Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Başkan Yılmaz Büyükerşen öncülüğünde çiftçiye umut veren yatırımlar yapıyor. Ülkemizin tarım sektöründe geldiği duruma bakarsak aslında yerel yönetimler küçük-büyük demeden destekleri ile gelişme sağlayabilir.

Tohum; gelecektir, umuttur, ümittir.

Önümüzdeki on yıl gıda ve tarımı daha çok konuşacağız. Bu bazda çevreci projeler ve akıllı şehir modelleri yaygınlaştırılmalı. Keza geçtiğimiz günlerde toplanan Cumhurbaşkanlığı, TBMM Sağlık Komisyonu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği; pandemi sonrası tarım ve gıda güvenliğine ağırlık verileceğini kararlaştırdı. Ulusal şartlar ölçüsünde girişimde bulunulacak. Evet, teoride konuşmak harikulade ama önemli olan sonrası; yani uygulama kısmı.

Konuyu çok dağıtmadan asıl yere geleyim;

Eskişehir Büyükşehir Belediyesi, Karacaşehir’de 2018 yılında yerli/atalık tohum üretimine başladı. Sadece şehrimize özgü değil, Türkiye’deki hemen hemen bütün tohumlar bu merkezde buluştu. Yerli tohumun diğer bir sırrı da iklim değişikliğine karşı mücadelede başarıya götürmesi. ‘Yerelde üretip yerelde tüketmek’ mottosu ülkede öncülük etmeli. Yine aynı şekilde, bir diğer CHP’Lİ Başkan Mansur Yavaş, Ankara’da tarımda harikalar yaratıyor.

Tohum Merkezi, geçtiğimiz günlerde ilçelere 2 milyon 500 binin üzerinde –toplamda 40 bin paket tohum- dağıtım gerçekleştirdi. Şimdilik ilçeler olmakla birlikte karantina koşulları kalktıktan sonra merkezde de tohumları üreticiye ulaştırılacak. Fırsatı kaçıran çiftçilerimiz varsa köyündeki muhtarlığa başvuruda bulunup destekten faydalanabilir.

2020-2021 üretim sezonu içinse yaklaşık 5 milyon tohumun üretilmesi planlanıyor. Üretilen atalık tohumlar şehir içi ve dışında takas etkinlikleri ile üreticilere ulaştırılacak-koronavirüs sürecini atlatırsak tabi çünkü bu yıl ‘Yerel Tohum Takas Günleri’nde çiftçimize desteği sağlanacaktı. Bunun yerine salgın ve sosyal mesafe de göz önüne alınarak tohumlar elden ulaştırıldı-böylelikle her yıl tohum parası verilmeyecek. Dışa bağımlılık azaltılacak.

Peki, akıllı tarım öğretilerinin eğitimler ile birlikte yaygınlaştırıldığı bu dönemde ziraat mühendisleri, veterinerler ve sosyologlar ilçelere daha fazla katkı sağlayamaz mı? Çiftçilerimize gerek ilaçlama yapılırken gerek diğer tarla konularında eğitim verilerek daha verimli politikalar izlenemez mi?

Böylelikle yerel tohumlardan elde edilen verim ekonomiye katkı sağlayabilir.

“Yerelde üret yerelde tüket, iklimle mücadelede öncülük et” ilkesi çiftçimizin kurtarıcısı olabilir.

Kızılay'da kan problemi

Geçtiğimiz günlerde Batı Anadolu Bölge Kan Merkezi Müdürü Dr. Erkan Ergen korona döneminde kan bağışının azaldığını söylemişti. Konuyla alakalı Kızılay Eskişehir Şube Başkanı Egemen Temizsoy’u aradım. Özellikle bu dönemde kan vermek isteyenlerin evlerine gidilebilir mi diye sordum.

Temizsoy’un görüşmede söylediklerini aynen aktarıyorum: Kızılay’da kan verme oranları düştü. Salgından dolayı vatandaşlar tıbbi hiçbir yere girmek istemiyorlar. Genelde insanlar evde. Bu dönemde de evlerinden çıkıp kan verme sürecinde zorluk yaşanıyor. Tahmini olarak 5000 adet olan bağış ünitesi, 2000 civarlarına düştü. Yoğun olan mahallelere gitmek istedik ancak verimli olmuyor. Eskişehir özelinde de vatandaşlarımız Adalar Kan Alma Birimi’ne gelip kan bağışı yapabilirler. Kısıtlamanın olduğu gün de gelebilirler, diğer günlerde de gelebilirler. Burası 7 gün açık olan bir merkez. Saat 12.00 ile 19.00 arasında rahatlıkla gelip kan bağışı yapabilirler.

Temizsoy, düzenli yapılan kan bağışlarında ayrıca vatandaşlara mesaj geldiğini ve bu mesajlar polise gösterildiği zaman sıkıntı olmadığını belirtti. Sokağa çıkma kısıtlaması sizleri yanıltmasın. Düzenli olarak özellikle bu dönemde kan vermeye önem gösterin.

Koronavirüs ve huzurevi

Eskişehir Hacı Süleyman Çakır Huzurevi’nde çok sayıda yaşlının koronavirüs testinin pozitif çıktığını duymayan kalmadı. Evet, herkes duydu duymasına ama yetkililerden hala konuyla ilgili bir açıklama gelmedi. Tek bilinen; virüsün personelden geçtiği, kısa sürede yayıldığı, hastalığa yakalananların Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırıldığı, huzurevi ve çevresinin karantina altına alındığı.

İl Sağlık Müdürlüğü ve Huzurevi yetkilileri bir açıklama yaparsa, bu dönem de daha da evhamlı olan toplum eminim rahatlayacaktır.