Basın toplantısında konuşan Alkan, okulların açılacağı tarih olan 6 Eylül’e 14 gün kaldığını, fakat milli eğitim bakanının değişmesine rağmen söylemlerde herhangi bir değişiklik olmadığını öne sürerek “Okullar ve üniversiteleri açmak; en önemlisi açık tutmak için doğru dürüst bir plan göremedik. Özel okullar 23 Ağustos’ta telafi eğitimine başladı. 1,5 yılda yaşanan öğrenme kayıplarının giderilmesine dair tek bir açıklama yok. Telafi için yeterli bütçenin ayrılmadığı ve hazırlıkların yapılmadığı koşullarda kamu okullarındaki öğrencilerin yaşadığı eşitsizlik daha da artacak” ifadelerini kullandı.

"Okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülkeyiz"

Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) verilerine de değinen Alkan, açıklanan rakamlara göre Türkiye’nin, Meksika’dan sonra pandemi sürecinde okulların en uzun süre kapalı kaldığı ikinci ülke olduğunu hatırlatarak “UNESCO verilerine göre de 16 Mart 2020-31 Mayıs 2021 tarihleri arasında hafta sonlarını ve tatil günlerini çıkarınca Türkiye’de okullar salgın nedeniyle 130 gün boyunca kapalıydı” dedi. Öte yandan Alkan, tüm eğitim emekçilerinin aşılanması gerektiğini, fakat yüz yüze eğitime geçilebilmesi için aşıdan başka önlemlerin alınması gerektiğini de söyledi.

"Mevcutlar 40 kişiyi buluyor"

Alkan, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada delta varyantı nedeniyle öğrenciler arasındaki mesafenin en az 2 metre olması gerektiğinin açıklandığını, fakat çoğu sınıfın mevcudunun 40 kişiyi bulduğunu hatırlatarak; Milli Eğitim Bakanlığının buna önlem olarak ikili eğitime geçmeyi uygun gördüğünü belirtti.

Alkan, şu çözüm önerilerini sundu;

  • Yüz yüze eğitim ve telafi eğitimi için acilen ek bütçe ayrılmalı.
  • Yeterli öğretmen ataması yapılmalı.
  • Yeterli ek derslik sağlanmalı.
  • Tüm eğitim kurumlarında gerekli fiziksel koşullar sağlanmalı.
  • Okullarda yapılan hazırlıklar, alınan önlemler düzenli bir şekilde paylaşılmalı.