Dün Eskişehir’e CHP Genel Başkanı Özgür Özel geldi. Kendisi artık Eskişehir’in çok da yabancısı değil. Çünkü seçim süreci boyunca en sık ziyaret ettiği üçüncü il Eskişehir oldu.

Özgür Özel ilk olarak CHP binası önünde mini bir miting yaptı. Anlaşılan böyle bir mitingden kendisinin de bilgisi yoktu. Çünkü bunu konuşmasına başlarken ifade etti. “Parti binasında basın mensuplarıyla bir araya gelir, onların sorularını yanıtlarız diye düşünüyorduk” dedi. 

Mini miting biz gazeteciler açısından gergin başladı. Daha önceleri önümüze kurulmayan barikatlar ne hikmetse Özgür Özel genel başkan, CHP birinci parti olduktan sonra kurulmaya başlamıştı.

Alanda gazetecilerle beraber ısrarlı tepkimizi dile getirince, Özgür Özel kürsüye çıktığı an barikatların kaldırılmasını istedi. CHP İl Başkanı Talat Yalaz da barikatların partiyle ilgisinin olmadığını, emniyetin güvenlik için tedbir aldığını söyledi.

Özgür Özel, o an gerçekten çok doğru bir tavır sergiledi. Dün kendisine teşekkür ettik ama buradan da teşekkür edelim. 

Ama dün ki Özgür Özel ziyaretinde benim gözlemlediğim başka bir problem daha vardı. Sayın Özel, mitingden sonra Eskişehir Büyükşehir, Odunpazarı ve Tepebaşı Belediyelerini ziyaret etti.

Buraya kadar problem yok. Benim asıl merak ettiğim, biz gazeteciler neden Özgür Özel’e soru soramadık? Sayın Özel, perşembe akşamı Eskişehir’de kalacak olmasına rağmen öyle hızlandırılmış bir program vardı ki, genel başkana soru sorabileceğimiz bir an ve ortam yaratılmadı. Genelde ziyaretlerde konuşmaların ardından “Sorusu olan var mı arkadaşlar?” diye bir ses duyardık ama bu kez öyle olmadı.

Demir barikatları kaldırabildik ama peki ya görünmeyen barikatlar ne olacak? Özgür Özel ile gazeteciler arasındaki kiminin görebildiği kiminin göremediği, kiminin önemsediği kiminin önemsemediği o ‘görünmez’ barikatları kim kurdu? Eskişehir’de görev yapan gazeteciler Özgür Özel’e neden soru soramadı?