Deniz Çağlar Fırat yazdı...
Eskişehir Sanayi Odası’nın (ESO) yayımladığı 2026 Ekonomik Beklenti Raporu, Eskişehirli sanayicilerin gelecek yıla dair endişe ve umutlarını gözler önüne serdi. Raporu detaylı inceledikten sonra özetle, sanayicilerin "pes etmiyorum, üretmeye devam edeceğim" dediğini; ancak aynı zamanda "şimdilik elimdekiyle yetineceğim" mesajını verdiğini net olarak okumamız mümkün.
Gelin, bu büyük resmin bizim, yani Eskişehir’de yaşayan herkes için ne anlama geldiğine bakalım.
BÜYÜME DEĞİL, SAVUNMA YILI
Raporun en çarpıcı sonucu, sanayicilerin büyük çoğunluğunun 2026’yı bir büyüme yılı olarak değil, bir "eldekini koruma" yılı olarak görmesi. Tam tamına %73’ü, önceliğinin yeni atılımlar yapmak yerine, elindeki işi ve kapasiteyi ayakta tutmak olduğunu söylüyor.
Bu durumun en net kanıtı ise yatırım iştahının neredeyse dibe vurması. Ankete katılan firmaların %77'si ne yazık ki yeni bir yatırım planlamıyor.
Peki, neden? Cevaplar çok net:
1. Paraya Erişimin Zorluğu: Yani yüksek faiz ve pahalı krediler.
2. Belirsizlik Ortamı: Ekonominin gidişatının, döviz kurunun ve en önemlisi hukuki güvencenin öngörülemez olması.
Kısacası sanayiciler, sağlam bir zemin görmeden uzun vadeli borcun altına girmek istemiyor.
ÜÇ BÜYÜK SORUN
Eskişehirli sanayiciler hem Türkiye genelinde hem de kendi işletmesi özelinde üç büyük soruna dikkat çekiyor:
1. Enflasyon ve Faiz: Türkiye ekonomisinin çözmesi gereken en acil sorunlar listesinde enflasyon ve yüksek faiz/finansmana erişim %17’lik oranla ilk sırayı paylaşıyor. Enflasyon sadece maliyetleri artırmakla kalmıyor, aynı zamanda firmaların kâr marjlarını da baskılıyor. Nitekim firmaların neredeyse yarısı (%49), 2026’da kârlılığının düşeceğini öngörüyor.
2. Nakit Sıkışıklığı: Yüksek maliyetler ve uzayan vadeler yüzünden firmalar nakit akışını yönetmekte zorlanıyor.
3. Nitelikli Eleman Sorunu: Her ne kadar makro sorunlar öne çıksa da, Eskişehir sanayisinin kronik sorunu olan nitelikli personel sıkıntısı hala en önemli başlıklar arasında yer alıyor.
ESKİŞEHİR'İN KENDİ İÇİNDEKİ ENGELLERİ
Rapor, sadece genel ekonomiye değil, Eskişehir’in kendi içindeki yaşam kalitesi ve altyapı sorunlarına da ışık tutuyor:
- Trafik Çilesi: Şehrin en büyük sorunu olarak trafik ve çevre yolu (%25) öne çıkıyor. Sanayiciler için bu, sadece bireysel bir sıkıntı değil, aynı zamanda lojistik bir maliyet.
- Yaşam Pahalılaşıyor: Konut ve kira fiyatlarındaki fahiş artış (%13), Eskişehir’in dışarıdan nitelikli eleman çekme gücünü zayıflatıyor.
- Sanayi Alanı Sorunu: Yeni yatırım yapmak isteyenler için fabrika arazilerinin pahalı olması (%9) ve yeni organize sanayi bölgeleri ihtiyacı, yatırımların şehir dışına kaymasına neden olabilecek en büyük risklerden biri.
FİYATLAR SÜREKLİ ARTACAK BEKLENTİSİ
Sanayicilerin 2026 beklentisi olan %25-%40 bandındaki yüksek enflasyon beklentisi ise fiyatların ve ücretlerin sürekli artacağı anlamına geliyor. Bu döngüyü kırmak için hükümetin atacağı adımlar çok kritik.
Kısacası, Eskişehir ekonomisi "risk yönetimi" moduna geçmiş durumda. Bu modu "büyüme" moduna çevirmek için sadece kredi musluklarını açmak yetmiyor; aynı zamanda hukuk ve finansal istikrar alanında güven verici, yapısal reformlar gerekiyor.