Gözler artık Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı tabloda değil Twitter’da…

İnsanlar artık bakanlığın sunduğu verilere inanmıyor. Dolayısıyla Türk Tabipleri Birliği başta olmak üzere işin içinde olan sağlıkçıların önerilerini ve açıklamalarını dikkate alıyor.

Eskişehir’de Sağlık-Sen Şube Başkanı Hasan Hüseyin Köksal’ın da dikkatle üzerinde durduğu gibi vakalar artık dört haneye ulaşmış durumda. Yani işin şakası yok.

Maske, mesafe ve hijyen ile durum kurtarılamayacak vaziyete geldi. Kapanma şart. Bilgiler dahilinde 19 Kasım’dan itibaren restoran ve kafelerin kapatılması bekleniyor. Bu akşam konuyla alakalı açıklama yapılması da düşünülüyor.

Gelelim güvenli mi güvensiz mi derken okulların son durumuna…

Eğitim-Sen Eskişehir Şube Başkanı Faik Alkan’ı aradım ve son durum hakkında bilgi vermesini söyledim. Alkan, okullarda sayı takibini artık bıraktıklarını ve vakaların patladığını söyledi.

Sadece Tepebaşı bölgesinde bir haftada yaklaşık yüz öğrenciye COVID-19 tanısı konulmuş. Odunpazarı bölgesinin ise daha vahim durumda olduğunu Alkan belirtiyor.

Mahmudiye başta olmak üzere ilçelerde de durum sıkıntılı. Birçok okul kapalı.

Özel okullarda vakalar patladı. Zaten beş gün eğitim veriliyor. Bununla beraber yedinci ve sekizinci sınıflarda isteğe bağlı olarak açıldı. İmkanın varsa online eğitim yoksa yüz yüze eğitim. Tabi onda da birçok riski göz önüne almalısınız. Eşit imkana sahip olmayan öğrenciler arasında iki yıllık bir uçurum açılıyor.

Yine Faik Alkan’ın bugün yaptığı basın açıklamasında durumun vahametini daha iyi anlıyoruz. Alkan, “Türkiye' de Eğitim-Sen Genel Merkezine ulaşan verilere göre; vaka görülen eğitim kurumu sayısı 1220’yi aştı. Şu ana kadar 16 eğitim emekçisi yaşamını yitirdi.

Bugüne kadar 4 müdür, bir müdür yardımcısı, bir akademisyen ve 10 öğretmen yaşamını hayatını kaybetti. Sadece 14 eğitim emekçisi yüz yüze eğitimin yaygınlaştığı eylül ayından bugüne kadar gelen sürede yaşamını yitirdi.” dedi.

En güzel özeti ise Twitter’dan bir takipçim verdi. Bakın neler yazmış;

“Öğrenciler okulda mesafe falan dinlemiyor ki! Teneffüste falan kol kola bahçede geziyorlar. Hangi birini sosyal mesafe diye ikaz edeceksin, çok zor. Okullardaki dezenfektanlar da otomatik olmalı. Herkesin dokunduğuna dokunup dezenfektan sıkmanın etkili olduğunu düşünmüyorum

Ayrıca sınav haftasından geçtik. Sınıflar iki gruba bölündü ve öyle yaptık. O sınav kağıtları kaç kişinin elinden geçti tahmin edemiyorum. Yüz yüze sınav çok riskli bence eğitim de şu sıralar çok riskli. Çocuğu okula göndermeseler evde eğitim alamayacak, gönderse risk…

Aynı şekilde sınıf defterleri çok riskli. Her hoca dokunuyor, yazıyor. Elden ele geziyor. Fotokopi makineleri, kapı kolları, öğretmenler odası. Bence şuan herkes risk altında. Herkesin kendi aracı yok toplu taşıma kullanılıyor. Çift maske takıyorum ve hala çok korkuyorum.”

Başka söze gerek var mı?