Cumhurbaşkanlığı seçimleri, Milletvekilliği seçimleri, Mahalli İdareler seçimleri derken; seçim üstüne seçim…
Her partide ayrı bir telaş, her aday da ayrı bir heyecan,
Ve siyasiler tarafından verilen onlarca vaat…
Vatandaşın derdi aslında geçim ama seçimlerde olmazsa olmazımız!
Seçim kampanyaları genel merkez programları dâhilinde uygulanır. Milletvekilleri, Bakanlar şehirlere dağılarak gerek adaylara, gerekse şehrin sorunlarına dair destek, çözüm önerileri ve müjdeler verip; bir dizi programın ardından şehirden ayrılırlar…
Bunlar alışılagelmiş durumlar;
Fakat seçimden seçime gelmeler artık kabak tadı vermeye başlıyor!
Ana kademesiyle, kadın kolları, gençlik kolları, mahalle başkanları ile teşkilat mensupları gece gündüz demeden çalışmalarını sürdürürken;
Pat Ankara’dan bir telefon!
‘Sayın Bakanımız yarın şehrinizi ziyarete gelecek’
Eeee koskoca bakan gelecek!
Gelme mi diyeceğiz?
Elbette ki siyasiler ve bürokratlar iyi ağırlanmalı ki şehrin sorunları çözülsün! Bakanlarımız buyursun gelsin tabiki;
Hepsi baş tacı hele de şehrimize katkısı olmuş ve olacaksa.
Ankara’da abimiz olsun yeter ki yarın lazım olur!
Lâkin bu seçimden seçime gelmeler hem teşkilatın saha hızını kesiyor hem de çok inandırıcı olmuyor. Bakanlar tarafından verilen bir takım seçim vaatleri sonrasında vatandaş gelişmeleri soracak muhatap bulamıyor.
Yıllar geçiyor, Bakan değişiyor,
Ne oldu verilen sözler?
Cevap; Kem küm…
Milletvekilleri bile ‘benden önceki milletvekili, il başkanı söz vermiş’ diye aynı partide görev yapmış vekilinin, başkanının verdiği sözün arkasında durmuyor. Şahıslar değişebilir lakin partinin verdiği sözler kurumsal ve yerine gelmesi zorunsaldır!
Dediğim gibi, Bakanlar sırf günü kurtarmak adına ziyaretlere gelip, bir takım sözler verip çekip gitmemeli…
Söz veriyorsanız ve adaylara destek için geliyorsanız eğer; şehrin, ilçenin vatandaşların problemlerini o anda hemen çözüme kavuşturmalı ya da öncelik listenize almalısınız…
Bu iletişim çağında ‘ceğiz, cağız’lar ile olmuyor…
Sözler uçuyor yazılar kalıyor!
Şimdilerde Bakanların birini yolcu etmeden bir diğeri çıkıp geliyor. İki kelam eleştiri, birkaç söz verip Ankara’nın yolunu tutan tutana…
Bakanlarımızın şehrimize ziyareti çok önemli ama lütfen bu ziyaretler seçimden seçime yoğunlaşmasın. Her ay periyodik olarak halk günleri yapsınlar hatta! Kimseye haber vermeden çat kapı gelsinler. Eskişehir sokaklarında esnaf, tüccar, boyacı, şıracı ziyaret etsinler. Hastanelere, kamu kurumlarına bir baksınlar. Tramvay’da otobüste, pazarda, yaşlısı, öğrencisi vatandaş ne diyor yaşayarak tecrübe edinsinler. Herhangi bir hane ziyaretinde bulunsunlar. Birilerinin ziyaret programına uymak zorunda kalmadan olumlu olumsuz gerçeklerle yüzleşsinler. Hükümetin programı dâhilinde söz verdikleri işleri kısa zamanda hemen yerinde çözüme kavuştursunlar ki, tarla da izi olanın harmanda yüzü olsun.
Çözüm üretemeyen, kibrinden yanına yaklaşılmayan, ‘geldi desinler’e gelen, söz verdiği halde sözünü yerine getirmeyen Eskişehir’e uzaktan ‘Bakan’ seçimden seçime hiç gelmesin!