Yiğit Serhat Asan yazdı...
Drone dünyasının tanınan ismi DJI, özellikle son yıllarda çıkardığı gimbal ve aksiyon kameralarıyla sadece iyi bir drone üreticisi olmadığını; aynı zamanda gimbal ve aksiyon kamerası dünyasında da önemli bir isim hâline geldiğini net şekilde ortaya koydu.
Özellikle aksiyon kamerası denildiğinde; kullanıcı dostu yapısı, amatörden profesyonele kadar her kitleye hitap etmesi, yüksek performans ve görüntü kalitesi sunması, tek bir cihazla hem hobi amaçlı günlük videolar hem de özel ayarlamalar sayesinde sektör standartlarında sinematik görüntüler üretilebilmesi, Action serisini GoPro ve Insta gibi pek çok markanın önüne koyuyor. Şimdi ise yeni çıkan DJI Action 6’ya biraz daha yakından bakalım.
Açıkçası kamera ilk duyurulduğunda, sensör boyutu sebebiyle “DJI Pocket 3 mü, yoksa Action 6 mı alınmalı?” sorusu kafamı oldukça kurcalamıştı. Cihaz piyasaya çıktığında izlediğim inceleme ve örnek videolara bakılırsa, Pocket 3 hâlâ zirvede görünüyordu. Ancak biraz daha detaylı ve verisel olarak baktığımızda, Action 6 ile Pocket 3 arasında birçok açıdan oldukça benzer — hatta bazı durumlarda aynı — görseller elde edilebildiğini görüyoruz. Hatta izlediğim bazı inceleme videolarında, özellikle ters ışıkta dinamik aralık konusunda Action 6’nın biraz daha başarılı sonuçlar verdiği izlenimi oluştu.
Bu durum kafamı biraz karıştırsa da, iki model arasında kalacaklara şunu hatırlatmak isterim: Bu cihazlardan biri “el tipi bir video kamera”, diğeri ise doğrudan “aksiyon kamerası” olarak konumlandırılıyor. Temelde görüntü kalitesi, renk doğruluğu, çözünürlük gibi unsurlar birbirine çok yakın olsa da, birinin aksiyon kamerası, diğerinin ise el tipi kamera olması; küçük ama önemli bazı farkları da beraberinde getiriyor.
Az önce bahsettiğim inceleme videosunda da söylediğim gibi, Action 6’nın dinamik aralığını başarılı buldum ve sevdim. Ancak Pocket 3’ün arka plan bulanıklılığı oluşturarak dikkati konuya toplaması ve daha “sinematik” bir his vermesini bırakır mıyım, emin değilim. Sanmıyorum. Action 6’nın neden bu kadar sınırlı bir alan derinliğine sahip olduğu ise ayrıca sorguladığım bir konu. Böyle bir cihaz çıkarılmışken, değiştirilebilir diyafram eklenmişken neden değiştirilebilir bir odak uzaklığı da sunulmamış, bunu merak ediyorum.
Burada eklenen değiştirilebilir diyafram özelliğinin amacının; manzara, portre gibi farklı çekim senaryolarında alan derinliği ve arka plan kontrolü sağlamak olduğunu tahmin ediyorum. Ancak minimum diyafram değeri, Pocket 3’ün sunduğu alan derinliğinin yanından bile geçemiyor.
Öte yandan, eklenen diğer özellikler Action 5 Pro’dan geçmeye değer mi, yoksa Action 6 Pro’yu ya da Action 7’yi mi beklemek gerekir; bu noktada kafam biraz karışık. Elbette sensör boyutunun değişmesi ve büyümesi, ışık toplama konusunda Action 6’yı Action 5 Pro’ya göre daha avantajlı kılmış. Ancak karar verirken — ya da model güncellemesi yaparken — gerçekten ne kadar düşük ışıkta ve ne kadar günlük kullanımda çekim yaptığımızı iyi hesaplamak gerekiyor. Çünkü güncel fiyatlara baktığımızda Action 6, Action 5 Pro’nun neredeyse iki katı bir fiyatla satılıyor.
Benim bakış açıma göre; eğer bir aksiyon kamerası arıyorsam, güncel olsun, dinamik aralığı iyi olsun, detayları başarılı şekilde göstersin ve her yerde kullanılabilsin (kafa bandıyla koşu, gövde aparatıyla spor aktiviteleri, gidona takarak motovlog çekimleri gibi), suya, toza ve darbelere dayanıklı olsun diyorsam; Action 6’yı piyasadaki diğer marka ve modellere kıyasla doğrudan tercih ederim. Ancak daha çok motovlog ağırlıklı çekimler yapacaksam, kurgu aşamasında renk ve detay için ekstra bir mesai harcamayacaksam ve çok loş ortamlarda çekim yapmıyorsam Action 5 Pro benim için daha mantıklı bir tercih olur.
Fakat “sensördeki küçük de olsa bu fark benim için çok önemli, dinamik aralık ve ışık toplama başarısı benim önceliğim, sinematik çekim yapmak istiyorum, arka plan bulanıklığı benim için önemli, gimbal ile çalışmak daha stabil ve keyifli geliyor, cebimde taşıyıp profesyonele yakın işler çıkarabileceğim bir kamera arıyorum” diyorsak; bu noktada DJI Pocket 3 hâlâ en doğru tercih olarak öne çıkıyor.
Özetle; benim için acelesi yoksa, Action 6 yerine 6 Pro’yu mutlaka beklerdim. Zaten tahminlerim doğrultusunda, şu an konuştuğumuz bu model biraz da bir sonraki üst versiyon için hazırlanmış bir geçiş ürünü gibi duruyor. Büyük ihtimalle 2026’nın ikinci çeyreğinde bir üst modeli konuşuyor ve inceliyor olacağız. Pocket 3’ün bir üst versiyonu olan Pocket 4 de muhtemelen aynı dönemlerde piyasaya çıkacaktır.
O zaman geldiğinde bu tartışmayı tekrar yapmak üzere…
Hoşça kalın.