Deniz Çağlar Fırat yazdı...

Eskişehir’de, halk arasında “cam kubbe” olarak bilinen ve Türk Dünyası Vakfı’na ait kültür merkezi binasında önemli bir değişim gündeme geldi. Anadolu Üniversitesi bünyesindeki Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin (TÜDAM) bu binadan çıkışı resmiyet kazandı. Merkez, artık Yunus Emre Yerleşkesine taşınarak faaliyetlerini oradan sürdürecek.

Boşalan bina ise Gençlik ve Spor Bakanlığı’na devredildi ve bundan böyle “Türk Dünyası Gençlik Merkezi” adıyla ile İl Gençlik ve Spor Müdürlüğü tarafından yönetilecek

Ama anlaşılıyor ki bu dönüşüm sadece kurumlar arası bir devir değil, siyasetin de devreye girdiği bir süreç. Akademik bir merkezin yerini gençlik buluşma alanına bırakması anlamlı olabilir. Ama şu soruları sormak gerekir:

  • Bu yapı, akademi odağından çıkarken neyi yitiriyor? Bilimsel araştırma, sürdürülebilir seminerler, ulusal–uluslararası çalışma imkânı gibi ayakları zayıflar mı?
  • Gençlik merkezi olarak hangi programlar hayata geçecek? Hangi bütçeyle, nasıl bir yönetimle, hangi hedef kitleyle?
  • Siyasi müdahale ya da destek, gençliğe ne kadar özgür ve katılımcı bir alan sunacak? Politik öncelikler programlara şekil verir mi?

Öte yandan kazanımlar da var: Fiziksel olarak çok büyük, cam ve çelikle yapılmış bu mekân “gençlik için bir sahne” olabilir. Atölyeler, sahne gösterileri, girişimcilik buluşmaları, kültür-sanat etkinlikleri için ortam hazır görünüyor.

Beklenenler ve dikkat edilmesi gerekenler

  • Gençlik merkezi olarak devredilen binada kültürel, sanatsal, sosyal birçok etkinliğin düzenlenmesi bekleniyor.
  • Binanın bakım-işletme modeli, kullanım biçimi gençlerin ihtiyaçlarına göre yeniden şekillenebilir.
  • Üniversite cephesinden, TÜDAM’ın yeni yerleşkede hangi araştırma ve uygulama faaliyetlerine devam edeceği kamuoyuna açıklanmalı; aksi hâlde bilimsel işlev azalabilir.
  • Siyasetin bu dönüşümde rolü büyük: Bu yüzden destekle birlikte gençlerin kendi sesini duyuracağı, katılımcı bir mekân olarak kalmasına dikkat edilmeli.

Cam Kubbe altında büyük bir mimari, büyük bir vizyon yapılmıştı. Gençlik adı altında açılan yeni dönemin ruhu, genlerin mamulü (!) gibi değil; gençlerin kendisi tarafından şekillendirilmeli. Yoksa kubbe yalnızca cam bir yapıdan ibaret kalır, gençlik için bir fonksiyona dönüşemez.

Siyasetin kol kanat germesinden zarar gelmez — ama önemli olan, gençlerin “kulüp üyeliği” değil, özne olmasıdır.

Cam Kubbe’de gençlik dönemi başlamış görünüyor. Şimdi asıl soru: Bu gençlik dönemi ne kadar gençlere ait olacak?