Yaklaşık 10 ay önceydi…
Eskişehirspor ‘ele ayağa düşmesin’ deniyordu.
Yine “Eskişehirspor kime, neye hizmet ettiği belli olmayan kimselere kalmasın” deniyordu.
Eskişehirspor’a üye olmayanların yönetime talip olduğu günlerdi…
Eskişehirspor gurbetteydi…
Ülkenin en saygın kulübü olan Eskişehirspor 50 yıllık mazisine uygun olarak yönetilmiyordu. Kurumsal kimlik yerle bir olmuştu. Olanı biteni bir kez daha yazmak istemiyorum. Yazarken bile canım sıkılıyor, ruhum daralıyor.
Nice deplasmanlar fethetmiş Eskişehirspor Ordusu dağılmıştı! Sadece Murat Diri’nin önderliğinde bir grup cepheyi terk etmiyordu.
Bu ahval ve şerait içinde Mustafa Akgören, Eskişehirspor’un Kurtuluş Savaşı’nı başlatmak için milislerden bir yönetim oluşturdu.
24 Kasım’da göreve gelen Akgören, yedi düvele karşı savaşmaya başladı. Öyle… Kurtuluş Savaşı diyorsan yedi düveli karşına alacaksın.
Kurumsal kimliği inşa etmekle işe başladı.
Hoş geldin itibar!
Az önce dediğim gibi “Tesisler’de yemek çıkmaya başladı, sıcak su akmaya başladı” gibi acı gerçeklere girmek istemiyorum. Sadece “Telefonunu şarj etmek için Tesisler’e gelen topçular vardı” desem yeter sanırım!
Akgören, hangi kapıyı çaldıysa açıldı…
Yılmaz Hoca’dan Firuzhan Kanatlı’ya…
Hoş geldin umut!
Kendimizi pandemide bulduk… Herkes canının ve işinin derdine düşmüşken bu adam Eskişehirspor’un peşindeydi! Kendi kullandığı araçla TFF’ye gidiyordu…
Ayrıldığı isimlerle ‘helalleşerek’ ayrıldı… Borca borç eklemedi! Hem saygınlık hem kazanç sağladı.
Hoş geldin tasarruf!
Beklendiği üzere küme düştük…
Allah razı gelmedi! Temiz bir kalp, iyi niyet ve onca çaba vardı sonuçta. Dünyayı yere seren korona, Eskişehirspor’a yaradı iyi mi?
Böyle geçti günler, aylar…
Akgören aslında en iyi bildiği şeyi yapıyor!
Direniyor...
Eskişehirsporlu olmak direnmektir. Bu adam 30-40 yıldır direniyor.
Eskişehirspor yenilmesin diye, Eskişehirspor kaybetmesin diye, Eskişehirspor’un başı öne eğilmesin diye, Eskişehirspor’un mirasa saygısızlık olmasın diye direndi. Şimdi de ‘yok olmasın’ diye direniyor.
Öte yandan ‘kahraman’ bekleyenler var.
Kahraman 24 Kasım 2019’da geldi. Kahraman görevinin başında… Kahraman savaşın ortasında…
Birileri görmüyor, fark etmiyor olabilir!
O zaman bir kez daha selamlayalım: Hoş geldin kahraman!