Yerel seçim gündemi erken başladı. Bunda en önemli faktörlerden biri de Yılmaz Büyükerşen’in seçime 10 ay kala ‘adayım’ demesi… Beş seçime giren Hoca, hiçbir zaman doğrudan ‘adayım’ demedi!

Hele hele bu kadar uzun süre önceden hiç demedi…
Ardından İYİ Partili Nebi Hatipoğlu’nun çıkışı…
AK Parti’nin büyükşehir adayı arayışları…
CHP’deki karmaşa ve belirsizlikler…
Tüm bunlar yazın aşırı sıcaklarına seçimin yakıcılığını da ekledi.
Son günlerde nerede yerel seçim konuşulsa “Hoca’nın işi bu sefer zor” cümlesi duyuyorum. Taraflı tarafsız, Hoca’ya oy ermiş ya da vermemiş herkesin dilinde bu cümle: Hoca’nın işi bu sefer zor!
Nedir insanlara bu cümleyi kurdurtan?
İYİ Parti’nin ‘Biz belki yokuz haa’ diye parmak sallaması mı?
Hoca’nın yaşı mı?
“Hoca’nın yapacak bir şeyi kalmadı” havası mı?
Yoksa partisindeki kaos mu?
Kazım Kurt’un ‘Kaybedebiliriz’ çıkışı mı?
İnsanlar niçin “Hoca’nın işi bu sefer zor” diyor.
İYİ Parti meselesi… Hoca beş seçim kazandı, İYİ Parti sadece son seçimde vardı!
Hoca’nın yaşı… 2019’da da 50’li yaşlarda değildi…
Projesi kalmadı… Hoca 2014 ve 2019 seçimlerini hiç vaatte bulunmadan kazandı.
Partisi… CHP hep böyle değil mi? 1999’u es geçelim… 2004 ve 2009’u DSP rozetiyle kazandı. DSP’nin oy oranını hatırlayan var mı? Yüzde 1,5 gibi bir şeydi… Bu nedenle Hoca’nın ‘partisinin’ durumu da önemli değil…
Bugün Kazım Kurt, dün Ahmet Ataç… Bu ara Erman Gölet, zaman zaman Garip Yıldırım… Ali Ünallar, Recep Taşeller… CHP’lilerin Hoca’ya itiraz ve eleştirileri hiç bitmedi… Sonuç?
O gün gelince, sandık konulunca seçmen nezdinde pek önemli olmuyor. Karar değişmiyor!
Hoca, yıllar içinde kurduğu ittifak sayesinde beş seçim kazandı. Altıncısını kazanır mı bilmiyorum. Aday olur mu, o konuda da şüphelerim var!
Sadece “Hoca’nın işi bu sefer zor” diyenleri anlamaya çalışıyorum.
Haa meselenin bir de ‘hizmet’ boyutu var!
Trafik berbat, yollar çukur… Sadece heykel yaptı… Şehri büyütmedi, yeni imar alanları açmıyor. Hatta son zamanlarda ‘Kiraların yüksek olmasının nedeni Hoca” gibi yüklenmeler…
ESES’e olmayan desteği…
Hepsi eski, hepsi daha önce denendi. Hoca hala bat-çık yapmıyor. Heykel yapmaya devam ediyor! ESES cephesi de aynı… Şehri neden ‘büyütmediğini’ defalarca anlattı.
Bu cümleyi kuranlara “Oy sadece mantıkla verilen bir şey değil. Öyle olsaydı İmamoğlu, İstanbul’u alamazdı” diyorum.
Hoca’nın işi bu sefer zor mu?