Haber: Atahan Gezer

Yolsever, eskisehir.net’in sorularını yanıtladı. Vişnelik Semt Evi’nde gerçekleşen röportajda Semt Evleri’nin önemine değinen Yolsever, ayrıca parti olarak yaptıkları yurt çapındaki çalışmalardan bahsetti ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

İşte röportajdan öne çıkan satırbaşları;

Semt Evleri ile halkın içerisinde olmayı amaçlıyoruz

“Eskişehir’de İl Örgütü olarak ilk önce geçen konferanslarımızda aldığımız kararlar doğrultusunda, Türkiye genelinde ‘Semt Evleri’ çalışmasına başladık. Şu anda Vişnelik Semt Evi’ndeyiz. Türkiye’nin her tarafında Türkiye Komünist Partisi, Semt Evleri ile halkın içerisinde olmayı amaçlıyor. Şu anda sadece Vişnelik’te var ama çalışmalarımız, araştırmalarımız var. İşçi Evi açmayı düşünüyoruz. Kadın dayanışmasını örgütlemeye çalışıyoruz. Yenibağlar’da bir Semt Evi açmayı planlıyoruz. Köylerde Köy Evleri açmayı planlıyoruz. Şu anda planımızda birkaç tane köy var.”

Burası halka açılma kapılarımız

“Semt Evleri’miz, halka açılma kapılarımız… Mahallenin içerisinde olduğu için burada partiyi merak eden, ‘Bunlar ne yapmak istiyor? Ne düşünüyorlar? Programları nelerdir? Siyasi olarak ne görüşü var? Diğer partilerden; burjuva partilerinden farkları nelerdir?’ gibi merak içerisinde olan insanların uğrak yeri oluyor burası. Haftanın her günü açık… Akşam saat 17.00’den sonra açıyoruz. Eğer çalışmalarımız varsa ki; oluyor… O çalışmalarımızın süresi doğrultusunda da açık kalıyor.”

Atölyelerimiz var

“Atölyelerimiz var. Satranç atölyemiz var. Bir arkadaşımız satranç öğretiyor. Müzik aletleri çalışmalarımız var. Okuma atölyelerimiz var. Belirli kitapları burada okuyoruz, özetliyoruz, tartışmalarını yapıyoruz. Kadın Dayanışma Örgütü’müz var. Bu Kadın Dayanışma Örgütü’nde kadınların sorunları üzerinde duruluyor. Kadınların birçok sorunları var; güvenlik sorunları var, evi geçindirme sorunları var, çocuk bakma sorunları var. Onlarla dayanışma içerisinde bulunuyoruz.”

Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez

“Amacımız zaten örgütlenmek. Bizim bir sloganımız var; ‘Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez’ diyoruz. Ancak mücadele edeceksen; içinde böyle bir mücadele duygusu varsa mutlaka örgütlü olman gerekiyor. Bireysel mücadeleyle herhangi bir sonuca ulaşılmayacağını biliyoruz. Örgütlenebilmek için de halkın içerisinde olmamız gerekiyor. Halkla beraber olmamız gerekiyor. Fabrikalarda işçilerle beraber olmamız gerekiyor. Lisede öğrencilerle birlikte olmamız gerekiyor. Üniversitede, üniversite okuyanlarla birlikte olmamız gerekiyor. Bu nedenle biz, halkın içerisinde olabilecek, en sağlam basabileceğimiz yer olarak da Semt Evleri’ni gördük.”

‘Patronların Ensesindeyiz’

“Fabrikalarda işçilerle beraber olmak durumundayız. Bunun için ‘İşçi Evleri’ açmayı planlıyoruz. Türkiye’nin pek çok yerinde, sanayi bölgelerine daha yakın olan, işçilerin yoğun olarak ikamet ettikleri yerlerde İşçi Evleri açıyoruz. Bu arada hemen belirteyim; bizim ‘Patronların Ensesindeyiz’ diye bir ağımız var. Bu ‘Patronların Ensesindeyiz’ ağı; örgütsüz ve pek çok problemi olan işçilerin sorunlarını anlamak ve onlara çözüm üretmek amacıyla Türkiye’nin pek çok yerinde ‘Patronların Ensesindeyiz’ örgütünü kurduk. Eskişehir’de de var aynı şekilde…”

Kargo işçilerini örgütledik

“En yakın zamanda kargo işçilerini örgütledik biz… AVM’lerde çalışan arkadaşlarımız, yoldaşlarımız var. Onları örgütledik. Bu ‘Patronların Ensesindeyiz’ ağının geliştirdiği şeyler. Burada avukatlarımız gerekli hukuki yardımlarda bulunuyorlar. Türkiye’nin pek çok yerinde de ‘Patronların Ensesindeyiz’ ağı, işçi arkadaşlarımızın sorunlarının çözümünde etkili olduğunu gördük.”

Ülke artık laik bir Türkiye olmaktan çıktı

“Bizim sorunumuz AK Parti’yle değil; bizim sorunumuz ‘burjuva partileri’yle… Bizim sorunumuz sermayeyle… Bizim sorunumuz sömürüyle… Bizim olmazsa olmaz diyeceğimiz üç tane kırmızı çizgimiz var. Bu üç tane kırmızı çizgimizden birisi; laiklik… Ülke, artık laik bir Türkiye olmaktan çıktı. Doğrudan doğruya dinci ideolojinin egemenliğinin olduğu bir duruma geldi. Diyanet İşleri Başkanlığının demeçlerini görüyorsunuz… Ayasofya’nın açılışındaki tavrını görüyorsunuz… Diğer konulardaki dini referanslarını görüyorsunuz… Hep konuyu dini referanslar üzerinde döndürmeye çalışıyorlar. O nedenle bizim birinci olmazsa olmazımız laiklik…”

Laiklikten kastımız din düşmanlığı değil

“Laiklikten kastımız ‘din düşmanlığı’ değildir; bunun özellikle altını çizelim. Laiklikten kastımız bizim; ‘din dediğimiz ideolojinin ülke yönetimine etki etmeme’ koşuludur. Herkesin inancına saygılıyız. Herhangi bir inancı olabilir; inançsız da olabilir yani… Tanrıya inanmak, bunu deklare etmek zorunda da değildir insanlar ama bunu deklere etmek durumunda kalıyor… Bu birinci…”

Amacımız emperyalizmi ortadan kaldırmak

“İkinci çizgimiz; emperyalizmdir… Emperyalizm deyince; sermayenin aşırı soygununu, kapitalizmi hedefleyen bir şeydir. Amacımız; emperyalizmi ortadan kaldırmak, sosyalist bir Türkiye yaratmaktır.”

‘Bizim’ diyebileceğimiz bir orman da kalmayacak

“Üçüncüsü; sömürüye karşı olmaktır. Görüyorsunuz; tabi bunun daha çok öncesi var ama son 20 yıldır aşırı bir şekilde, ülkemizin sanayi kuruluşları, zenginlikleri talan edildi… Üç kuruşa, beş kuruşa ‘yandaş firmalar’ dediğimiz firmalara peşkeş çekildi. Yollarımız bu şekilde, köprülerimiz bu şekilde, tünellerimiz bu şekilde, Şehir Hastaneleri bu şekilde… Eğitim tamamen neredeyse paralı hale geldi… Artık ‘bizim’ diyebileceğimiz bir liman kalmadı. ‘Bizim’ diyebileceğimiz bir maden sahası kalmadı. Bizim diyebileceğimiz bir orman da kalmayacak bu gidişle… Onun için aşırı sömürüye karşı da bir mücadelemiz var.”

Peşkeş çekilen ülkenin zenginliklerini ellerinden alacağız

(TKP olarak iktidara geldikleri takdirde ilk yapacakları çalışmanın sorulması üzerine) “Mesela kamulaştırma… Üç beş kuruşa peşkeş çekilen ülkenin zenginliklerini bir defa ellerinden alacağız. Yani sermayeyi biz mülksüzleştireceğiz. ‘Sermayeyi mülksüzleştireceğiz’ dediğimiz zaman bankalar da bunun içerisine giriyor tabi…”

Enerji bir lüks değildir

“Ondan sonra yapacağımız iş; eğitimi parasız hale getireceğiz. Sağlığı parasız hale getireceğiz. Enerjiyi parasız hale getireceğiz. Enerji bir lüks değildir… Enerji, bize kamunun kullanması gereken, yapması gereken bir şeydir. Bunu kamulaştıracağız. İnsanların yiyecek ihtiyacı olan ürünlerin planlı bir şekilde üretimini sağlayacağız. ‘İnsanların neye, ne kadar ihtiyacı var?’ Bunun planlamasını yapacağız.”

Dileriz ki; bütün Türkiye’de bu olsun

“‘Bu sene soğan çok para etti. Onun için soğan ekelim’ veya ‘Patates para etmedi. Patates ekmeyelim’ değil… Neye ihtiyacımız varsa onun üretimini yapacağız. Bunun örnekleri var Türkiye’de… Mesela Fatih Mehmet Maçoğlu’nu herkes tanıyor artık… Ovacık Belediye Başkanıydı; Tunceli Belediye Başkanı oldu daha sonradan… Dileriz ki; bütün Türkiye’de bu olsun…”

Bu bir örnektir bizim için

“Önceden boş bırakılan kamu arazilerini ekti yoldaşımız… Elde ettiği ürünleri üçe böldü; bir parçasını tohumluk olarak ayırdı, bir parçasını bu işte çalışan emekçi arkadaşlarımıza verdi. Üçte biriyle de tam burs vererek öğrenci okutuyor. Yani bu bir örnektir bizim için.”

Sorunları kökünden halletmek istiyorsanız TKP’ye üye olun

“Örgütlü mücadeleyi öneriyorum. Eğer siz de bu düzenden şikâyetçiyseniz; ‘burjuva düzeni’nden şikâyetçiyseniz… Sadece bu AKP için değil; burjuva partilerinin hepsi, bizim düşündüğümüz anlamda Türkiye’de herhangi bir ilerleme, gelişme, devrim yapması olası değildir. O nedenle sorunlarınızı halletmek istiyorsanız; sorunları kökünden halletmek istiyorsanız diyoruz ki; Türkiye Komünist Partisine gelin. TKP’ye gönüllü olun, üye olun. Birlikte çalışalım, birlikte birbirimize güç verelim. Örgütlü bir halkı hiçbir kuvvet yenemez.”