2018 seçimi öncesi ES TV’de Nabi Hoca’yı ağırlıyoruz… Anemon Otel’in büyük salonunda çekilen program üç saat sürdü… Hoca’yı görmeyi gelenler var. Reklam arasında görüşmeler oluyor.
Gelenlerden biri lobiye geçti, Hoca gittikten sonra biz kalanlar sohbete devam etti. Gruptan biri “Nabi Hoca iyi adam” diye söze başlayınca lobiye geçen kişi gülerek “İyiyse cami yaptırsın kardeşim” dedi.
Birinin kişiliği, karakteri başka bir şeydir mesleki başarısı bambaşka bir şeydir. İkisinin farklı alan olduğunu çoğu kişiye anlatamadık.
Süleyman Reyhan’ın yeniden il başkanı olmasının ardından yine böyle bir süreç yaşadık.
İkinci kez bu göreve getirilen Reyhan’ın Eskişehir ile, Eskişehir’deki AK Partililer ile, Eskişehir’deki seçmenle ‘uyumlu’ bir tablo çizemeyeceğini düşünüyoruz. 2011-2014 arasındaki deneyim ve gözlemlerimize dayanarak…
Bu yönde paylaşımlar yapıyorum.
Hemen bir mesaj… Süleyman Reyhan dürüst adam…
Anında watsap iletisi… Süleyman Reyhan temiz adam…
Heyecanlı olanlar telefona sarılıyor… Süleyman Reyhan düzgün adam…
Reyhan’ın il başkanlığına itiraz edenler bu özelliklerine bir şey demiyor ki… Hatta bende hepsine katılıyorum. İyi bir eğitimci, iyi bir baba, iyi bir arkadaş, iyi bir eş olabilir…
Öte yandan siyaset başka bir alan…
2014 yerel seçim başarısızlığı sonrası ‘görevden affı istenilen’ bir kişinin 2023’te yeniden göreve getirilmesi ‘Başka kimse yok mu’ dedirtiyor.
Zihni Çalışkan gibi sosyal bir başkandan sonra Reyhan son derece zayıf bir görüntü çiziyor. Partiyi dar bi alana hapsettiler gibi…
Beklentiler de hayal kırıklığına dönüştü.
Dündar Ünlü, Metin Tezişçi, Hasan Tuç gibi isimlerin ardından Reyhan’a yeniden görev verilmesi 70 beklenen sınavdan 30 almak bir gibi bir şey…
Reyhan Konya’ya, Kütahya’ya, Yozgat’a atanabilir… Sosyal yapı itibariyle buralarda iyi de iş çıkarır. Eskişehir öyle mi?
Reyhan’ın atanması İktidar Partisi’nin Eskişehir seçmeniyle kavgasının devam ettiğini, edeceğini gösteriyor. Reyhan’ın temsil ettiği ekibin Osman Yükselleri devre dışı bırakarak şehirde AK Parti’ye türlü çeşit hezimetler yaşattığını unutmayalım.
Bu derin konulara ilerleyen günlerde değiniriz…
Reyhan’ın atanması Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör atanması gibidir…
Reyhan’ın atanması güreşçi Hamza Yerlikaya’nın Vakıfbank yönetimine atanması gibidir…
Reyhan’ın atanması Hayvanat Bahçesi Müdürü Mustafa Sancar’ın TÜBİTAK Müdür Yardımcısı olması gibi bir şeydir.
Lisede falan olurdu… Öğretmen gelemez, ders boş geçerdi. Sohbet, muhabbet… Okulda herkes ders yaparken şımarmanın keyfini sürerdik. Reyhan’ın ataması biraz da böyledir… Dersin ‘boş’ geçeğini düşünürken Reyhan tüm ciddiyetiyle kapıdan içeri girivermiştir.