Yiğit Serhat Asan yazdı...

Geçtiğimiz gün Tarihi Odunpazarı Evleri bölgesinde kurulan yeni yıl pazarındaydım. Buraya dair anılarımı ve izlenimlerimi sizlere aktarmak istiyorum. Öncelikle; bu şekilde halka açık, insanların birbiriyle iç içe olduğu, şarkıların, türkülerin söylendiği; dansların ve sahne şovlarının yer aldığı, büyük küçük herkesin eğlendiği tüm bu etkinliklerin organizasyoncularına ve fikir öncülerine teşekkür etmek istiyorum.

Bana göre, sosyal statümüz fark etmeksizin pek çoğumuz, maddi ya da manevi açıdan az çok aynı hayatı yaşıyoruz. Hayatın içinde iyiliklerin, güzelliklerin ve mutlulukların azaldığı bu gibi dönemlerde; dili, ırkı, inancı ya da düşünce yapısı ne olursa olsun herkesin biraz kafasını dağıtmaya, sosyalleşmeye ve bir arada olmaya ihtiyacı olduğunu düşünüyorum. İşte Odunpazarı’ndaki bu panayır havasındaki etkinlikler de tam olarak bunu sağlıyor ve hep birlikte, iç içe eğlenebilme fırsatı sunuyor.

Bu durum, doğal olarak milli duygularımızı da kabartıyor. Çünkü bir milletin bütünlüğü, birbirine olan bağlılığından geçer. Bu bağlılık ise birlikte geçirilen zamanlardan, paylaşılan duygu ve düşüncelerden beslenir. Odunpazarı’ndaki etkinliklerde, mutluluk ve neşeyle birlikte bu milli duyguları iliklerime kadar hissettim.

Bir yanda birbirinden farklı hediyelik eşyaların satıldığı stantlar, diğer yanda lezzetli yiyecek ve içeceklerin sunulduğu çadırlar; bitmek bilmeyen sahne performansları ve müzik eşliğinde geçen zamanda, gerçekten iki saatin nasıl geçtiğini anlayamadım. Bu tür etkinliklerde fiyatların erişilebilir tutulması hem insanlar için daha cazip oluyor hem de esnafa sürümden kazanma imkânı sağlıyor.

Özellikle sokaklarda yanan, içimizi ısıtan varillerin etrafında toplanıp sohbet etmemiz ise keyfimizi bir kat daha artırdı. Biz dört arkadaş gittik ve yaklaşık iki saat vakit geçirdik. Stantlardan aperatifler atıştırdık, sahlep içtik; içlerinde yanan odunların ısısıyla sıcacık olan varillerin etrafında çember oluşturup yeni insanlarla tanıştık, birlikte müzik dinledik.

Eksiği, artısı elbette tartışılır; ancak ben bu tür etkinliklerin daha fazla düzenlenmesinin, toplum bilincimizin gelişmesi ve birlikteliğimizin güçlenmesi açısından gerekli olduğunu düşünüyorum. Şehir dışından dahi katılımın olduğu, uzun kuyrukların ve kalabalığın yaşandığı bu ortam bana, yurt dışında görüp imrendiğimiz yeni yıl etkinliklerini anımsattı. Odunpazarı’nın kültürel yapısıyla bu durumu desteklemesi ise beni ayrıca etkiledi.

Umarım her yıl katlanarak artar ve yıl içerisinde de farklı temalarda etkinlikler düzenlenir. Odunpazarı Belediyesi’ni bu konuda aktif ve yetenekli buluyorum; ancak biraz daha hareketlilik kimseye zarar vermez diye düşünüyorum. Örneğin 2026 yılı içerisinde bölgede daha fazla konser, panayır, eğlence, gösteri ya da açık hava sineması gibi etkinlikler gerçekleştirilebilir. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte, özellikle yeni kurulan dans ekipleri, tiyatro toplulukları ve müzik grupları gibi yolun başındaki sanatçıların desteklenmesi adına “açık sahne” gibi organizasyonlar da düzenlenebilir.

Emeği geçen herkese teşekkürler.
Şimdilik hoşça kalın...