Son dönemde sıkça duyduğumuz, içeriği konusunda az veya çok fikir sahibi olduğumuz "yeni medya", özellikle iletişim alanında adeta bir devrim yarattı.

İçinde bulunduğumuz çağda bir devrin kapanıp yeni bir devrin açıldığına şahit olurken, alışkanlıklarımız ve buna bağlı kullandığımız iletişim araçları da değişti.

Yeni medya, yeni iletişim teknolojileri sayesinde sanal dünyada, sosyal medya platformları üzerinde tüm kullanıcıların karşılıklı etkileşimi haline geldi.

Radyo, televizyon, gazete ve dergiler geleneksel medyayı oluştururken, yeni medya ise video siteleri, web siteleri, arama motorları, sosyal medya olarak karşımıza çıkıyor.

Yeni medya günümüzde artık çok yaygınlaştı. Neredeyse insanlar artık geleneksel medyayı görmezden geliyor.

Birçok insan sürekli sosyal medyada ve mobil cihazlardaki medya uygulamalarında vakit geçiriyor.

Televizyon izleyenler azalırken, gazeteler artık internetten okunuyor. Yani artık geleneksel medya araçları yerine dijital araçlar ve uygulamalar tercih ediliyor.

Günlük yaşamımızı sürdürmek için günümüzde sadece telefona, uydu yayınlı televizyona, elektriğe bağlı değiliz. Artık elektronik iletişim ağlarına da ihtiyacımız var.

Artık cep telefonu, internet ve sosyal medya sitelerine de ihtiyaç duyuyoruz. Bu ağlardan sadece bir günlüğüne bile mahrum kalmak hayal edilemez oldu. Hatta bazı kişilerde yoksunluk hissi bile uyandırıyor. Bu bağımlılık sadece bireyler için değil kurumlar ve toplumun geneli için de söz konusu.

Türkiye için son 20 yıldır yaygın olarak kullanıldığı söylenebilecek sosyal medya ve internet bağlantı özelliği bulunan cep telefonu ve elektronik aygıtların olmadığı bir dünyayı düşünmek bile istemiyor insanlar.

Birbirine bağlanmış bir dünyada bireysel olarak ağların kullanımı çok önemli hale geldi.

Bunun yanında yeni medya geleneksel medyaya göre daha özgür bir mecra olurken, dijital mecralar, insanların daha fazla vakit geçirdiği alanlar olarak geleneksel medyadan bir adım öne çıkıyor.

Buna karşın yeni medyada şiddet ve müstehcenlik gibi zararlı içeriklerle karşılaşma oranı ise daha yüksek.

Gelişmiş toplumlarda bireylerin serbest zamanlarında ortalama 5 ile 7 saat kadarını yayın ağları, telefon ve internette geçirdiği biliniyor.

Dünyada hemen hemen her ülkede tüm kurumlar, telefon ve bilgisayar ağlarına bağımlı hale geldi.

Toplumsal ve küresel ölçekte tüm medya ağları, sosyal ağlar ve ekonomik ağların dünyanın en ücra köşelerine kadar eriştiği görülüyor. Dünya artık küresel anlamda birbirine bağlı hale geldi. Ağlar, toplumun adeta sinir sistemi oldu.

Büyük mesafeleri birleştirme hızı yeni medyayı cazip kılarken, internet adeta bir topluma dönüştü.

İletişim araçları ve teknolojiler de birer sosyal çevre oldular. Bu durum medya ağları için de söylenebilir.

Bazı ülkelerde internet ortamında oy kullanmak bile mümkün. Hatta farklı ülkelerde Türkiye'deki e-devlet uygulaması gibi modüllerden referandum yapılabiliniyor, bazı oylamalara katılabiliniyor.

Uzun sözün kısası, yeni medya bir devrimin son virajı...

Buna ayak uydurabilen medya ve kurumsal yapılar ayakta kalacak, uyduramayanlar ise geride kalışlarındaki hatalarını sorgulayarak günlerini geçirecekler.

Benden söylemesi...