Cihan Yıldırım yazdı...
Eskişehir, jeotermal kaynaklar bakımından zengin bir şehir. Yeraltında kaynayan şifalı sular, romatizmadan cilt hastalıklarına kadar birçok derde deva olabilecek potansiyele sahip.
Komşularımız Afyonkarahisar, Kütahya, Yalova yıllardır bu nimetten termal turizm pastasından büyük pay alıyor. Peki Eskişehir? Biz yıllardır ‘Suyu arayan adam’ gibiyiz. Suyu arayan şehir…
Umutla, inatla, hatta bazen umutsuzlukla...
Eskişehir'in termal hikayesi de tam böyle. Onlarca yıl konuşuldu, projeler çizildi, vaatler verildi. Tepebaşı Belediyesi bir adım attı, Odunpazarı başka bir vizyon sundu ama yeterli destek gelmedi, engeller çıktı, rafa kalktı.
Şehir, kendi suyunun peşinde yoruldu. Sonra sahneye ERİAD Başkanı Rüştü Şentuna çıktı. Aylardır, hatta yıllardır diyebiliriz Kızılinler'de termal turizm merkezini hayata geçirmek için çabalıyor.
Kar amacı gütmeyen bir proje bu… Şehir için farkındalık, teşvik, geleceğe yatırım. Tahsis bedelini yatırdı, planları yaptı, hatta tesisin ismini bile Eskişehirlilere bıraktı; Doriya…
Hava kampüsüyle entegre, sağlık turizmini uçuracak bir vizyon ama yol kolay olmadı. Çeşitli engellerle karşılaştı Şentuna… Bürokratik labirentler, söylentiler, hatta siyasi içi olduğu iddia edilen müdahaleler...
Bir ara proje durdu mu, yer mi değişecek diye endişe sardı şehri…
Yeteri kadar destek görmediği dönemler oldu; yalnız kaldı o çölde su ararken…
Ama pes etmedi. Milletvekilleri, vali, bakanlık nezdinde koşturdu, kamuoyunu bilgilendirdi, şeffaf davrandı.
Ve sonunda, 2025'in son aylarında müjde geldi: Kültür ve Turizm Bakanlığı'ndan resmi izin çıktı. Engeller kalktı, yol açıldı.
Eskişehir'in makus talihi bir kez daha mı değişiyordu?
Rüştü Şentuna, suyu arayan adam…
Belki de yakında suyu bulup çıkaran adam…
Susuz kalmamak için inat eden, çölde kuyu kazan adam… Sonunda suyu buldu gibi… Şimdi sıra o suyu kullanmakta, şehri yeşertmekte…
Termal turizm, Eskişehir'e yeni bir soluk, yeni bir ekonomi, yeni bir cazibe getirecek. Sağlık için gelenler, dinlenmek için gelenler... Şehir kazanacak… Biraz ironi olacak ama Sıcaksular’da ayakkabı boyayanlar bile kazançlı çıkacak.
Şentuna’nın hikayesi sıradan bir girişim hikayesi değil… İyi niyet, azim ve şehir sevgisinin engelleri aşma hikayesi…