Metin Tezişçi yazdı...
Türkiye’nin en modern en büyük ekonomilerininden biri o zamanlar Eskişehir, döneminin altın çağlarını yaşıyor öyle güçlü lobisi varki hükümetleri bile Eskişehirliler kuruyor. Ankara’nın en önemli bürokratları, bakanları şehrimizden çıkıyor.
Şehrin kendi adına bankası (Esbank), şehrin kendi kurduğu çimento fabrikası ve ülkenin ilk organize sanayisini hem de en büyüğünü kuruyorlar.
Eskişehirspor, Anadolu’nun yıldızı kırmızı şimşek… ES ES…
Bu saydıklarımı başaran şehrin sanayi ve ticaret ile uğraşan şehrin varlıklı aileleri… Sayıları o kadar çok ki şehir, Türkiye’nin 6. büyük ekonomisi ve bir zaman geliyor bu ailelerin çoğu şehri terk ediyor veya sessizce yok oluyor ve sonuç buğünkü Eskişehir!
İşte bu ailelerden bir tanesi de Gamgamlar… Dönemin organize sanayisinde namı diğer tabakhanesinde at araba fabrikaları, deri fabrikaları yanında devasa GAMGAM un fabrikaları var.
Kapısında sayısız kamyon buğday getiriyor un alıyor. O kadar ahlaklı ticaretleri var ki un ve irmik piyasadan pahalı bile olsa herkes onları tercih ediyor. O kadar güzel tüccarlar…
O dönem Türkiye’nin en lüks oteli İstanbul Hilton. Bu aile İstanbul Hilton ayarında o dönem için devasa bir otel kazandırıyor şehre meşhur GAMGAM Oteli şimdiki adı Büyük Otel!
Bugün AVM adını koyduğumuz, dönemin meşhur pasajlarının harabeleri içinde kaybolmuş bir elmas diyorum ben Gamgam Oteli’ne… Çünkü bugün bile otelin iç mimari kalitesini yakalayan otel yok şehrimizde ve bu aile şehre yeni bir fabrika kazandırmak istiyor şimdiki Acıbadem hastanesinin oralara yurt dışından modern değirmen makinaları getiriyor ve bir şekilde yapamıyor, yaptırılmıyor bu makineler yıllarca o tarlalarda ağaç konteynerlerde çürümeye terk ediliyor ve bu aile İstanbul’a taşınıyor. Ümraniye’de devasa bir motor fabrikası kuruyor Türkiye’nin en büyük motor fabrikası Gamak motorları o dönemin bürokratı o dönemin gazetecisi o dönemin insanı üzmese idi bu tür aileleri belki bugün şehrimizde kalacaklardı ve bugün belki
Bursa gibi 17 tane organize sanayimiz
Gaziantep gibi 27 tane holdingimiz
Konyaspor’a Konya’nın 54 markası nasıl sponsor oldu ise Eskişehirspor’a da sayısız şehrin markası sponsor olacaktı ve yine Anadolu’nun yıldızı olacaktık.
Gidin bugün Kayseri’ye girişinden itibaren Has ailesi, Demirören Ailesi, Dedemanlar, Özilhanlar gibi sayısız ailenin isimleri statlara, okullara, kampüslere, tiyatrolara, hastanelere verildiğini onore edildiğini görürsünüz.
Eskişehir çevreyoluna çıkın bakın şiirlerinde bir defa Eskişehir yazdı diye bir şairin ismi köprüye verilir! Eskişehir ile ne alakası var bilmem?
Vecihi Hürkuş ismi büyük bir parka verilir tamam ülkenin değeridir ama Eskişehir’de ne yapmış?
Neden şehrin en büyük hayırseveri Yasin Çakır’a ve benzerlerinin isimleri onura edilmez? Neden Cüneyt Arkın’ın ismi sıradan bir parka verilir?
Bu şehir bugüne kadar kendi sanatçısına kendi tüccarına kendi sanayicisine sahip çıkmadı ve bugünlere geldik. Bugün de çıkmaz isek bugünden daha kötüye gideriz ve daha çok bağırırız yol, su, havaalanı diye……
Bugün Türkiye’nin en küçük en fakir dış ilçeleri bizde değil mi?
Türkiye’nin en köklü en zayıf en bitik sanayici adı altında kira ile geçinen sanayicileri, tüccarları bizde değil mi?
Evet fikirleriniz doğrudur ama şehirler insanına değer verdikçe gelişir kuvvetlenir. Yıpratmayalım şehrimin güzel insanlarını yeter artık.
Bunun vebalini ödeyemezsiniz!