Asgari ücret Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 8 bin 500 lira olarak açıklandı. Açıklamadan önce işçileri temsilen Asgari Ücret Tespit Komisyonu'nda yer alan Türk-İş, yüzde 55'lik zam oranını beğenmeyince masadan kalktı biliyorsunuz.

Sonrası malum, Türkiye'de her zaman olduğu gibi kraldan çok kralcılar başladı konuşmaya...

"Bu kadar yüksek asgari ücreti hangi işveren ödeyecek? İşçi çıkarımı başlayacak... Banka hesabına 8 bin 500 yatar, patron 2 binini geri alır"...

Bu sözleri çok duyarız...

İşin ilginç yanı bu sözleri çalışan kesimden duymamız...

Hani sanayici, tüccar, esnaf konuşsa kendini savunuyor diyeceğiz...

Çalışanların bu tür sözler söylemesi abesle iştigal...

Neyse...

Konumuz bu değil.

Asgari ücret zammı açıklandıktan sonra şahit olduğum olayları bu satırlarda sıralamaya çalışacağım...

Lokantacı esnaf: "Bak kardeş 1 Ocak itibarıyla tüm yemek çeşitlerine zam yapacağız, Tabildot alıyorsan 35 liradan 45 liraya çıkacak. Şimdi peşin ödersen 40 liradan yaparım"

Taksi esnafı: Ulaşım tarifeleri yeni yılda zamlanacak... Biz de yakında zam isteyeceğiz.

 Ekmek fırını sahibi: Maliyetler aldı başını gidiyor, ekmeği yılbaşından itibaren 4 liradan 5 liraya çıkardık ama bu da yetmez, bak görürsün yakında yine zam olacak.

Hipermarketin kasap reyonu görevlisi: Abi yılbaşına kadar aldın aldın, yoksa ete en az yüzde 25-30 zam gelecek, bilesin.

Üç harfli market çalışanı: Etiketleri değiştirmeye yetişemiyoruz...

Kırtasiyeci esnaf: Dükkanda 450'ye yakın çeşit ürün var ve hepsine zam geldi. Ürünlere etiket yapıştırıp, değiştirmek yerine liste yapıyoruz artık. Sattığımız ürünü yerine aynı fiyattan koyamıyoruz. Biz de şaşırdık.

Sıfır otomobil satan bayinin satış görevlisi:  Motor silindir hacmi 1600 metreküp altındaki araçlarda matrah alt limiti 120 bin liradan 184 bin liraya yükseltildi. Matrah üst limiti ise 200 bin liradan 280 bin liraya çıkarıldı. Matrah düzenlemesi sonrası zaten sıfır araç bulmak imkansız hale geldi. Onun yanında yılbaşından sonra yeni yılın araçlarına zam gelecek. Haberiniz olsun. Sıraya girin...

Şarküteri sahibi esnaf: Süt ve peynir gibi ürünlere yeni yılda zam kapıda... Vatandaş bize çıkışıyor ama... Bizim suçumuz ne, günahımız ne? Her şey almış başını gidiyor, biz ne yapalım? Keşke ürünlerin fiyatları yerinde dursa da biz de vatandaşla karşı karşıya gelmesek...

Hamamyolu’nda tekstil ürünleri ve ayakkabı satan esnaf: Daha yaz başında haziran gibi tekstil ürünlerine yüzde 80'den fazla zam geleceğini büyük markaların CEO'ları açıklamıştı. Biz markalı ürün satmıyoruz ama dedikleri çıktı. İstanbul Merter'den mal aldığımız toptancılar bir günde yüzde 60 zam yaptı. O günden beri zamların önünü alamıyoruz.

Hele bir de kirada oturuyorsanız yandınız...

Emlak kira fiyatları yaklaşık 6 ayda neredeyse yüzde 80-100 arasında arttı.

Herhangi bir emlakçının kapısından içeri girin, sorun bakalım ne diyecek?

Denemesi bedava.

Kimse hayal satmasın. Bu hayat pahalılığını herkes yaşıyor.

İliklerimize kadar hissediyoruz.

Bu milleti asgari ücrete mahkum eden, bulduğuna şükretmesi için yoksulluğu sınav olarak sunan zihniyet, önce enflasyonu düşürmek için ne yapıyor ona bakmak lazım.

Siz zahmet etmeyin, ben söyleyeyim...

"Faiz neden, enflasyon sonuç" diyerek ekonominin tüm dinamiklerini alt üst ediyor...

Görülmemiş bir iktisat yönetim anlayışıyla ülkeyi fakirliğe mahkum ediyor.

Biliyorsunuz işçiler çalıştıktan sonra yani şubat ayı itibarıyla zamlı maaşlarını alacaklar...

Asgari ücretli 5 bin 500 liradan 3 bin lira zamla 8 bin 500 lira olan maaşını daha almadan iğneden ipliğe her şeye zam geldi ve gelmekte.

Kraldan çok kralcılık yapanlar...

Gidin söyleyin, kral çıplak.

Resmi rakamlarla yüzde 84, bağımsız kuruluş ENAG'ın belirlediği haliyle ise yüzde 170 gibi yüksek enflasyonla cebelleşen bu ülkenin asgari ücrete mahkum, belki onu dahi bulamayan yoksul halk kitleleri ise çok zor durumda.

Bilin istedim...