Cihan Yıldırım yazdı...

2010’lı yılların başları… 2 Eylül Gazetesi’nde Yılmaz Büyükerşen’e muhalefet ediyoruz. İşte ‘gerçek’ belediyecilik nedir, eksikleri şunlar, kusurları bunlar gibi eleştiriler yapıyoruz. Bir gün Sümer’deki gazete binasına Av. Ayhan Kavas geldi. Kavas, Hoca’nın yanında hatta prensi olarak görülüyor.
Ahali öyle görüyor ama Ayhan Abi’nin ‘kral’ olma hayali yok. Hatta sonraki günlerde prensliği de reddetti! Kavas, genç yaşına rağmen o dönem için bile siyasetin en makul isimlerindendi…
Kavas, Yılmaz Hoca’ya yaptığımız eleştirilere kısmen katılıyordu. Haklı olduğunuz yönler var, demişti. Ama demişti hemen sonrasında… Ama daha iyi bir kent için yapılan bu önerilerin hayata geçmesi için Hoca’ya yakın olmak gerekir demişti. Yani bu şekilde uzaktan, eleştirerek ve kamuoyu önünde yapılan şeylerin pek etkisinin olmadığını söylemişti.
Ayhan Kavas diyorsa vardır bi bildiği dedim ama o yıllarda tam olarak ne demek istediğini anlamamıştım. Zamanla Kavas, haklı çıktı! Ya da zamanla ne demek istediğini anladım.
Mesele lidere yakın olmak!
Kavas şimdi lidere yakın ve bunu siyaset ve şehir için şans olarak görüyorum.
Lidere yakın olan biri daha var… Nebi Hatipoğlu…
Milletvekili Hatipoğlu da Erdoğan’a yakındı ama MKYK Üyesi olduktan sonra yakınlık daha da arttı. Hatipoğlu’nun AK Parti’deki varlığı henüz iki yılı doldurmadı. Ancak Hatipoğlu bu iki yıla çok şey sığdırdı. En önemlisi elbette Büyükşehir adaylığı…
Son anda dahil olduğu adaylık yarışında ipi göğüslemeyi bildi. Yine MKYK Üyeliği… Öte yandan başka MKYK üyeleri vardı şehrimizden… Herkesin dönemi şartları farklıydı elbette ama Hatipoğlu işin hakkını veriyor.
Daha başka görevlerin verilmesi kimse için sürpriz olmayacak.
Çünkü Hatipoğlu fazlasıyla görünür. Sadece görünür mü? MKYK toplantılarında söz alıyor konuşuyor. Öneriler sunuyor, tartışıyor, tartıştırıyor… Başta kendi alanı sanayi, üretim, ihracat olmak üzere şu ana kadar beş altı konuda dikkat çeken konuşmalar yaptı.
Dediğim gibi Hatipoğlu, MKYK üyeliğinin hakkını veriyor. Toplantılara hazırlık yapıp gittiğini öğrendim. Hiç konuşmasa izleyip dinleyip alkışlayıp gelse kim ne der? Valla kimse bir şey demez… Ama Hatipoğlu, sahadan gelen veriler doğrultusunda Kredi Yurtlar Kurumu’nu incelemiş. Çarpıcı sonuçları Erdoğan’da olduğu toplantıda paylaşmış. Cumhurbaşkanı notlar alıyor, sorular soruyor.
Bunun gibi iki üç konuyu daha ‘çalışıp’ gitmiş toplantıya…
Başka alanlarda da öyle ama siyasette lidere yakın olmak çok önemli… Hatipoğlu lidere yakın… Sesini duyuracak kadar yakın… Derdini anlatacak kadar… Bu Eskişehir için önemli bir yakınlık… Anlaşılan o ki bu sadece ‘fotoğraf karelerine’ yansıyan bir yakınlık değil. Yakın bir zamanda meyveleri toplanacak bi yakınlık…
Eskişehir, lidere yakın adamları ‘kullanmada’ çok mahir değil! Rahmetli Kemal Unakıtan örneği var… Nabi Hoca’yı biraz ‘kullandık’ sayılır… Hatipoğlu ‘ustalık’ dönemimiz olmalı. Elimizde her kapıyı cesaretle çalabilecek bir iktidar mensubu var. Üstelik lidere yakın bir isim… Tepe tepe kullanmalıyız! Bugün Nebi Hatipoğlu olur yarın İbrahim Arslan olur…