Büyük Taarruz, Türk milletinin Kurtuluş Savaşı'ndaki en büyük askeri zaferlerinden biridir ve 30 Ağustos 1922'de Dumlupınar'da elde edilen büyük zafer, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesinin dönüm noktası olmuştur. Büyük Taarruz zaferinin kazanılmasında, Eskişehir'in jeopolitik lokasyonun büyük bir önemi vardır.
Eskişehir, Kurtuluş Savaşı boyunca hem coğrafi konumu hem de sahip olduğu ulaşım ağı nedeniyle önemli bir lojistik merkez olarak kullanılmıştır. Şehir, Batı Cephesi'ne yakınlığı ve demiryolu bağlantıları sayesinde, Türk ordusunun asker ve mühimmat sevkiyatını hızlı ve etkili bir şekilde gerçekleştirebilmesi için ideal bir konumdaydı. Mustafa Kemal Atatürk, Eskişehir'in bu stratejik önemini çok iyi değerlendirmiş ve şehri, savaşın seyrini değiştiren Büyük Taarruz'un planlandığı merkezlerden biri haline getirmiştir.
Eskişehir'in lojistik desteği, sadece malzeme ve asker sevkiyatıyla sınırlı değildi. Aynı zamanda, cephedeki askerlere moral desteği sağlanması, halkın cephe gerisinde bir direniş ruhuyla seferber olması da bu şehrin önemini artırmıştır. Eskişehir halkı, Milli Mücadele'nin en zorlu dönemlerinde bile Atatürk ve silah arkadaşlarına tam destek vermiş, şehrin her köşesi adeta bir direniş merkezi haline gelmiştir.
Büyük Taarruz öncesinde, Eskişehir'de gerçekleştirilen stratejik toplantılar ve planlamalar, zaferin elde edilmesinde kritik bir rol oynamıştır. Özellikle Batı Cephesi Komutanı İsmet İnönü ve diğer komutanlar, Eskişehir'i bir üs olarak kullanarak savaşın gidişatını belirlemişlerdir. Eskişehir'in bu süreçteki katkıları, zaferin elde edilmesinde büyük bir paya sahiptir.
Eskişehir, Kurtuluş Savaşı sırasında stratejik bir merkez olarak büyük bir öneme sahipti. Özellikle demiryolu ağı sayesinde şehir, Türk ordusunun lojistik üssü haline gelmişti. Bu demiryolu ağı, Batı Cephesi'ne asker, mühimmat ve erzak sevkiyatını hızlı ve güvenli bir şekilde gerçekleştirilmesini sağladı. Eskişehir’in bu rolü, Büyük Taarruz öncesinde ve sırasında ordunun ihtiyaç duyduğu tüm malzemelerin cepheye ulaşmasını kolaylaştırdı.
Büyük Taarruz'dan önce Eskişehir çevresinde gerçekleşen Birinci ve İkinci İnönü Savaşları da şehrin stratejik önemini gözler önüne serdi. Yunan ordusunun ilerleyişini durdurarak Türk ordusunun Batı Cephesi'ndeki savunma hattını güçlendirmesine olanak tanıdı. Eskişehir'in savunma merkezi olarak kullanılması, daha sonra Büyük Taarruz'un başarıyla gerçekleştirilmesine zemin hazırladı.
Büyük Taarruz'un planlama aşamasında, Eskişehir’de önemli karargah toplantıları yapıldı. Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve diğer komutanlar, Eskişehir'de bir araya gelerek taarruzun detaylarını burada şekillendirdiler. Bu toplantılarda, taarruzun hangi yönden yapılacağı ve ordunun nasıl harekete geçeceği gibi kritik stratejik kararlar alındı.
Büyük Taarruz'un zaferle sonuçlanması, Eskişehir'in stratejik bir üs olarak ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne sermiştir.