25 yıl sonra Yılmaz Büyükerşen’in yokluğunda seçime gidiyoruz. Hoca’nın yokluğu elbette tüm dengeleri değiştirecek. Hoca’nın partiler üstü kimliği, şahsi oyları, başarılı ittifakları, kazandıran politikaları artık yok!

CHP için büyük kayıp olarak görüyorum. 25 yıl uzun bir süre gibi gelse de Eskişehir seçmenini hala ‘kırılgan’ görüyorum.
Yılmaz Hoca, 20 yıllık meslek hayatımda gördüğüm en kurt politikacı… Çoğu kimse bu yönünü görmez! Büyükerşen, aynı zamanda büyük bir siyasetçidir. Yoksa bunca yıl ayakta kalması mümkün mü?
Yedi düvele karşı seçimler kazanması olası mı? Politika olmadan mümkün değil! Hoca ağır abileri, önde gelenleri, derindekileri, sessiz güçleri harekete geçirirdi.
Siyaseti kurgulardı! Bunu kötü manada söylemiyorum. Ne yaptığını bilirdi manasında söylüyorum.
Artık Hoca yok!
Dolayısıyla komutan yok! Evet, CHP’nin lideri yok şu an… Oysa DSP ve CHP’ye seçim kazandıran bir etkende buydu. AK Parti hep dağınıktı… Hoca’nın partileri ise hep düzenli orduydu. Bir iki isyan çıksa da Hoca onları rahatlıkla bastırırdı.
Artık Hoca yok!
Ve herkes ‘yeteneğiyle’ baş başa…
Ayşe Ünlüce, Ahmet Ataç, Kazım Kurt… Ve CHP’nin kırsal adayları…
En ‘kırılgan’ bölge Odunpazarı olduğu için oraya bakalım. Kazım Kurt, üçüncü kez seçmen karşısında… İlk iki döneminde Yılmaz Hoca vardı. Kurt’un belediye başkanlığı hikayesini Hoca başlattı.
İlk seçimindeki isyanları Hoca bastırdı! Ve yine Hoca’nın rüzgar ve gayretiyle koltuğa oturdu. İkinci döneminde de böyle oldu. İYİ Parti’nin aday çıkarması bugün artık çoğunluğun kabul ettiği üzere Kazım Kurt’a yaradı.
Yılmaz Hoca siyasi bir deha!
Üç gün sonrasını hesap edemeyen yerel politikacılar arasında Hoca, üç yıl sonrasını planlıyor.
Kurt, iki dönem Yılmaz Hoca’nın gayret ve hamleleriyle seçimi aldı. Kurt’a haksızlık mı ediyorum? Hayır! Bu CHP’li başkanların hemen hepsi için geçerli… Hoca olmasaydı en fazla meclis üyesi olurlardı.
Kazım Kurt için ‘politikayı iyi bilir” deriz. Aslında dikkatli bakılırsa burada kast edilen hitabettir! Yani etkili konuşmadır… Politik başarı için aranan şartlardan sadece biri hitabettir!
Elbette seçimi kazanmak için fazlası gerekir.
Son 10 yıla bakıldığında Kurt’ta bunu göremiyoruz. Politik zeka diye tanımlanacak, ayakta alkışlanacak bir hamlesi olmadı. Kitlesini büyütemedi, aksine çemberi giderek daralttı.
Konuştuklarının etkisi de giderek azaldı. Şimdi kaderiyle baş başa… Yılmaz Hoca’sız seçimi alabilir mi? Bunu 50 gün sonra göreceğiz. Bugünden gördüğümüz işinin kolay olmadığı…