Ticaretin bir numaralı kuralı… Satamazsan batarsın!

Satış önemli…
Sadece siyaset için mi? Hayır, günümüzde hemen her alanda ‘satış’ önemli…
Pazarlama… Bir nevi yapıp ettiklerinin reklamını da yapma meselesi… Eskiden de böyle miydi? Muhtemelen böyledir. Belki bu kadar değildir ama ‘satış’ hep önemliydi bence…
Sonuçta satamazsan batarsın!
Sanayici Gürhan Albayrak, seçimlere kısa süre kala AK Parti’nin sekizinci il başkanı olarak koltuğa oturdu. Albayrak, ocak ayı sonuna doğru kritik günlerde, kritik bir seçime giderken görevi devraldı.
Yaklaşık üç aydır il başkanı…
Albayrak, zor bir dönemde iktidar partisinde görev üstlendi. Partisi 7 Haziran 2015 seçimini saymazsak ilk kez seçim kaybetti, ikinci parti oldu.
Bırakın Eskişehir’i ve merkezdeki belediyeleri almayı kırsalda bile dört ilçeye sıkıştı. Ankara, Kütahya, Afyonkarahisar, Bilecik derken etrafı da sarılmış durumda!
Albayrak, “AK Parti bitti bitiyor” denilen bir ortamda iktidarın şehirdeki en güçlü koltuğunda oturuyor.
Albayrak ne yapacak?
Albayrak geride kala üç ayı nasıl geçirdi?
Gazeteciler muhalefetteki Demirel’e ekonomiyi tek kelimeyle nasıl bulduğunu sorar… Demirel ‘iyi’ der… Herkes şaşırır çünkü ekonomi iyi değildir. Demirel ‘Ama siz bana tek kelimeyle özetleyin dediniz’ diye çıkışır… Siyasetin tecrübeli ismi “İki kelimeyle özetleyin deseydiniz ‘iyi değil’ diyecektim” der.
Albayrak’ın üç ayını tek kelimeyle özetlersek ‘iyi’… İki kelimeyle özetlersek ‘iyi değil’…
İyi çünkü küskünleri ziyaret ediyor. Herkesi oyuna dahil etmeye çalışıyor. Kimseyle sorunu olmadığını belli ediyor.
İyi çünkü mahalle başkanlarıyla, kadın kollarıyla uzunnnn süredir yapılmayan toplantıları yapıyor.
İyi çünkü ‘Mottom Eskişehir’ diyor…
İyi çünkü partideki herkesi çalıştırmaya başladı…
İyi çünkü ’20 yıllık iktidar partisi kirada mı oturur’ deyip partisini ‘ev sahibi’ yapmaya çalışıyor.
İyi çünkü seçim sonuçlarını büyük bir olgunlukla karşıladı. Harika bir özeleştiri yaptı. Ayşe Ünlüce’yi ziyaret edip diyalog kapısını açtı…
İyi çünkü Millet Bahçesi’ni ziyaret eden ilk il başkanı!
Öte yandan Gürhan Albayrak’ın ilk üç ayı için ‘iyi değil’ denebilir.
İyi değil çünkü halkla ilişkiler başkanı gibi davranıyor. Oysa il başkanlığı politik bir makam…
İyi değil çünkü ekibini ve ilçe başkanlarını değil kendisini çalıştırıyor! Müşahitlerin yemekleriyle, partide akan muslukla ilgilenen il başkanı politika yapamaz!
İyi değil çünkü gündemi belirlemiyor…
İyi değil çünkü iktidar partisi il başkanı olduğunu çoğu zaman unutuyor…
İyi değil çünkü BM İyi Niyet Elçisi gibi gezerek oturduğu koltuğun hakkını veremez.
İyi değil çünkü satış hiç yok!
Albayrak tıpkı Sanayi Odası’nda olduğu gibi çok çalışıyor, koşturuyor, her yere yetişmeye çalışıyor. Hikaye aynı şekilde bitmez umarım…