yaklaşan CHP Büyük Kurultayı, işte bu açıdan büyük bir fırsat. Eskişehir örgütü, belediye başkanları, il ve ilçe yöneticileri ortak bir masa etrafında toplanarak, kenti genel merkezde temsil edecek güçlü bir isim üzerinde uzlaşmalı. Bu isim yalnızca bir kişi değil, bir anlayışın sembolü olmalı.

Bu temsil, şu niteliklere sahip bir ismi gerektiriyor:

  • Eskişehir’in tüm dinamiklerini, sorunlarını, kanaat önderlerini tanıyan,
  • CHP örgütleriyle ve belediyeleriyle güçlü bağı olan,
  • Kamuoyunda bilinirliği yüksek, ancak hiçbir kirli ilişkiyle anılmamış,
  • CHP’liliği tartışma konusu olmayan,
  • Sözü dinlenen, temsil gücü yüksek bir figür.

ARTIK GENEL MERKEZDE DE BİR ESKİŞEHİRLİ OLMALI

Ayrıca ben bu temsilin bir adım öteye taşınması gerektiğine inanıyorum. Artık bir Eskişehirli, CHP Genel Başkan Yardımcılığı düzeyinde görev almalı. Çünkü Eskişehir’de bu görevi layıkıyla yapacak bir isim var:

  • Sosyal belediyecilikte istikrar sağlayan,
  • Kültürel ve tarihi kimliği koruyan,
  • Katılımcı ve şeffaf yönetimin en güçlü örneklerini sergileyen,
  • Siyasi kimlikten bağımsız biçimde hizmet götüren,
  • Kriz dönemlerinde güven veren bir liderlik profili çizen bir isim.

Bu niteliklerin tümü, Eskişehir’de bir isimde vücut buldu aslında. Halkın içinden gelen, masa başında değil, sokakta siyaset yapan, kriz anlarında sakin ama kararlı duran o isim… Bugün CHP Genel Merkezi’nin ihtiyacı olan şey tam da bu profil.

Çünkü Ankara’ya yalnızca bir temsilci değil, bir Eskişehir aklı da lazım.

GENEL MERKEZ SAMİMİYSE HAYATA GEÇSİN

CHP Genel Merkezi gerçekten “Türkiye Eskişehir gibi yönetilsin” diyorsa, bu sözü sadece miting kürsülerinde değil, parti yönetiminde de hayata geçirmelidir. Çünkü Eskişehir modeli, halkın refahını, adaleti ve katılımcılığı merkeze alan bir modeldir.

O halde Eskişehir’in başarısını konuşmakla yetinmeyelim; Eskişehir’i Ankara’ya taşıyalım. Çünkü Türkiye’nin ihtiyacı olan şey, tam da Eskişehir’in yıllardır gösterdiği bu tutarlılık, liyakat ve halkçı akıldır.