Emir Mousavi yazdı...
Ekonomide çalkantı var. Enflasyon düşmüyor, alım gücü daralıyor, faizler yükseliyor. Ama tam da böyle bir dönemde, Türkiye’de ve Eskişehir’de konut satışları her ay artmaya devam ediyor. Üstelik bu artış sıradan bir dalgalanma değil.
Sadece Mayıs 2025’te, Türkiye genelinde 130 binden fazla; Eskişehir’de ise geçen yıla göre %23 artarak 2.087 konut satıldı. Peki ekonomik göstergeler bu kadar negatifken, bu evleri kim satıyor, kim alıyor ve neden?
Konut: Güvenli Liman
Ekonomik belirsizlik dönemlerinde insanlar paralarını sabit tutmaktan ziyade, değerini koruyacak bir yere yönlendirmek ister. Altın ve döviz gibi klasik yatırım araçlarının yanında konut, özellikle son yıllarda “güvenli liman” algısıyla öne çıktı. 2013, 2018, 2020 yıllarında da aynı sebeplerle satışlar artmıştı.
Neden mi? Çünkü Türk Lirası hızla değer kaybederken birçok kişi şu düşünceyle harekete geçti:
“Şimdi alayım, ileride bu fiyata bir daha alamam.”
Bu dönemde insanlar sadece oturmak için değil, paralarının değerini korumak için konut alıyor.
Kimler Satıyor?
1. Değişiklik İsteyenler:
2020–2022 döneminde düşük faizle konut alanlar, şimdi yüksek değer artışından yararlanarak satış yapıyor. Kimi daha büyük bir eve geçmek, kimi ise nakde dönmek istiyor.
2. Zor Durumdaki Esnaflar:
Son dönemde özellikle küçük ve orta ölçekli esnaflar ciddi zorluklarla karşı karşıya. Günlük masrafını dahi karşılayamayanlar, çareyi sahip oldukları gayrimenkulleri satışa çıkarmakta buluyor. Eskişehir’de devredilen iş yeri ilanlarının sayısı 350’ye ulaşmış durumda, bu da içinde bulunduğumuz tablonun açık bir göstergesi.
3. Müteahhitler:
Ellerindeki stokları eritmek isteyen müteahhitler, çeşitli kampanyalarla piyasaya yüklenmiş durumda. Özellikle orta ölçekli inşaat firmaları son aylarda daha agresif satış politikaları izliyor.
4. Umudunu Kaybeden Yatırımcılar:
Bazı yatırımcılar, konut fiyatlarının dolar bazında daha da düşmeden ellerindeki taşınmazları satıyor. “Yarın daha da zor olabilir” endişesiyle satışlar hızlanıyor.
Peki Kimler Alıyor?
1. İlk Kez Ev Alacaklar:
Genç çiftler ve çekirdek aileler, kredi faizlerinin bir miktar gevşemesiyle hemen harekete geçti. Düşük peşinat ve devlet destekli kampanyalar da bunda etkili oldu.
2. Yatırımcılar:
“Konut yine prim yapar” düşüncesiyle ikinci ve üçüncü evini alan yatırımcıların sayısı artıyor.
3. Göç Edenler:
Büyükşehirlerin kalabalığı ve yüksek maliyetlerinden kaçan - özellikle uzaktan çalışan - kesimler, Eskişehir gibi daha yaşanabilir şehirleri tercih ediyor.
4. Kamu Destekli Alıcılar:
Bazı bankaların %2,90–%3,20 arasında değişen faiz oranlarıyla sunduğu krediler sayesinde, düşük gelirli vatandaşlar da konut sahibi olma fırsatı yakaladı.
Son Söz: Piyasayı Değil, İhtiyacınızı Analiz Edin.
Konut satışlarındaki artış, kiminin fırsat kolladığını, kiminin ise çaresizlikle satış yaptığını gösteriyor.
Ama unutmayın:
Bir ev sadece yatırım aracı değil, aynı zamanda bir yaşam alanıdır.
Ev alırken istek listenizde 10 madde olabilir; ama gerçekçi olun:
Bu özelliklere sahip olan bir ev, çoğu zaman bütçenizi aşar.
Peki ne yapmalı?
Bütçenizi gösterişli mutfağa, süslü banyoya değil; binanın sağlamlığına ve yaşına ayırın.
Çünkü şehrin en havalı mutfağı değil, depreme karşı dimdik duran temeli sizi hayatta tutar.
Yani piyasayı değil, kendi hayatınızı, ihtiyacınızı analiz edin.
Konut piyasasında kazanan; en pahalıyı alan değil, en doğruyu seçendir.