Cihan Yıldırım yazdı...

ÇGD Eskişehir olarak Çağdaş Sohbetler serimizin beşincisini yaptık. Kaldi Kafe’deki etkinlikte ismini sık duymaya başladığım Ali Şen Aksoy’u dinledik. Ali Şen Aksoy, yaklaşık bir yıl önce Sosyal Demokrasi Derneği (SDD) Eskişehir Şube Başkanı oldu. Bir süre önce de CHP Aile ve Sosyal Hizmetlerden Sorumlu Gölge Bakan Yardımcısı görevine getirildi.

Whatsapp Image 2025 11 16 At 11.58.16

1987 Ankara doğumlu. Evlenince 2017’de Eskişehir’e taşındı. Mercedes-Benz Türkiye Satış Koordinatörü… Kamyon grubuna bakıyor. Doğrudan Almanya’ya bağlı. Biri ya da bir kurum Mercedes kamyon alacağı zaman Ali Şen Aksoy’u buluyor.

ABD ve Karadağ’da yatırımı var. Ankaragücü’nde başkanvekilliği de yapmış. Üç hafta önce bu görevini bıraktı. 2024 Kasım’da SDD Eskişehir Şube’yi yeniden açtı. SDD kapatılarak feshedilmişti.
Aksoy “Eskişehir’in en büyük sorunların biri sivil toplum kuruluşlarının barınma sorunu. Yerel yönetimler aracılığıyla çözülebilir” diyor. Günde dört saat uyuyor…

Whatsapp Image 2025 11 16 At 13.14.35 (1)

Mobil yaşıyor. Dünya vatandaşı olmuş. Dünyada ne olup bittiğine hakim. Aksoy “Havalimanı, laptop, telefon ve araba olan her yerde çalışabilirim” dedi. Eskişehir’de havaalanı yok denilince “Brüksel aktarmalı gidiyorum” diye cevap verdi.

Yurt içi, yurt dışı seyahatler yapıyor. Tempoya nasıl ayak uydurduğu sorulunca “Ekip önemli… Doğru insanlarla her şey mümkün… Sistem kurmak önemli…” dedi.
Ticaret, siyaset, sivil toplum… Çok yönlü ve hızlı bir yaşamı var…
Aksoy “Toplumsal olayları kendisine dert edinen biriyim. Bana dokunmayan yılan bin yaşasın demem. Yolun karşısına geçemeyen bir yaya varsa bunu dert edinen ve bununla uğraşan biriyim. Hedeflerim bireysel değil toplumsal” dedi.

Aksoy’un yaklaşık bir buçuk saat süren sohbetimizde ‘insan’ kelimesini çok sık kullanması hoşuma gitti. Hedefleri çok büyük… SDD ile uluslararası işler yapmak istiyor…
Aksoy, SDD’nin çalışmalarını anlatırken “İlk etkinlik Uğur Mumcu anma etkinliği oldu. Siyasi kimliğimin oluşmasında en önemli katkılardan biri Uğur Mumcu’dur. Rahmetli olduğunda altı yaşındaydım. Politik bir ailede büyüdüm. Hayatımda katıldığım ilk toplu ‘etkinlik’ Uğur Mumcu’nun cenaze töreniydi. Annemin elimden tutup götürdüğü bir etkinlikti. Benim için o tarihlerde etkinlikti, çocuk aklımla… Gazeteci olma hayali kurdum ve Marmara İletişimi kazandım. Sağlık sorunlarım nedeniyle devam edemedim” dedi.
Çözüme odaklanmış durumda… “Sadece itiraz etmek değil çözüm bulmak buradayız” diyor…
SDD’nin çalışma komisyonları kuracağını söyledi… Yaşlılık, özel ilgi alanı… Yaşlılığı, Eskişehir için ‘büyük sorun’ olarak görüyor. Eskişehir’de ciddi bir yaşlı nüfus var…

Whatsapp Image 2025 11 16 At 13.14.54

Aksoy’un üzerinde çalıştığı bir diğer bir alan ise beyaz yaka örgütlenmesi…
Bu konudaki görüşleri şöyle: “Ben beyaz yaka çalışanım. Beyaz yaka çalışanları aileleriyle birlikte ele aldığımızda tek başına iktidar oluyorlar. Demek ki harekete geçirilmesi gereken bir emekçi taraf var. Emek denilince sadece elinde anahtar, üzerinde tulumlu insanlar gelmesin. Cam akvaryumda yaşayan işçi, emekçi dünyası var. İstanbul’da, Ankara’da… Bunlar akvaryumda yaşıyorlar. Sayıları aileleriyle birlikte 30 milyon civarı… Örgütlü değiller çünkü aynı zamanda yönetici pozisyonunda olan insanlar. Beyaz yaka örgütlenmesi ile ilgili çalışma yapıyorum. Özlük haklarıyla ilgili olarak… Buna AVM çalışanlarını da dahil edebiliriz. Emek dünyasında örgütlemeye çalıştığım, harekete geçirmeye çalıştığım bir alan var, niş bir alan… Asgari ücret komisyonu kuruluyor, kimi tartışıyor? İşçiyi konuşuyor… Beyaz yaka çalışan işçi değil mi? Temsil edilen bir alanı yok, derneği yok, vakfı yok, sendikası yok. Bomboş alan, öyle duruyor. Şirket ne verirse kabul ediyorlar. Almanya’da sendika beyaz yakanın ciddi temsilcisidir. Akşam 5’ten sonra atılan maile sendika müdahale eder. İşçiyi Ecevit dönemindeki işçi statüsünden çıkarmalı ve perspektifi genişletmeli.”

Aksoy, ilk kez altı yaşında geldiği Eskişehir için “Kaderim olduğuna inanıyorum. Hayallerimi Eskişehir’de gerçekleştirmek istiyorum” diyor.
“Eskişehir, sanayi kenti olmaya daha uygun” tespiti yapan Aksoy, “İstanbul’dan gidenler denizi seviyorsa İzmir’e, merakı yoksa Eskişehir’i tercih ediyor. Eşim yıllarca Kütahya’ya gidip geldi. Her gün dört vagon Ankara’ya gidiyor çalışmak için. Her gün gidip geliyorlar… Yaşam standardı çok yüksek bir kentiz. Eskişehir, kozmopolit bir şehir. Beyaz yaka göçü almaya devam edecek” dedi.
Aksoy’dan aktaracağım son not insan üzerine… Genç Başkan “İnsani ilişkilerine önem veririm. Çatışmayı da severim ama genel olarak uzlaşmacı bir tavrım var. Kırıcı ortamlarda olmamaya özen gösteriyorum. Aynı şehirde yaşayıp birbirimizin yüzüne bakamadıktan sonra yapılan işin anlamı kalmıyor” diyerek tarzını ortaya koydu.