Eskişehir’in trafik sorunu her geçen gün büyüyor. Araç sayısı her ay düzenli olarak artıyor. Öte yandan yollar aynı kalıyor. Alt ve üst geçitler ile bat-çıklar aynı kalıyor. Ya da yeteri kadar artmıyor. Gerçi bizde bat-çık hiç yok.
Sadece çevre yolunda var. O da rahmetli Kemal Unakıtan’ın döneminde yapılmıştı. İyi ki yapılmış…
Yılmaz Hoca, şehir içine bat-çık yapılmasına karşıydı. Sadece bat-çık yapılmasına değil araçlara da karşıydı! Şehir, yayalar içindir diyordu. İnsanları toplu taşımaya, yürümeye ve bisiklete yönlendiriyordu.
Yerel yönetim 25 yıl boyunca bu bakış açısıyla yönetildi. Dolayısıyla her geçen gün artan trafik sorununa çözüm bile aranmadı. Pek oralı olunmadı…
Eskişehir’in yapısal sorunları da eklenince iş bu noktaya geldi. Caddeler dar, tek merkezli kent yapısı çözümü zorlaştırıyor. Tramvayın da eklenmesiyle işler iyice karıştı.
Yeni çevre yolu da pek yapılacak gibi durmuyor. O da kent içinden geçen çevre yolunu belli saatlerde çekilmez hale getiriyor.
Tüm bu sorunlar birikti birikti ve Ayşe Ünlüce bunları kucağında buldu. Ünlüce kuşak yollar için kolları sıvadı. Sanayilere gidiş gelişi hayli rahatlatacak bir proje… Ama yapılması üç beş yıl sürebilir. Uzun vadeli bir iş…
Öte yandan son günlerdeki meseleye gelelim…
Bisiklet yolları meselesi…
Ali Fuat Güven Caddesi’nde çalışmalar başladı ve adeta kıyamet koptu. Sivrihisar Caddesi’nde devam ediliyor çalışmalara… Mevcut yolların daraltılması sürücüleri düşündürüyor.
Zaten akmayan bir trafik var, bir de işin içine bisiklet yolu girerse ne olacak? Ne olacağı aşağı yukarı belli… Yine bu caddelerdeki esnaf hayli tedirgin… Tek sıra park bile yapılamayacak artık o caddelere…
Yine Ali Fuat Güven’de bisiklet yolu o kadar dar ki… İki bisikletli yan yana gidemez. Karşılıklı denk gelse, geçemez! Gidiş ayrı, geliş ayrı düşünülmüş. Bunu da sıkıntılı bulanlar var.
Bisiklet yollarının yeni yerleşim yerlerine yapılması daha uygun bulunuyor. İşte Söğütönü gibi… Oraya yapıldı ve kimse itiraz etmedi. Ama o bölgeye yapılan bisiklet yolu sportif amaçlı bir proje… Ünlüce ve ekibi ise bisikleti ulaşımda kullanmak istiyor.
Yani işe giderken, çarşıya pazara giderken, hastaneye postaneye giderken bisiklete binmenizi istiyor projeyi yapanlar… Öyle olunca kentin en işlek cadde ve bölgelerinden geçmesi gerekiyor.
Kimileri de tramvay gibi olur diyor. Yani ilk zamanlar insanlar tepki gösterir sonra alışır ve kullandıkça projeyi benimser diyor. Ben bu görüşe pek katılmıyorum. Kentin trafiği bu derece sıkıntılı olsa belki hak verirdim ama trafik bu haliyle bile saç baş yoldurtuyor.
O nedenle bisiklet yolları projesi sıkıntı verecek gibi… Sadece sürücülere ve esnafa değil Ayşe Ünlücü’ye de sıkıntı verecek gibi görünüyor. Projenin henüz çok başındayız. Bekleyip görelim diyeceğim ama görünen köy de kılavuz istemiyor.