Eskişehir iş ilanları için tıklayın

Geçtiğimiz Temmuz ve Eylül aylarında ünlü filozof Helena Petrovna Blavatsky’nin Gizli Öğreti eserinin insanlığın ortaya çıkışını anlatan Anthropogenesis cildini iki kitap halinde basan Prometheus Yayınları, aynı yazarın Teozofi Sözlüğü isimli eserini basarak, Türkçede daha önce olmayan bir eseri Türk okuruna sunmuş oldu. Bu eserde Blavatsky, yazdığı bütün kitaplarındaki ve makalelerindeki yaklaşık on iki farklı antik dile ait kelimelerin açıklamalarını anlatıyor.  

Hint felsefesine dair iki kavram olan Dharma ve Karma hakkındaki bir diğer kitap ise, 1907-1933 yılları arasında Teozofi Cemiyeti’nin başkanlığını yapmış olan Annie Besant tarafından oluşturulan iki metni bir arada içeriyor. Dharma kısmı, 1898’de Hindistan’ın Benares şehrinde Teozofi Cemiyeti’nin yıllık toplantısında Annie Besant’ın verdiği bir konferans dizisidir. Daha sonra bir kitapçık şeklinde basılmıştır. Karma kısmı ise ayrı bir kitapçık olarak basılmıştır. Bu iki metin, ilk kez basıldıkları tarihten 120 yıl sonra Türk okuruyla buluşuyor.

Dharma ve Karma kavramları Doğu’da uzun bir zamandan beri bilinmesine rağmen, Batı’da duyulmaları, 1831-1891 yılları arasında yaşayan ünlü filozof Helena Petrovna Blavatsky sayesinde olmuştur. Bu kavramları Batıya aktaran Blavatsky, 1875 yılında Teozofi Cemiyeti isimli bir felsefe okulu kurmuş ve bütün hayatı boyunca doğa yasası dediği bu kavramların daha iyi anlaşılması için çalışmıştır.

Karma metninde Besant, hoca K.H. diye bir kişinin sözünden alıntı yapar. K.H.; ismi Teozofi kaynaklarında Koot Hoomi olarak yazılan ve Kut Humi olarak telaffuz edilen bir hocadır. O ve onun gibi büyük hocaların varlığı Blavatsky tarafından dünyaya duyurulmuştur. K.H., Blavatsky’nin hocalarından biridir. Yazdıkları mektuplarda bu hocalar, insanların çektikleri acıların büyük oranda bu doğa yasalarını bilmemekten kaynaklandığını belirtir. Blavatsky aracılığıyla bu yasaların tekrar dünyaya duyurulma zamanının geldiğinden bahsederler.   

Dharma ve Karma kavramları hayata dair derin sorulara daha da derin cevaplar sunar. İnsanın ve evrenin yapısını, yaşadığımız şeylerin nedenselliğini ve doğu felsefesine göre insanın nasıl tekâmül edebileceğini anlatan bu kitap, yüzeysel cevaplarla yetinmeyerek hakikati arayanların beğenisine sunuluyor.

Prometheus Yayınları’ndan çıkan kitaplarla ilgili ayrıntılı bilgi için www.prometheusyayinlari.com internet adresini ziyaret edebilirsiniz.

Prometheus Yayınları’ndan çıkan en yeni kitap ise Ölüm, Sonrası ve Reenkarnasyon. Herkesin merak ettiği sorular arasındadır: Ölüm nedir? Öldükten sonra ne olur? Ölen kişi tamamen yok olur mu yoksa bir şekilde varlığı devam eder mi?

İnsanlık tarih boyunca kendisine bu soruları sormuştur ve bu sorulara çeşitli cevaplar aramıştır. Antik çağlarda yaşamış uygarlıkların, farklı kültürlerin bu sorulara verdiği cevapları, bütün dünyayı dolaşarak yaptığı seyahatlerde bir araya getiren ve sonra yazdığı eserlerle aktaran büyük filozof Helena Petrovna Blavatsky, 1875’te Teozofi Cemiyeti isimli bir felsefe okulu kurmuştur. Bu okul aracılığıyla pek çok öğrenci yetiştirmiş, bir araya getirdiği bilgeliği kitlelere aktarmıştır.

Yetiştirdiği öğrencilerden biri de 1907-1933 yılları arasında Teozofi Cemiyeti’nin başkanlığını yapmış olan Annie Besant’tır. Ölüm anında ve ölüm sonrasında gerçekleşen süreçleri ele alan Ölüm ve Sonrası metni ile Tekrar Bedenlenme anlamına gelen Reenkarnasyonu ele alan metin, 1890lı yıllarda Annie Besant tarafından kaleme alınan iki metindir. Bu iki ayrı metin, bu eserde bir araya getirilmiştir.

Prometheus Yayınları’nın genel yayın yönetmeni olarak, sürüden ayrılan ve kendi sınırlarını zorlayan Martı Jonathan Livingston’ın hikâyesini küçük yaşlarda büyük bir zevkle okumuştum. Martı kitabının yazarı Richard Bach, Mavi Tüy isimli başka bir kitabında zihnimden silinmeyen şu cümleyi yazmıştır:

“Tırtılın ‘dünyanın sonu’ dediğine, usta ‘kelebek’ der.”

Kendisine dayatılan sınırlarla yetinmeyen, o sınırları sürekli aşma gayreti içerisindeki okurlar için yazılmış olan bu kitabın; hayata ve ölüme dair daha derin olan sorulara bazı cevaplar sunabilmesi dileğiyle…