2011 seçimine gidiyoruz… Nabi Hoca ile tanıştığımız seçim… Avrasya AVM’nin (Asya Halı) en üst katındayız… O zamanlar adı Mosmos Cafe…
Prof. Dr. Nabi Avcı, AK Parti’nin Eskişehir birinci sırası oldu.
Nabi Hoca’nın kendinde önce ismi kente gelmiş ve heyecan yaratmıştı.
Erdoğan’ın efsane danışmanıydı… A Takımı’ndan bir isim… Artık bizim vekilimiz olacaktı, daha ne olsun! Hepimizde bakanlık beklentisi var… Rahmetli Kemal Unakıtan ile bakanlığın tadına varmıştık!
Nabi Hoca’nın da bakan olması kesindi…
O yönde ve biraz da gülümseyerek sorular soruldu. Nabi Hoca da “Teknen olacağına tekne sahibi arkadaşınız olsun çocuklar’ demişti. Yani, bakan olamasam da tüm bakanları tanıyorum demek istemişti.
Sonuçta Nabi Hoca’mız bakan oldu… Ve sayesinde beklenen hizmetleri aldı kentimiz…
Yeni sistemde Eskişehir bakansız kaldı!
Ne teknemiz var, ne tekne sahibi arkadaşımız…
Nabi Hoca’nın da Harun Karacan’ın da tekne sahibi çok arkadaşı var ama… Onları aramak, kent için bir şeyler rica etmek gelmiyor içlerinden…
Bu durumda kentin ve iktidarın tüm yükü AK Parti İl Başkanı Zihni Çalışkan’a kaldı…
Bakansız ve hatta vekilsiz kalan Çalışkan, çareyi kendi üretti. Üretmek zorunda kaldı! Sonuçta başa gelen çekilir… Ankara ile ilişkileri sıcak tuttu, ziyaretleri artırdı…
Özellikle bakanlık seviyesinde iyi ilişkiler kurdu… Kaç bakanı Eskişehir’de ağırladı, kaç bakanı makamında ziyaret etti sayısını unuttuk! Bazı bakanlara iki, üç kere gittiği oldu…
Şüphesiz bunlar ‘fotoğraf ziyaretleri’ değildi. Her gittiğinde somut şeylerle döndü. Son örneği Spor Bakanı’ndan kopardıkları…
Bunlar kendiliğinden olan şeyler değil…
Zaten yapılacak yatırımlar, hizmetler değil!
İkili ilişkilerle olan şeyler…
Son olarak Adalet Bakanı’nın geleceğini öğrendim. Çalışkan belki de Bakan Bekir Bozdağ’dan adliye ek bina için söz alır, belli mi olur?
Günün sonunda Zihni Çalışkan, Ankara ile ilişkileri oldukça geliştirdi. Bu performansıyla Eskişehir’i bakansız bırakmamış oldu…