Nihayet Emeklilikte Yaşa Takılanlar olarak bilinen sigortalılık ve prim ödeme gün sayısını tamamlayıp yaş düzenlemesi nedeniyle emekli olamayan kesimin mağduriyeti giderildi.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından dün akşam saatlerinde müjde niteliğinde açıklanan düzenleme öyle anlaşılıyor ki ocak ayı itibarıyla Meclis'e getirilip hayata geçirilecek.
Yani EYT'liler şubat ayında itibaren emekli maaşlarını alabilecek.
Buraya kadar olan biten EYT'liler için güzel bir gelişme...
Peki bunun bir de geçmişi var.
Nasıl oldu da AK Parti iktidarı, yani Erdoğan bu kararı alabildi.
Kolay olmuyor tabi, bu kadar laf söyleyip geri adım atmak.
Erdoğan için de zor ancak EYT'li milyonları ilgilendiren hayırlı bir "geri adım" olduğu için şimdilik fazla söz söyleyen yok.
Burada EYT'lilerin örgütlü macadelesini takdir etmemek mümkün değil tabii ki.
Sosyal medyada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "Biz ne vaatte bulunduysak Erdoğan yaptı" imasına ilişkin paylaşımı yoğun ilgi görmüşe benziyor.
Unutmadan...
CHP'nin ilk defa otomobil alacak 18 ve üzeri yaştaki gençlerle ilgili bir defaya mahsus sıfır ÖTV'li araç vaadi de yakında AK Parti iktidarınca hayata geçirilirse şaşırmayın...
Neden?
Çünkü seçim var...
Normal şartlarda 18 Haziran'da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimi'nin, artık mayıs değil nisan ayına çekileceği dillendirilmeye başlandı.
Yani erkene alınacak bir seçim söz konusu...
Daha önce bu köşede ne dediysek hepsi birer birer çıkıyor...
Tabii ki medyum değiliz.
Bu olan biteni kestirebilmenin, öngörebilmenin nedeni Erdoğan'ın kazanmak için her şansı denemek istemesi.
Düşünün, Erdoğan gibi karizmatik bir lider EYT düzenlemesiyle ilgili neler söyledi neler...
Hatırlayalım mı?
Erdoğan, 16 Kasım 2019'da "Tutturmuş erken emeklilik, İskandinav ülkelerinin çoğu bu yöntemle battı. Niye erken emeklilik, ne zaman emekli olacaksa o zaman olsun. Hak ettiği parayı alsın. Bu hesap yanlış hesaptır, seçim kaybetsek de ben bu işte yokum. Biz bunu politik hesaplarla yapmayız ve yapmayacağız da. Arkadaşlarıma söylüyorum, beni bu yola asla teşvik etmeyin" demişti.
EYT'lileri 2018 yılında da hedef alan Erdoğan, şunları söylemişti:
"Ekonomide Kurtuluş Savaşı verdiğimiz bir dönemde böyle bir yükü ülkemizin sırtına bindirmeye hakkımız var mı? Soruyorum. Bir tarafta stokçular fırsatçılar türedi, diğer tarafta bunlar türedi. Ne olacak, emekli olacak diğer taraftan başka işte çalışmaya devam edecek. Yani çift dikiş. Böyle bir şey olamaz. Buna hak, adalet denmez. Bugün batı dünyası yaşta emekliliği tırmandırıyor. 65 yaşın altına eyvallah etmiyor. Niye? Ülkeye maliyetleri çok çok fazla da onun için. Eskiden İskandinav ülkelerinde erken emeklilik olurdu. Şimdi İskandinav ülkeleri bile bunun bedelini ödeyemez duruma düşünce emeklilik yaşını onlar da yukarı doğru tırmandırmaya başladılar."
"Seçimi kaybetsem dahi bunu çıkarmayacağız" ifadesi Erdoğan'dan başkasına ait değil...
Ne oldu?
Yinelemek gibi olacak ama yazmakta fayda var...
Seçim var...
Anketler ortada.
Erdoğan'da, AK Parti ve MHP birlikteliğinin seçimi kazanmaya yetmeyeceği endişesi var gibi görünüyor...
EYT'yi çıkartan seçim kaygısından başka bir şey değil kuşkusuz...
Gelelim Erdoğan'ın seçimi kazanmak uğruna neler yapabileceğine...
Biliyorsunuz tüm emekliler ile memur maaşlarına 3 Ocak'ta açıklanacak enflasyon oranı sonrasında zam yapılacak.
Bugüne kadar gerçekleşen 5 aylık tüketici enflasyon oranı yüzde 14,5.
Ocak ayında açıklanacak aralık enflasyonunun da 2,5-3 oranında gelmesi bekleniyor.
14,5 + 2,5 = 17.
Yani sadece enflasyon zammı yapsa işçi ve bağ-kur emeklilerine yüzde 17 zam yapması gerekiyor.
Ama seçim kaygısı olduğu için ben söyleyeyim zam oranı refah payı verilerek yüzde 25-30'un altına düşmeyecektir.
Memur ve emeklilerine yapılacak zam da en az bu oranda olacak.
Şunun şurasında bir hafta ya var ya yok...
Sonra ne yapacak?
Sonra çalışanların vergi düzenlemesi gelecek...
Biliyorsunuz çalışanlar, kesilen gelir vergilerinin yüksekliğinden şikayetçi, onu da halledecek.
Sonra...
Gençlere ÖTV düzenlemesi...
Yine ocak ayı içinde faizlerde indirim yapacak.
Önce konut kredilerinde faizi yüzde 0,69-0,99 aralığında bir yere çekecek...
Alınacak kredi miktarına göre faiz belirlenecek yani...
Ardından taşıt ve tüketici kredilerinde indirimli tarife uygulanacak yine kamu bankalarınca...
İşveren tarafı da unutulmayacak kuşkusuz.
Onlara da düşük faizli krediler verilecek..
Asgari ücret artışı, düşük faizli krediler, emekli ve memurların maaşlarına yapılan zamlar...
Piyasa adeta alev alacak.
İnsanlar paralarını enflasyondan korumak için ihtiyacı olmasa da zam gelecek endişesiyle tuvalet kağıdından otomobile kadar geniş bir ürün skalasında bulduğuna saldıracağından ekonomi çok canlanacak.
Aynı zamanda seçmen olan insanlar, bu suni canlılığın ilelebet süreceğini, döviz kurlarının yerinde sayacağını, enflasyonun düşeceğini sanarak "Oh ne ala memleket, yaşasın Erdoğan" derse AK Parti iktidarı MHP desteğiyle bir dönem daha vize alacak...
Yok eğer seçmen, "Bu yapılanlar seçim öncesi göz boyama, seçimden sonra döviz kurlarını tutamazlar, enflasyon bu talep karşısında yine hortlayacak, Merkez Bankası kasasında fareler cirit atıyor, bunun bedelini biz ödeyeceğiz, demokrasi, üstünlerin değil hukukun üstünlüğü, hak, hukuk, adalet, çocuklarımız hakkıyla KPSS'ye girip mülakatta elenmeden devlette işe yerleşebilsin, liyakat, kaliteli eğitim, üretim ekonomisi, beyin göçünün durdurulması..." gibi argümanları düşünürse, işte o zaman ne olur?
.................. Bu boşluğu siz doldurun.
Doğu ve Güneydoğu'daki kayyum atamalarına göstereceği tepki için sandığı bekleyen HDP seçmeninin tavrını ise saymıyorum bile...
Hasılı...
Pandoranın kutusu açıldı.
Erdoğan seçimi kazanmak için seçmenin gönlünü kazanacak her şeyi yapacak gibi görünüyor.
Sizce de öyle değil mi?
Bekleyip göreceğiz.
Kalın sağlıcakla.
