Feride Turan yazdı...

“Eskişehir Merkez Himaye-i Etfal Cemiyeti” 1931 yılında bir projeye imza atıyor: Adı “Millet Sofraları”. 1931 yılına ait iki mektup ve iki fotoğrafla bu projeye değineceğiz. Önce “Himaye-i Etfal Cemiyeti” ve Eskişehir Şubesinden bahsedelim.

Himaye-i Etfal, 1917’de savaş şartlarında İstanbul’da kurulan bir dernektir ve elbette Eskişehir’de de teşkilatlanıyor. Zaten şehir tarihine farklı açılardan her baktığımızda hiçbir güzel işten geri durmadığını gördük Eskişehir’in. Sözün özü, teşkilatlanma Eskişehirlilerden sorulur. Lakin Fatih’in 1453’te fethettiği İstanbul işgal edilip de düşman çizmesiyle çiğnenince cemiyetin merkezi ile iletişim kesilir.

İletişim kesilir, yedi düvel düşman kesilir, “fakr u zaruret”ten millet yorgun kesilir, fakat ümit kesilmez Türk milletinden. Hem de Kurtuluş Savaşı devam ederken Ankara’da 1921’de yeni bir Himaye-i Etfal Cemiyeti kurulur. Bu kapsamda Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Cumhuriyet Arşivinden “Eskişehir Merkez Himaye-i Etfal Cemiyeti”ne arsa satılmasına dair 5 Mart 1927 tarihli bir Kararname’ye de ulaştık. Söz konusu arsa, “Eskişehir’de İstasyon civarında kâin ve mübadeleye gayr-i tâbi eşhastan Agobciyan’dan metruk olan” yanmış bir otelin arsasıdır. “Reisi Cumhur Gazi M. Kemal” imzasını taşıyan Kararname’de Himaye-i Etfal Cemiyeti hakkında “menâfi-i umumiyeye hâdim müessesâttan” denilmektedir (BCA,30.18.1.1/23.14.2.,05.03.1927). Yani kamu yararına çalışan bir dernek statüsü söz konusudur burada. 1935 yılında Cemiyetin adı Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu olur ve kurum kapatılıncaya kadar bu isimle anılır.

Eskişehir Himaye I Etfal Cemiyeti Millet Sofraları2

Türkiye Cumhuriyeti’nin “kimsesizlerin kimsesi” olma vizyonunu gösteren Cemiyet’in 1925’te Eskişehir’de bir şubesinin varlığı bilinmekte; 1933 yılı itibarıyla ise Eskişehir’de Cemiyet’e ait süt damlası evi, muayenehane, aşhane, çocuk bahçesi olduğu kaynaklarda geçmektedir. Süt damlası evi; anne sütünden mahrum kalan ya da yeterli anne sütü alamayan çocuklar için süt temin edermiş. Sadece süt değil mama için ailelere pirinç unu, şeker, sebze vb. yardımı yaparmış. Muayenehanesinde ise çocuklar muayene edilir, hatta verem aşısı da olurmuş. Himaye-i Etfal, çocukların sağlığı ve beslenmesinin yanı sıra onlar için güvenle oynayacakları “çocuk bahçeleri” de düşünmüş. Bunlar şimdiye kadar bilinenler… Bir de arşivden -Eskişehir ekseninde- gün ışığına bizim çıkardıklarımız var. Hepsi “Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Eskişehir Türk Ocakları ve Tasfiye Süreci” adlı Dorlion Yayınlarından çıkan ve Meryem Ülkü Aygül ile ortak yazarlı kitabımızda mevcut. Cemiyetin araştırma konumuz ile ilgisini kitapta açıkladığımızdan burada sadece Cemiyete odaklanacağız.

Esasında Himaye-i Etfal, Türk Ocaklarının 1931’de tasfiyesi sürecinde Eskişehir Türk Ocağının iki binasını talep etmiştir. Bu kapsamda arşivden iki mektuba ulaştık. Her iki mektup da “Kolordu Kumandanı Ferik” imzasını taşıyor. 14 Nisan 1931 tarihli ilk mektubun imza bölümünde “Eskişehir Himaye-i Etfal İdare Heyeti Namına Kolordu Kumandanı Ferik” yazıyor. “T.C. 4. K.O. Kumandanlığı Emir Zabitliği” antetli kâğıdına yazılan mektup “Halk Fırkası Kâtibi Umumisi Recep Beyefendiye” hitap ediyor. İkinci mektup ise 2 Haziran 1931 tarihine aittir ve imza yerinde “cemiyet namına” ibaresi konulmadan “IV. K.O. Kumandanı Ferik” yazıldığı görülmektedir. Bu mektup da aynı kişiye yani, Cumhuriyet Halk Partisinin genel sekreterine gönderilmiştir.

Mektuplar; çocukların himaye ve eğitiminde yüz akı bir kuruluş olarak tarihteki müstesna yerini alan Cemiyet’in Eskişehir’deki faaliyetleri hakkında önemli bilgiler içermektedir. “Eskişehir’de benizleri sarı, vücutları nahif birçok fakir mektep talebesi vardır.” şeklinde mektubuna başlayan merhum Kumandanımız, çocuk ölüm oranının endişe verici boyutta olduğunu vurgular. Akabinde memleketin nüfusa olan ihtiyacını hatırlatarak durumun vahametini ortaya koyar. Eskişehir aydın tabakasının Cemiyeti desteklemeyi “en mukaddes vazife” bildiklerini ancak memleketin fakirliği dolayısıyla bunun layıkıyla ve kapsamlı bir şekilde yapılamadığını da sözlerine ekler.

Mektupta iki binanın Himaye-i Etfal tarafından nasıl kullanılacağına da açıklık getirilmiştir: Kiralarından elde edilen gelirle çocuklara sıcak yemek ve süt verilecektir. İkinci mektupta ise çalışmalar ve gelinen son durum hakkında sayısal veriler de mevcuttur. Buna göre Eskişehir Himaye-i Etfal şubesi dört aydan beri 370 fakir çocuğa sıcak yemek yedirmektedir. Fakat gelir kaynağı “kuruduğundan” 1 Haziran’dan itibaren yemeği kesmek mecburiyetinde kalınmıştır. Söz konusu arşiv dosyası arasında, mektupta belirtilen 370 çocukla ilgili olduğu anlaşılan iki fotoğraf da yer almaktadır (BCA,490.1.0.0/70.268.1.,19.07.1940).

Yemeğin kesildiğinin belirtildiği 1 Haziran 1931 tarihine ait fotoğrafların her ikisi de aynı açıklama ile aynı kişiye hitap etmektedir. Açıklama şöyledir: “Eskişehir ilk ve orta mekteplerinde Millet sofralarında öğle yemeği: Yemekte olan 370 fakir kız ve erkek Türk evladının Halk Fırkası Kâtibi Umumisi Recep Beyenfendi’ye hatıraî minnet ve şükranları.1/6/931”.

Fotoğraf açıklamasından da anlaşılacağı üzere “Millet Sofraları”, ilkokul ve ortaokulda okuyan fakir çocuklara düzenli olarak öğle yemeğinin verildiği bir projenin adıdır. Esasında bu, Cumhuriyet’in sofrasıdır ve bu sofra; kimsesize, yetime, yoksula fırsat eşitliği sunmak üzere kurulmuştur.