Ecz. Zeynep Akbey Yamaç: Stres bozucu bir faktör. Hastalara ilk olarak ‘stresli misin’ diye sorarız. Acılar hayatımızda hep olacak. Hayatımız hiçbir zaman süt liman olmayacak. Hayatta her zaman kedere, kaygıya yer olacak. Cehennem acı çektiğimiz yer değil acı çektiğimizi kimsenin bilmediği yerdir. Anlaşılmamak… Bize gelen hastaların ortak özelliği anlaşılamamak. Kendini anlatma çabası. Öyle bir hale gelmiş ki onu kimse anlamadığı için hasta olmuş. Vücudunun bir yerlerinde bazı arızalar çıkarmış. Ve en azından bu yolla sevgi, dikkat, ilgili toplamaya belki bu yolla anlaşılmayı beklemiş. anlaşılamamak aslında insandan çok büyük yaralar açar. 40 öncesinden anlaşılamadığı günlerin acısını yaşayan hastamız var. Hatta yıllar geçtikçe daha büyük acılara sebep olmuş. Anlaşılamamak kötü ama insan önce kendini anlamalı. Ben kendime değer vermezsem başkası niye versin. Bencil olmak ve kendini sevmek başka şeylerdir. 

Uzm. Dr. Asiye Akgün: Hayat acıları ve güzellikleriyle gelir. Acılarda takılı kaldığımız için güzellikleri çoğu zaman kaçırıyoruz. Bir acıda takılı kalmayalım. Alışkanlıklar… Aileden gelen alışkanlıklar… Karamsar insanın ailesi de karamsardır. Panikse mutlaka aileden ya da aile kadar önem verdiği biri de paniktir. Kötü öğrenme bu… Ne istediğimizi bilmiyoruz. Kendimizi olduğumuz gibi kabul etmeliyiz. Başkası olmak zordur. En doğru kararı vermek zorunda değilim. Hatalı kararlarım da olabilir.  

Ecz. Zeynep Akbey Yamaç: Herkesin hata yapma hakkı vardır. Hz. Adem’in yapacağı tek hata vardı, onu da yaptı. Beni hiç anlamıyorlar, bana çok haksızlık ediyorlar diyorsak önce kendimize bakmalıyız. Ben kendimi anlıyor muyum, kendime haksızlık yapıyor muyum, kendime adaletli davranıyor muyum? En ağır cezaları kendimize veriyorum. 

Uzm. Dr. Asiye Akgün: biz toplum olarak çok yargılayıcı, depresif, fedakarlığı fazlaca abartmış, sevmeyi bile inciterek yapan bir toplumuz. Kasap sevdiği deriyi yerden yere çarparmış. Hayır, yerden yere çarparak sevmeyelim. Ben artık buna karşıyım. Önceleri normal geliyordu ama sonra sıkıntılı geldi. İncinmeden ve incitmeden sevelim. Korkunç bir suçlama kültürümüz var. Kendi kendimize uğraşmayalım. Ateşimiz çıkınca kendi kendimize düşürmeye çalışmıyoruz. Nasıl bir ağrı olunca profesyonel bir yardım alıyorsak bizi rahatsız eden kurtulamadığımız duygularımız varsa lütfen yardım isteyin. Bunlar tek başına yapılacak, hallolacak işler değil. Öyle olsa bu bilim dalları ortaya çıkmazdı. Kafaya takma denince kafaya takmaktan vazgeçilmiyor. Kendinize işkence yapmayın. Evet, 20 kilo taşıyabilirsiniz ama biri ucundan tutarsa daha kolay taşırsınız. Hayatı daha konforlu ve kolay hale getirmek mümkün. Bunu akıl etmemiz lazım…  

Ecz. Zeynep Akbey Yamaç: Stres hep olacak. Mesele strese girmemek değil stresi yönetebilmektir. Öte yandan stresin bir miktarı vücut için faydalı.  

Uzm. Dr. Asiye Akgün: Faydalı çünkü savunma sistemini uyarın bir şey. Vücut uyarılmadığı zaman antrenmansız ordu gibi oluyor. Antrenmansız ordu gerçek savaş çıktığında yenilmeye mahkumdur. Ara ara ve kontrollü yaşanan stres vücut için antrenman sayılır. Vücut, zinde ve güçlü olur. Stresi yönetmek çok önemlidir.