Bir kez daha depremin yıkıcı ve can yakıcı gerçeğiyle yüz yüze geldik. Üç haftayı geçti, kimsenin tadı yok.
Deprem ülkesinde depremin ‘sürpriz’ görüldüğü bir ülke burası… Hiç hazırlığımız yok… Sanki ‘haberimizde’ yok gibi… Bir anda geliyor deprem ve ölüp gidiyoruz.
Biraz sorgulamak istiyoruz…
Bir daha olmasın diye…
Olursa bu kadar yıkmasın, yakmasın diye…
Fakat kimse oralı değil!
20 yıldır kenti yöneten belediye başkanına kimse toz kondurmuyor… Tek başına ne yapsın deniyor…
Vali’ye çağrı yapıyoruz… Bugün var yarın yok… Ankara ve Eskişehir arasında sıkışmış deniyor…
Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü… O ne yapabilir ki? Geçen gün Büyükşehir’e haddini bildiren bir açıklama yaptı!
Üniversiteler… Bizim buralarda konuşan akademisyeni pek sevmezler… İşini layıkıyla yapmaya çalıştığın an herkesin hedefi olursun… Akademi sessiz…
STK’lar, odalar…
İMO ne yapsın? Geçenlerde bir açıklama yaptıydı! Ama baya bi geçenlerde…
Mühendisler, mimarlar…
Milletvekilleri… İlk andan itibaren deprem bölgesindeler… Ne güzel, çok yüce bir davranış… Fakat Eskişehir’in depreme hazırlığı ne olacak? Sorumlu değiller gibi…
İktidar temsilcileri… Efendim biz Eskişehir’de iktidarda değiliz!
Belediye, fay hattını imar planına işlememiş… Gözler belediyenin çaycısında!
Kimseye bir şey söylenmiyor… Kimse sorumluluğunu kabul etmiyor… Depremin konuşulduğu bir ortamda herkes kendi ‘adamını, kurumunu’ korumaya geçiyor.
Eskişehir’de depreme hazırlığı kim yapacak?
Sorumlu kim, hangi kurum ya da kurumlar?
Bu konuda ilerleme olup olmadığını kime soracağız?
Bir şey olursa kime hesap soracağız?
Kurul yok, koordinasyon yok, işbirliği yok…
Oklar PTT Başmüdürü’nü gösteriyor! Müdür Bey basın toplantısı düzenlese de neler olup bittiğini öğrensek! Ya da randevu alıp gideyim bi röportaj yapayım…