Bir il başkanının yaşayacağı ne kadar olumsuzluk varsa hepsini yaşadı. Üstelik çok kısa sürede… Koltuğa oturur oturmaz kongre kararı alındı…

Sahaya inmeye hazırlanırken kendini parti içi mücadelenin içinde buldu. Siyaset yapan herkesin ‘garipsediği’ bir parti içi mücadele…
Sosyal medyaya taşan bir parti içi mücadele…
Ekran görüntülerini herkesin birbirine anında yolladığı bir parti içi mücadele…
Kırıcı, yıkıcı ve partiye zarar veren bir parti içi mücadele…
Tüm bunlar olurken İYİ Parti İl Başkanı Emine Edizgil, Süleyman Demirel edasıyla sessiz ve sakindi. Taş olsa çatlardı ama Edizgil, herkesi şaşırtan bir şekilde sabretti.
Birileri kendisine verdiği sözleri tutmadı… Hatta karşısına aday çıkardı… Sağda solda bunun imasını yapmadı.
Eskişehir siyasi tarihine geçecek Kahvehane Olayı’nı köpürtmedi!
İstese pek çok kişiye itibar kaybettirebilirdi. Ki ekibinden bazı kişiler böyle yapmasını istedi. Edizgil ‘hadlerini bildir abla’ telkinlerini ustaca savuşturdu.
“Kongreye daha 10 gün var, illa ki yanlış yapacak” diyenleri de hayal kırıklığına uğrattı.
Hatta yaptığı açıklamayla tansiyonu düşürdü. Açıklaması son yıllarda bir parti tarafından yapılmış en samimi, en gerçekçi ve her şeye rağmen herkesi kucaklamaya çalışan bir açıklamaydı…
Kim ne yaptıysa Edizgil’i çileden çıkaramadı!
Günün sonunda haklı çıktı…
Sakin duruşuyla ‘kazanan’ oldu.
Bugün pek çok partilinin gözünde ‘akil abla’ oldu. Elbette ‘başkan’ olmanın çok ötesinde bir konum…
2014 yerel seçiminde aldığı 51 bin oyun ‘tesadüf’ olmadığını herkese gösterdi.
Ve artık kongre sonucuna bakılmaksızın kentin en önemli politik unsurlarından biri haline geldi. Çünkü bu cendereden yara almadan sağ salim çıkmak müthiş bir başarı…
Kongreye beş gün var…
Sandıktan ne çıkacak bilinmez.
Şu an için bildiğimiz Emine Edizgil’in sakin güç olarak günün sonunda ‘kazanan’ olduğu…