Deniz Çağlar Fırat yazdı...
Son dönemde Eskişehir’de belediyelerin hayata geçirdiği Kent Lokantası, Kent Berberi, Halk Market gibi sosyal projeler AK Parti cephesinden alay konusu haline getiriliyor.
Sosyal medyada kimi AK Partili belediye meclis üyelerinin imalı paylaşımlarında bu hizmetlerle alay eden bir dil hâkim. Ancak bu eleştirileri yapanlar, aslında en son konuşma hakkına sahip kişiler.
Çünkü bugün bu şehirde, bu ülkede, bu kent lokantalarına ihtiyaç duyan binlerce insan varsa; bu durumun en büyük sorumlusu, yirmi yılı aşkın süredir iktidarda olan AK Parti’nin ekonomi politikalarıdır.
Yoksulluğu derinleştiren, alım gücünü eriten, sosyal devlet ilkesini piyasa koşullarına teslim eden bir anlayışın temsilcileri, bugün halkın aç karnını doyurmaya çalışan belediyelere dil uzatıyor.
Bir belediye kent lokantası açıyorsa, o şehirde birileri doymuyordur.
Bir belediye “kent berberi” kuruyorsa, demek ki insanlar saç tıraşı olmayı bile lüks görmeye başlamıştır.
Bir belediye “halk market” açıyorsa, demek ki asgari ücretle geçinmeye çalışan yurttaş market raflarına yaklaşamıyordur.
Bu tablo bir utanç tablosudur, alay konusu değil…
Bu utancın adresi bu hizmetleri sunan yerel yönetimler değil; bu hizmetleri zorunlu kılan ekonomik politikaların sahipleridir.
Bir kentte açlık, işsizlik, barınma, hijyen sorunu konuşuluyorsa, bu sorunu çözmek için elini taşın altına koyan o kentin yöneticileriyle alay etmeye cüret etmek en azından buna sebep olanların temsilcilerinin haddi değildir.
Çünkü yoksulluğu yönetmesi gerekenlerin temsilcileri, yoksullukla mücadele edenleri eleştirirken önce aynaya bakmalıdır.
Çünkü bu ülkenin kent lokantalarına değil, adaletli bir gelir dağılımına, güvenceli bir ekonomiye ve onurlu bir yaşama ihtiyacı vardır.