Cihan Yılıdırım yazdı...
Yaşım gereği kimsenin kimseyle kıyaslanmayacağını biliyorum. Olaylar, zamanlar, şartlar değişken… O yüzden kıyas sağlıklı sonuç vermez. Ama bazen derdini anlatmak için kıyas gerekiyor.
Ünlüce ve Büyükerşen kıyası da bizim için güzel bir yazı alanı. Zaman zaman farklı yönleriyle ele alıyoruz. Aslında az kıyas yapılıyor. Bu durum biraz Yılmaz Hoca’ya saygı, biraz da Ünlüce’ye sevgiden kaynaklanıyor. Hoca’dan sonra kim gelirse gelsin günde yedi sekiz kıyas yapılırdı.
Evet, dönelim asıl konuya…
Büyükşehir Belediyesi, Kanlıkavak civarına Gemi Restoran yapıyor. Porsuk kıyısına yapılan bu restoran Ayşe Başkan değil de Yılmaz Hoca döneminde yapılsa nasıl olurdu, nasıl yapılırdı?
Ayşe Başkan döneminde nasıl yapılıyor? Göstere göstere yapılıyor… Herkesin gözü önünde… Hikayesi yok, heyecanı yok, sürprizi yok… Merak hiç yok… Öte yandan hızlıca yapılıyor… Şimdiden her aşaması haber oldu. Geminin kamyon üzerinde gelişi bile haber oldu!
Yılmaz Hoca döneminde olsa nasıl olurdu?
Bir kere o geminin bir hikayesi olurdu… Öyle alelade bir gemi olmazdı! İşte Nuh Peygamber’in gemisi olabilirdi, son Viking gemisi olabilirdi… Kolomb’un gemisi falan… Bandırma Vapuru olabilirdi… Ve günün sonunda Samsun’daki Bandırma’dan daha çok ilgi çekerdi…
Yine Hoca inşaat yapılacak alanı komple kapatırdı. Ahaliyi meraklandırırdı… Kimse içeride ne olup bittiğini bilmezdi. Türlü çeşit hikayenin yazılmasına izin verirdi… Hepimizi diyar diyar gezdirirdi…
Yapımı da böyle hızlı olmazdı. Ünlüce iki üç aya bitirecek gibi… Hoca iki üç aya biterse bile açılışı yapmazdı. Şubat 2026 gibi açılışı yapardı.
Geminin gelişini kimse görmezdi. Sahur vakti getirirdi onu… Gecenin bi yarısında, herkes uykudayken… Ayşe Başkan gidip çalışmaları inceliyor mu bilmiyorum ama Hoca kesin giderdi. Gider ve yapılan işlerin yüzde 92’sini beğenmeyip yeniden yaptırırdı!
Masal Şatosu yapımında Jale Nur Süllü’nün ne çektiğini bi Allah bi Süllü biliyor. Belki de harika işler böyle meydana geliyordur. Detaylar, titizlik… Hoca’nın işine karışmadığı ender kişilerden biri Garip Yıldırım’dı. ESKİ’nin efsane Müdürü Garip Yıldırım…
Açılış ayrı bir tören olurdu…
İstanbul’dan konuklar… Yaygın medyada haberler… İyi yapardı bu sporu…
Ayşe Ünlüce yapmıyor mu? Ünlüce sadece yapıyor…
Yaşanmış örnekler var. Ünlüce kente Doğal Yaşam Parkı’nı kazandırdı. Harika bir alan… Çok seviyorum. Ama bi Sazova bi Kentpark olmadı, olamadı! Hikaye lazım, pazarlama lazım…
Gemi Restoran’ı Hoca yapsaydı Brüksel’deki adamın haberi olurdu. Bakalım Ünlüce yaptığını Beylikova’ya duyurabilecek mi?
Hikaye böyle…
İyi ya da kötü diye yazmadım. İki başkan arasındaki fark böyle… Ayşe Ünlüce’nin dediği gibi; her yiğidin bir yoğurt yiyişi var…
