Deniz Çağlar Fırat yazdı...
Önceki gün Odunpazarı’nda Başkan Kazım Kurt ile bir araya geldik. Cihan Yıldırım ve benimle buluşan Başkan Kurt, Cumhuriyet Halk Partisi’nin 39. Olağan Kurultayı yaklaşırken sorularımızı yanıtladı. Elbette ki ana gündem maddemiz “Eskişehir PM’ye aday çıkaracak mı? Kim parti meclisine (PM) aday olmalı?” sorusuydu.
Parti içindeki gücü bilinen Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt bence bu konuda oldukça net konuşurken Eskişehir’in PM için aday çıkarmasını arzu ettiğini ama kimden ziyade nasıl bir aday olması gerektiği üzerineydi.
Dolayısıyla Kurt’un sözlerini, yalnızca isimler üzerinden değil, partinin geleceği ve kurultay sonrası yapılacak kadro inşası üzerinden okunması gerekiyor. Bana göre Kurt’un PM reçetesi şöyleydi;
1. Önce Partiyi Hukuken Koruyalım
Kurt’un ilk vurgusu, partinin korunmasına yönelikti. “Önce partiyi hukuksal olarak koruyalım, kurtaralım” derken, hem yargı süreçlerine maruz kalan belediye başkanlarına hem de parti tüzel kişiliğini zedeleyecek hamlelere karşı dikkat çağrısı yaptı.
2. AKP’nin Belediye Hamlelerine Karşı Dayanışma
İkinci aşama, Kurt’un deyimiyle “AKP’nin belediyeler üzerindeki saldırısını defetmek.” Yani Kurt, diyor ki “önce mevcut kazanımları koruyalım, sonra iktidar yoluna odaklanalım.”
Bu şu anlama geliyor, PM üyesi olacak kişinin bu bilinçte olması gerekiyor.
3. İktidar Kadrosunu Kurmak
Kurt’un altını çizdiği üçüncü hedef, “iktidara gelecek kadroyu kurmak.” Bu cümle, CHP’nin kurultaya salt “liste yarışı” olarak değil, iktidar yürüyüşünün hazırlığı olarak bakması gerektiğini gösteriyor. Yani, Kurt, MYK ve parti meclisinin ciddi biçimde yenileneceğini, “şu anki 60 üyeden yarısı kalırsa başarı sayılır” diyerek açıkça söylüyor. Ben şunu anlıyorum ki; CHP, Kasım 2025 kurultayında yalnızca isim değil, felsefe değişimi de yaşayacak.
4. “PM Kutsaldır” – Popülizme Kapı Kapatmak
Kurt’un en keskin cümlesi belki de bu: “Parti Meclisi kutsal bir görevdir.” Açıkça bu ifade, popüler isimlerin geçici rüzgârlarla PM’ye girmesine bir eleştiri niteliğinde. “Bir dönem Mehmet Ali Çelebi birinci sıradan seçildi, şimdi AKP’de. İhsan Özkes de öyle…” diyerek geçmişten örnek veriyor. Yani Kurt’a göre PM üyeliği, bir yerde de tanınırlık değil, kalıcılık ve liyakat işi. Bir anlamda PM’ye giden yol, “gaza gelmekle” değil, örgüt desteği, geçmiş birikim ve politik derinlikle açılmalı.
5. Eskişehir’in Usulü: Ortak Aklın Onayı
Kurt’un Eskişehir siyasetine özgü bir hatırlatması da var. Eskişehir CHP örgütünü takip edenler iyi bilir ki, “Eskişehir adına biri oraya gidecekse örgütler toplanır, değerlendirir, kimi destekleyeceğini açıkça belirler.” Yani Kurt diyor ki; “kimin adı geçiyor” tartışmasından önce, örgüt iradesi öne çıksın.
6. Anahtar Liste İçin Denge şart
Kurt, “Genel Merkez, İstanbul ekibi, İmamoğlu ekibi gibi dengeler de önemli. Doğru iletişim kurulursa Eskişehir’den bir isim anahtar listeye girebilir.” diyerek önemli bir noktanın da altını çiziyor. Bu da CHP’nin iç dengelerinde hâlâ etkili olan merkez-İstanbul ekseninin farkında olunduğunu gösteriyor. Ama bu denge, Eskişehir’in “örgüt tabanı sağlam bir ismi” bulması halinde anlam kazanır diyor.
Kısacası Kazım Kurt, Eskişehir’den PM adayı olmak isteyen isimlere şöyle sesleniyor;
- Partiyi hukuken koruyacak
- AKP’nin belediyelere yönelik hamlelerine karşı göğüs gerebilecek
- İktidar yolunda gece-gündüz çalışacak
- Örgüt desteğini almış, geçmiş birikim ve politik derinlikte olacak
Yani kısacası elini taşın altına koyabilecekseniz çıkın, aday olun, örgüt olarak sizi destekleyelim…