Cihan Yıldırım yazdı...

Eskişehir turizmi için kendi yazılarıma bugün ara verdim. Bugün köşemi gelen yazılardan birine bırakıyorum. Prof. Zehra Çobanlı… Zehra Hoca ile Anadolu Üniversitesi GSF dekanlığı döneminden tanışıyoruz. Kıymetli, üretken ve neşeli bir hocamız… Emekli oldu ama üretime, alanına hizmet etmeye devam ediyor. Bana yolladığı yazıdan da anlaşılacağı üzere aklı fikri yine Eskişehir’de, bu kente bir şeyler katabilmekte…
Zehra Hoca’nın konu hakkındaki görüş ve önerileriyle başbaşa bırakıyorum:
“Yazınızı okudum… Çok haklısınız. Günlük turlara katılanların çoğu emekli insanlar, çok az maliyetle iyi zaman geçirmek, biraz fotoğraf çektirmek, biraz da gittim demek, biraz sosyalleşmek için yola çıkıyorlar. İçlerinde gerçekten meraklı olanlar da çok.
Tur şirketlerinin programları çok kısıtlı. O kadar müze varken bir-iki müzeye odaklanıyorlar. Mesela parklar ücretsiz mi bilmiyorum ama parklara götürülüyorlar. Ankara'dan bir tanıdığım katıldığı için biliyorum. Sizin de dediğiniz gibi potansiyel çok fazla.
Birçok farklı ilgi alanına hitap eden müzeler var. Turistik eşya potansiyeli müthiş bence. Odunpazarı’nda birçok yer birbirine benzer seramik, cam gibi malzemeler ile üretilmiş objeler satıyor. Bu sanat fakültelerinin gündelik ekonomide aldığı rollerin bir parçası. Peki, eksik olan ne?
Çin'de porselenin Kabe’si sayılan Jingdezhen'de misafir sanatçı olarak kaldığım iki ay süresinde kültür turizmi ile ilgili çok şeyi farkına vardım. Üniversite, yerel yönetimler hepsi bir arada çalışıyordu. Bizlerin sorunu bir araya gelememek, birbirimizi yermek, eleştirmek, yapılanı tenkit etmek, olumlu fikirler üzerinden gidememek, her şeye siyaseti karıştırmak.
Ben turizm hocası değilim, bu şehrin turizm fakülteleri ve kıymetli akademisyenleri var. Onlarla bir araya gelinebilir, onların düşünceleri, fikirleri, projeleri değerlendirilebilir. Çoğunun kültür, sağlık, gastronomi, spor turizmi gibi pek çok konuda araştırmaları, makaleleri var. Önerileri dinlenmeli.
Kısaca birlikte düşünmek, tartışmak ve sonunda da ortaya konulan fikirlerin değerlendirilmesi için fırsatlar yaratılmalı.
Kendi alanımdan bakarsam eğer ben Seramik Müzesi’nin oluşması için yıllarımı verdim. Büyükşehir Belediyesinin desteği önce Yılmaz Hocam, ardından da Ayşe Başkan’ın katkıları ve gerçekten önemli destekleri ve olurları ile yaşama geçti. Bir yıl önce müze açıldı. Ülkemizin ilk çağdaş seramik eserler müzesi…
Tanıtımı iyi yapıldı mı? Tur programlarında var mı? Siz müzeyi gezdiniz mi? Müze ile ilgili bir haber yaptınız mı? Oysa siz yıllar önce fakültemizi ziyaret eder sergilerimize katılırdınız.
Nedense hepimiz çok meşgulüz Cihan Bey! Size teşekkür etmek gerekiyor. Eskişehir için önemli bir konuyu dile getirdiniz. Ben de duygularımı dostane sizinle paylaştım. Bu şehir için iyi şeyler yapılmalı, çocuklarımızın geleceği için iyi şeyler olmalı bu şehirde. Hepimizin temennileri örtüşüyor. İçimi döktüm, zamanınızı aldım. İyi çalışmalar dilerim.”
Yarın ‘turizmde iş başa düşmüş’ başlıklı yazımda buluşmak dileğiyle…