Anadolu insanı için ev, sadece dört duvar değildir. Ev; huzurun, ailenin ve geleceğin güvencesidir.

Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan ev sahibi olma geleneği, zorluklarla baş etmeye çalışan halkımızın, biriktirdiği ne varsa “yarınlara kalsın” diye taşınmaza yatırmasının sonucudur.

Ancak günümüzde bir ev sahibi olmak, milyonlarca insan için neredeyse ulaşılmaz bir hayal. Barınma, herkesin temel hakkı olması gerekirken, artık bir ayrıcalık haline gelmiştir.

Bir örnekle bu duruma açıklık getirelim:

Bugün mezun olmuş, “şanslıysa” iş bulabilmiş bir genç düşünelim.

Aylık geliri 30.000 TL. Ortalama bir 1+1 dairenin fiyatı 1.800.000 TL.

Kira, ulaşım, gıda gibi giderleri 20.000 TL olsa bu gencin ev alması 15 yıl sürüyor.

Bu hesap bugünkü fiyatlarla geçerli, yani 15 yıl boyunca ev fiyatları artmazsa eğer gerçekleşebilir.

Bu durumda gençler artık evlenmekten, çocuk sahibi olmaktan korkuyor. “Nasıl olsa ev sahibi olamayacağız” düşüncesiyle günü kurtaran, geleceği öteleyen bir nesil oluşuyor.

Peki bu gidişatın çözümü ne?

1. Erişilebilir sosyal konut politikaları geliştirilmeli. hem uygun kira bedelleri karşılığında dar gelirli vatandaşların barınma ihtiyacını karşılamalı, hem de orta gelirli vatandaşlar için makul fiyatlı konutlarla ev sahibi olmanın yolu açılmalı.

2. Arsa üretimi hızlandırılmalı. Özellikle Eskişehir gibi şehirlerde arsa maliyetlerinin aşırı yükselmesi kontrol altına alınmalı.

3. Bağımsız ve öngörülebilir bir hukuk sistemi kurulmalı. Yatırımcının güveni sağlanmadan, Türk lirası değer kazanamaz.

4. “Geç kalan adalet zulümdür.” Tahliye süreçleri, yalnızca “tahliye taahhütnamesi” imzalatan ev sahiplerinin inisiyatifine bırakılmadan adil ve hızlı biçimde çözülmeli.

5. Boş kalan evlere vergi getirilmeli. Bu yolla hem piyasadaki konut arzı artar hem de evlerin satışı ve kiralanması teşvik edilmiş olur.

Yazımın sonunda yetkililere bazı sorular yöneltmek istiyorum:

Pandemi döneminde ABD ve AB ülkeleri enflasyonu düşürmek için faizleri artırırken, Türkiye neden 2021’de %19 olan faizi %14’e düşürdü?

0,64 ve 0,79 gibi düşük oranlarla konut kredisi verildiği dönemde, konut fiyatlarının kısa sürede %100’ün üzerinde artacağı öngörülememiş miydi?

Konut fiyatlarındaki patlamanın kira artışlarına yol açacağını bilmiyor muydunuz?

Umudunu kaybeden, pırlanta gibi gençlerin geleceğini başka ülkelerde araması vicdanınızı hiç sızlatmıyor mu?