Ayak bileği ve ayak vücudun en etkin şekilde ve en az enerji harcayarak hareket edebilmesi için alt ekstremitenin diğer eklemleri ile birlikte işlev görür. Aynı zamanda dik postürün korunabilmesi için stabil ancak mobil bir zemin sağlarlar ve yürüme sırasındaki yüklenme kuvvetlerinin absorpsiyonuna da yardım ederler. Ancak bu mükemmel yapı, artroz olarak isimlendirilen, ayak bileğini ve/veya ayağın bir veya birden çok eklemini ilgilendiren eklem kıkırdak dokusunda doku yıkımı yapan kronik bir hastalık tarafından bozulabilir.Ayak ve ayak bileği artrozları birincil ya da eklemin mekanik işlevlerini bozan etkenlere bağlı olarak ikincil olabilirler. Birincil artrozun spesifik nedenleri yoktur. Yaşlanma ve eklemin sürekli hareketi, eklem kıkırdağının aşınmasına, esnekliğini ve kayganlığını yitirmesine yol açar. Eklem kıkırdağı gittikçe daha az beslenir ve dejenerasyon başlar. Kıkırdağın yaşlanmasıyla birlikte artrozun anatomik ve radyolojik bulguları da zamanla belirginleşerek 40–50 yaş sonrasında eklemlere  bütünüyle yerleşir. Bu durum eklemlere fazla yük binen obezlerde, kolesterol fazlalığı gibi metabolizma bozuklukları olanlarda, hormonal bozukluklarda, karaciğer ve böbrek hastalıkları, kronik çevresel damar yetmezliği olanlarda daha hızlı ilerler. Menopoz artroz sürecini hızlandırır ve hastalığın gidişini kötüleştirir. Ayrıca kalıtsal etkenlerin de rolü olduğu gösterilmiştir.Ayak ve ayak bileği artrozları birincil ya da eklemin mekanik işlevlerini bozan etkenlere bağlı olarak ikincil olabilirler. Birincil artrozun spesifik nedenleri yoktur. Yaşlanma ve eklemin sürekli hareketi, eklem kıkırdağının aşınmasına, esnekliğini ve kayganlığını yitirmesine yol açar. Eklem kıkırdağı gittikçe daha az beslenir ve dejenerasyon başlar. Kıkırdağın yaşlanmasıyla birlikte artrozun anatomik ve radyolojik bulguları da zamanla belirginleşerek 40–50 yaş sonrasında eklemlere bütünüyle yerleşir. Bu durum eklemlere fazla yük binen obezlerde, kolesterol fazlalığı gibi metabolizma bozuklukları olanlarda, hormonal bozukluklarda, karaciğer ve böbrek hastalıkları, kronik çevresel damar yetmezliği olanlarda daha hızlı ilerler. Menopoz artroz sürecini hızlandırır ve hastalığın gidişini kötüleştirir. Ayrıca kalıtsal etkenlerin de rolü olduğu gösterilmiştir.Ayak bileğini ya da ayak bileği ile beraber ayağın bir veya birden çok eklemini ilgilendiren, eklem kıkırdak dokusunda yıkım ile giden osteoartroz; ağrı, eklem hareketi kısıtlılığı, yaşam kalitesi kaybı ve genel özürlülüğe yol açan ilerleyici kronik bir hastalıktır. 

Ayak bileği artrozu olan hastalar genellikle ayak bileğinin ön kısmındaki veya ayak sırtındaki ağrıdan şikayet ederler; ağrı, aktivite ve ayakta durmakla artar. Kalça ve diz eklemlerinden farklı olarak, yaklaşık %70–80 oranında ikincil ve genellikle post-travmatik nedenlerden kaynaklanır. Konservatif tedavide başlıca steroid olmayan antiinflamatuvar ilaçlar (NSAİİ), lokal enjeksiyonlar, ortezler ve ayakkabı düzenlemeleri, fonksiyon modifikasyonları ve egzersizler yer alır. Cerrahi alternatifler arasında artrodez ve ayak bileği artroplastisi vardır. 

Subtalar artrit ise ayak ardında, yürüme veya ayakta durma ile belirginleşen ağrı ile karakterize bir hastalıktır. Ayak hareketlerinde sertlik ve kısıtlılık yaratır. Sıklıkla kalkaneus kırıkları sonrası görülür. Başlıca cerrahi dışı tedavi yöntemleri arasında hareketi kısıtlamak ve subtalar ekleme binen yükü azaltıcı ayakkabı, breys, NSAİİ ve kortizon enjeksiyonları sayılabilir. Konservatif tedaviden yanıt alınamadığında cerrahi tedavi planlanmalıdır. Ağrılı ve hareketsiz bir eklemi, ağrısız ve hareketsiz bir ekleme dönüştüren subtalar artrodez en sık kullanılan cerrahi tekniktir.Ayak orta kısım artrozu sıkça görülen ve günlük hayatı etkileyen ciddi bir sorun olmasına rağmen, zaman zaman gözardı edilen bir hastalıktır ve nedenleri çok çeşitlidir. Ağrılı bir ayak ortası artrozunda tedavi yöntemleri de benzer şekilde konservatif tedaviden artrodeze kadar uzanan bir yelpazede yer alır.  
Sağlıkla kalın!