Yılların Avukatı, hâkiminin başarılarla dolu bir kariyer sonrasında Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreterliğine kadar gelinen süreci...

Ve Belediyeden emeklilik…
Siyasi beklentisi Tepebaşı Belediye Başkanlığı iken bir anda kendini Büyükşehir'de bulan Ayşe Ünlüce’den bahsediyorum!
Eminim,
Kendi adına da sürpriz olmuştur bu durum!..
Neyse…
Kulakları çınlasın, önceki dönem AK Parti İl Başkanım Dündar Ünlü hep derdi; ‘Siyaset hesap değil nasip işidir’ diye…
Doğru da demiş…
Ünlüce’nin de o misal neye niyet neye kısmet...
Nasibi açıkmış…
Bir kaç ay öncesine gidecek olursak;
Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlık koltuğundan indirilmesi en çok Yılmaz Büyükerşen'in planlarını alt üst etmişti. Çünkü Büyükerşen Kemal Kılıçdaroğlu'nun ‘yılmaz’ savunucularının başında geliyor; seçilmesi durumunda 6. dönem Eskişehir Belediye Başkanlığı adaylığını banko görüyordu.
Özgür Özel 'in genel başkan seçilmesiyle, Hocanın göle maya işi tutmadı!
Büyükşehir'e aday gösterilmeyeceğini anlayınca da apar topar B planını, yani Ayşe Ünlüce kozunu devreye sokmuştu.
Sonuçta CHP Genel Başkanı olsanız da Büyükerşen faktörünü bir çırpıda silip atamazdı hiç kimse…
Hoca ‘Ben olmayacaksam Ayşe Ünlüce olacak' diye diretti. Kazım Kurt ve Ahmet Ataç bu konuda ikna edildi…
Buraya kadar biliyoruz, Hoca da süreci iyi götürdü.
Gerçi,
Aday olsun diye işaret ettiği Ayşe Ünlüce 'ye destek mi oluyor köstek mi tam belli değil ama olsun!
Hoca yaptığı açıklamalar ile Nebi Hatipoğlu'na resmen yol açıp durdu.
Sussa olmuyor susmasa olmuyor!
Ünlüce,
Büyükerşen'in bomba açıklamalarını hep kucağında buldu.
Bu durum, adeta çalışma aküsünü bitirip işini de git gide zorlaştırdı.
Büyükşehir belediyesinde 5 yıl görev yapan Ayşe Ünlüce;
Şimdi Hocanın 25 yıldır yaptıkları ve yapmadıkları ile seçmenin huzuruna çıkacak.
Hocanın bu mirası ya da enkazı seçimi kazanmasına yeterli olacak mı?
Bekleyip göreceğiz…
Ünlüce siyasete büyük başladı.
Hem de en tepeden…
Artıları da var eksileri de…
Seçime sayılı günler kala artık hata yapma lüksü yok.
İşi çok ama çok zor!
Cumhur İttifakı’nın Nebi Hatipoğlu hamlesi ve özellikle öğrenciler tarafından ilgi görmesi, CHP'nin diğer partilerle ittifak kuramaması, tanınırlık adına şehirle tam bir bütünlük oluşturamaması,  İYİ Parti Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkan adayının seçmenini diri tutması,  Ayşe Ünlüce adına önemli handikaplar… Şehrin yıllardır bekleyen bir yığın sorunu da işin cabası…
Kadın olması, başarılı bir bürokrat olması, zaman zaman özeleştiri yapmaya başlaması, Hocanın gitmesini isteyen küskün CHP kanadını yanına çekmesi, Kazım Kurt ve Ahmet Ataç’ın tam desteğini alması büyük artılarından bazıları.
Elbette, açıkladığı projelerin de kendi seçmeni nezdinde katkısı olacaktır.
Öyle ya da böyle,
Velev ki 31 Mart seçiminden galip çıktı diyelim!
Yeni süreçte Yılmaz Büyükerşen’in gölgesinden kurtulur yeni bir sayfa açarsa; Kalıcı, akılcı, mantıksal yaklaşımlar ile toplumun her kesimini kucaklayan, şehrin sorunlarını çözme odaklı, inandırıcı; gençlere, kadınlara pozitif ayrımcılık sağlayan ve merkezi hükümet ile arasını iyi tutup cesaretli çalışmaları sahaya yansıtan bir tutum sergilerse, önü sonrası için de açık olur.
Yok ille de diretip ‘Düne Güven Yarına İnan’ sloganı ile; Büyükşehir’in yapmadığı hizmetleri savunacaksa, sürekli engelleniyoruz mazeretine sığınacaksa, şeytanın avukatlığına soyunacaksa, heykelle börtü böcek ile uğraşacaksa, Avrupa şehriyiz süslemeleriyle geçiştirecekse, gerçeklerle yüzleşmeyecekse, Eskişehirspor’u sevmeyecekse, ilk önce makam odasını yenileyecekse, kibrinden ödün vermeyecekse, akrabalarını belediyeye yerleştirecekse, eleştiriye açık olmayacaksa, siyaseten hizmet götürmeyecekse, garip guraba, fakir fukaraya sırt çevirecekse, çiftetelli oynamam oynatmam da diyecekse!
Ve tüm bunları halının altına süpürün gitsin diyecekse, şehir adına da kendi adına da şimdiden çok geçmiş olsun.
Yakında Bozüyük il olur da, Eskişehir ile kıyasıya yarışırsa hiç şaşmam…
Seçimi kazanma olasılığında; gelen gideni aratır derler ya, umarım Yılmaz Büyükerşen’i mumla aratmaz!