Deniz Çağlar Fırat yazdı...
Odunpazarı Belediyesi’nin 2026 Performans Programı, mecliste hararetli tartışmalara sahne oldu.5,25 Milyar TL olarak belirlenen 2026 bütçesi hayli sert tartışmalara sahne oldu. Bir yanda “planlı, şeffaf, rehbere uygun” diyen CHP Grubu; diğer yanda “gerçekçi değil, sayılar çelişkili” diyen AK Parti Grubu vardı.
AK Parti Meclis Üyesi Özlem Ünalır, performans programına “gerçekçi değil ve veriler çelişkili” diyerek karşı çıktı:
Ünalır’ın eleştirilerini maddeler halinde özetleyeyim:
1. 2024–2025’te yalnızca 5.328 m² park alanı eklendi.
2. 2026’da 70.000 m² park hedefi “gerçekçi değil.”
3. Rekreasyon alanı artışı yok, sadece 1 pazar yeri yapıldı.
4. 1 spor kompleksi, 1 kreş, 2 kültür merkezi tamamlandı; kütüphane iptal edildi.
5. Araç sayısı çelişkili: Performansta 190, bütçede 169.
6. Cenaze araçları belirsiz: 6 araçtan sadece 2’si kayıtlı.
7. Araç alımı hedefi tutarsız: 9 ayda 15 araç alınmışken 2026’da 32 hedefleniyor.
8. Toplam bütçe: 5 milyar 250 milyon TL.
9. %38’i yönetim ve destek giderlerine ayrıldı.
10. Eleştiri: Hizmet değil, idari masraflar ön planda.
Özlem Ünalır, Stratejik Planda olup Performans Programı’nda olmayan
· Tarihi bölge cazibe merkezi
· GES (Güneş Enerji Sistemi) merkezi
· Alzheimer Merkezi
· Hoş Geldin Bebek projesi
· Engelsiz Yaşam Merkezi
· Yeni pazaryeri, kırsal kalkınma eğitimleri, spor kompleksi vb.
Projelerin “neden çıkarıldığına” açıklık getirilmesini de istedi.
Özlem Ünalır’a cevap ise CHP’li Emre Genç’ten geldi.
Yine maddeleyerek özetleyeyim;
1. Bütçe tahmini, veriler şeffaf biçimde açıklandı.
2. Belediye, bütçeyi “Odunpazarlıların ihtiyaçları” merkezinde hazırladı.
3. Personel ücretleri asgari ücretin 2 katı; çalışanların refah payı artırıldı.
4. Kaynakların etkin ve verimli kullanımı önceliklendirildi.
5. Merkezi hükümetin politikaları yerel bütçeleri doğrudan etkiliyor.
6. 10 çöp kamyonu ve 4 cenaze aracı için izin alındı; kur artışı alım miktarını düşürdü.
7. Bütçe gerçekleşme oranları: 2021’de %89,47 – 2022’de %86,79 – 2024’te %85,86.
8. Veteriner Hizmetleri: Barınak genişleme izni verilmedi, yeni alan yetersiz.
9. Sosyal yardımlar sürüyor; ancak eğitimde velilerden para istenmesi ve çocukların aç gitmesi MEB’e eleştirildi.
10. Bütçe “şeffaf, hesap verebilir ve program esaslı”; zor ekonomik koşullarda dahi disiplinli biçimde hazırlandı.
Odunpazarı Belediye Meclisinde bütçe tartışması yapılırken ben bu tartışmanın özünde, yalnızca rakamları değil; hayatın ta kendisi olduğunu düşündüm.
Toplam 5 milyar 250 milyon TL’lik bir bütçeden bahsediliyor. Kâğıt üzerinde büyük bir para gibi duruyor. Ama bugünün Türkiye’sinde, bir belediye bütçesi de tıpkı vatandaşın maaşı gibi: daha elinize geçmeden eriyen bir para.
AK Parti’nin eleştirileri, “%38’i yönetim giderlerine ayrılmış, hizmete ne kaldı?” yönündeydi. Haksız da sayılmazlar. Neden mi? Çünkü artan enerji maliyetleri, asgari ücret farkları, araç yakıt giderleri derken, belediyenin kasasındaki paranın büyük kısmı ya sabit masraflara ya da merkezi idareden gelen kısıtlamalara gidiyor.
Yani bütçenin üçte biri halkın cebine, üçte ikisi sisteme çalışıyor. Peki bunda suç kimde?
Kazım Kurt’un, “Artık Ankara diyor ki, bütçeni de performansını da bana göre hazırlayacaksın” sözü aslında her şeyi özetliyor.
Yerel yönetimler, bir yandan halkın beklentisini karşılamaya çalışıyor; diğer yandan merkezi kısıtlamalarla boğuşuyor.
Ama şu da bir gerçek:
Halk artık, “Ankara izin vermedi” gerekçesini eskisi kadar inandırıcı bulmuyor. Çünkü herkesin cebinde aynı sorun var: Geçim derdi.
HALKIN PERFORMANSI NE OLACAK?
Belediyeler her yıl “performans programı” açıklıyor. Hedefler, göstergeler, oranlar… Ama sokağa inip vatandaşa sorsanız, herkesin kendi “performans raporu” çok daha net:
- Kira 15 bin lira, maaş 22 bin.
- Marketteki peynir 400 TL.
- Elektrik 500, doğalgaz bin 500 TL…
Yani belediyenin değil, vatandaşın performansı düşüyor.
Ekonomi bu haldeyken, 70 bin metrekarelik park da yapılsa, 32 yeni araç da alınsa, halkın cebine dokunmayan hiçbir rakam “başarı” sayılmıyor.
Performans programları, grafiklerle anlatılır, tablolarda süslenir. Ama halkın defteri bambaşkadır.
Orada tek satır yazar:
“Geçinebildik mi, geçinemedik mi?”
Odunpazarı’nda da Türkiye’nin geri kalanında da mesele artık bu kadar yalın.
Belediyeler, merkezi yönetim, muhalefet, iktidar… Herkes rakamlarla konuşuyor.
Ama halk artık rakamlarla değil, nefesiyle ölçüyor hayatı.
Bilmem anlatabildim mi?